Ana SayfaSöyleşilerDış DünyaDış Dünya. Prof. Mehmet Akif Okur ile BARTER Söyleşisi

Dış Dünya. Prof. Mehmet Akif Okur ile BARTER Söyleşisi

Mehmet Akif Okur: Barter meselesi mühim. Şimdi bu tür meselelerin mühim olduğunu kriz anında anlarız. Yani sistem işlediğinde bu işlerden hiçbir şey olmaz derler. Ama bu sistem kriz üretecek bir sistem. Yani Amerika’nın kendi verilerine baktığımızda Amerika’nın borcu yani dışarıya içeriye olan borcunun oranına baktığımızda herkes bir dolar krizi bekliyor, yani doların değer kaydı ile ilgili beklentiler yüksek düzeyde kendi istikrarsızlığı dolayısıyla. O istikrarsızlık olduğunda eğer kurulu mekanizmalarınız varsa vaktiyle şöyle düşünmemişseniz ya bunun hali dar olur dolardan kimse vazgeçmez o yüzden bu işlere yatırım yapmaya gerek yoktur diye düşünmemiş bu mekanizmaları kurmuşsanız ona ihtiyaç olduğunda hızlı yol alırsınız. Hızlı mesafe alırsınız ama kriz koptuğunda bir şey yapmaya koyulursanız o arada başkaları o alanı doldurmuş olur. O yüzden de barter dahil para takasıyla vs. olan şeylerde az veya çok demeden o mekanizmaları kurup işler vaziyette tutmak lazım. Bunların hepsine ihtiyaç duyacağız. Bitkoin meselesi de bunlarda bir kısım denemelerdir. Bunlar birer sosyal laboratuvar gibidir. Bitkoinden başlayıp bu kripto paralar bunlardan çıkacak sonuçlara göre yeni modellerinde çıkacağını da göreceğiz diyorum.

Mehmet Akif Okur – Genel olarak ekonomik-politik konuları takip ettiğim için barter çalışmalarından bir miktar haberdarım. Siz yapay zekadan bahsetmiştiniz, bu çok önemli. Yapay zeka ekonomideki bu hesaplama alanında bir işi, paranın şimdiye kadar üstlenilemeyen bir takım fonksiyonlarını barter tarafından incelenmesini kolaylaştıran bir şey oluyor. Diyelim ki, bu yapay zeka 30-40 sene önce olsaydı Sovyet sistemi de çökmezdi. Paranın ve piyasanın kurduğu iletişimi, arzı, talebi, haber alma, alma, götürme vs. fonksiyonu var. Barter’ın zorluğu bu fonksiyonu oluşturmaktaydı. Yapay zeka tıpkı para gibi sinyal veren bir algoritmayla onu çözebilir ve fonksiyonel hale getirebilir. Hatta bugün bizim anladığımız piyasa mantığını da değiştirebilir. Yani arz ve talebin, para üzerinden alışverişle döndüğü sistemden farklı bir mantığı da geçerli bir hale getirebilir. Mesela merkezi planlamanın sıkıntısı talebi ölçememesi, mesela fabrikalara üretim yaptıracaksınız, gerçek talebin ne olduğunu ölçemiyorsunuz. Para bunu ölçüyor ama para yerine ikame edebileceğimiz, insanların dokunarak gelecekteki muhtemel arz ve taleplerini aktarabilecekleri hızlı bir sistemin olması bu paranın fonksiyonlarını getirir ve piyasanın krizlerine de uğramayan daha verimli bir ekonomik mantık oturtabilir.

Levent Ağaoğlu – Bu söyledikleriniz, tespitleriniz çok önemli. Ben de algoritma dediğiniz için olayı Harezmi’ye götürdüm. Zaten Harezmi, algoritma demek. Harezmi bir Türk’tü. Türkiye yine Harezmi yolunda, algoritmaya dönüyor. Yine aynı sisteme dönüyor, para dışlanıyor yalnız. Para dışında zaten para yoktu ama algoritma vardı. Sıfırı Hintliler buldu, Harezmi işlevselleştirdi. O zaman bu ülkede Türk zekasıyla algoritma bu sefer paranın yerine geçiyor. Oluş şekli o netice ona gidiyor.

Mehmet Akif Okur – Evet, mesela modern kapitalizm; 2008 krizinin perde arkası sebebi var ama bir de görünen piyasa mekanizmasının işleyişiyle ilgili kusuru var. Sürekli üretiyorsunuz, satıyorsunuz ama sistem patlıyor, önünüzü göremiyorsunuz. Yapay zeka üzerinden size sistemi anında gösteren bir programlama yapılabilirse ki teknik olarak mümkün olduğunu gösteriyor. O zaman bunu ekonominin merkezine koyabilirsiniz. Yani paranın yapabileceği fonksiyonu daha derin üstlenecek sisteme dönüşebilir.

Levent Ağaoğlu – Yani o zaman barter’da o kötülük yok?

Mehmet Akif Okur – Barter’ı zorlaştıran ancak parayla çözülebilen işleri, yapay zeka üstlenebilir. Çünkü o hesabı yapmak zordur. Piyasa dışı alternatiflerin yaşayamamasının bir sebebi paranın çözdüğü iletişim yani ne kadar üreteceksin, ne kadar tüketeceksin, neye ihtiyaç var, bunla ilgili sinyalizasyonu merkezden oturup bürokratik olarak yapamamasıdır. Ekonomi büyük bir ölçü, her insanla birlikte büyük bir faktör büyüyor sistemin içinde. Ama şimdi cep telefonuyla, şunla, bunla artık entegre bir toplumuz, alt yapımız oluştu, bir sürü mesaj alıp, gönderiyoruz. Para yerine bunların eklemleneceği, sinyalizasyonla, arz ve talebi gönderildiği bir yapay zeka, paranın sinyalizasyon unsurlarını üzerine alabilir. Barter işini kolaylaştıran bir işlem olur.

Bundan 20 yıl sonra eğer bu teknolojik ilerleme devam ederse, biz bolluk iktisadının sorunlarını konuşmaya başlayacağız. Yani diyelim ki yapay zekayla, robot birleşti. Ziraat alanını düşünün, bir kere tarım alanlarını muazzam genişletebilirsiniz. Çünkü işçinin gidip barınmasının maliyetli olduğu her yerde, siz 3 boyutlu olarak arazinizi çekersiniz, robot orada çalışır, üretimi arttırabilirsiniz. İşte bunun bir sonucu insan emeğine duyulan ihtiyaç azalacak. Geçmişte her sanayi devriminde meslekler değişerek bunu çözdüler, şimdi bu gittiğimiz yerde meslek değiştirerek de olmaz bu insanları çalıştırmayacağımız bir yere gideriz. Yani bu sistemin insanlığı yok etmeyecek bir sosyal tasarım olması lazım. Çünkü mesaisine ihtiyaç duymadığınız insanı nasıl yöneteceksiniz?

Levent Ağaoğlu – Hocam bence barter, Brics’e de çok uyuyor, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika. Barter dediğimiz aslında Brics modeli. Bunların hepsi anti-dolar, nüfus var, ham madde var. Bu ülkelerle birlikte zaten Global bir model olmuş oluyor.

Mehmet Akif Okur – Şöyle de bir avantajları var, mesela Rusya petrol üretip satıyor, zaten nakit para geliyor.

Levent Ağaoğlu: Bizim buradan iki çıkışımız var. Ticaret savaşını, Amerika neden 2018’de başlattı. Ben 5 yıl Hong Kong’da kaldım. 1976’da Mao öldü, 1978’de Çin 50 yıllık plan başlattı. 50 yıllık planın adı dünya hâkimiyeti. Yani 2028’de ben Zhong Guo’yum yani dünyanın merkez ülkesiyim. Amerika’ya taktıkları isimde yani Çin’de Amerika’ya Mey Guo derler, güzel ülkedir. Öykünülen ülkedir. Yani onlar bir Amerika olacaklardır. Biz burada çıkış olarak soru olarak soracağım size. Bizim iki tane çıkışımız var bir Türk kuşağı, iki barter. Barter konusunda Amerika, çok güzel anlattınız, Amerika’nın İngiltere’yle serbest ticaret izlemiş dünyada, bize de 1838 anlaşmayla tuş ettiler. Amerika ise hakimiyet duygusuna sarılmış yani masabaşında anlaşmalarla ticareti Japonya’ya sindirmiş şimdi Çin’i sindirecek. Biz burada Türk kuşağı üzerinde barter modelini işletebilir miyiz? Açın gazeteleri her yerde dolardan çıkış yazılıyor. Bundan nasıl çıkacağız ve Amerika barter modelini kendi ülkesi içerisinde mükemmel bir şekilde uyguluyor böyle biliyoruz. Ama dünya dışındaysa bir barter istemiyor. Çünkü barter demek dolardan çıktım ben demek, para yok faiz yok işine gelmiyor ki şimdi biz Türkiye olarak bu işte bayraktar olabilir miyiz? Bir barter modelini Türk kuşağına başlamak üzere yani Çin, Hindistan, Rusya, Türkiye böyle bir, Türkistan, Türk kuşağı dediğimiz zaman zaten Türkistan, biz bunu uygulayabilir miyiz? Bunu özellikle sormak istiyorum.

Mehmet Akif Okur –  Sorunları görmezden gelmeden çözecek imkanları çıkarmamız lazım. Barter meselesi mühim. Şimdi bu tür meselelerin mühim olduğunu kriz anında anlarız. Yani sistem işlediğinde bu işlerden hiçbir şey olmaz derler. Ama bu sistem kriz üretecek bir sistem. Yani Amerika’nın kendi verilerine baktığımızda Amerika’nın borcu yani dışarıya içeriye olan borcunun oranına baktığımızda herkes bir dolar krizi bekliyor, yani doların değer kaydı ile ilgili beklentiler yüksek düzeyde kendi istikrarsızlığı dolayısıyla. O istikrarsızlık olduğunda eğer kurulu mekanizmalarınız varsa vaktiyle şöyle düşünmemişseniz ya bunun hali dar olur dolardan kimse vazgeçmez o yüzden bu işlere yatırım yapmaya gerek yoktur diye düşünmemiş bu mekanizmaları kurmuşsanız ona ihtiyaç olduğunda hızlı yol alırsınız. Hızlı mesafe alırsınız ama kriz koptuğunda bir şey yapmaya koyulursanız o arada başkaları o alanı doldurmuş olur. O yüzden de barter dahil para takasıyla vs. olan şeylerde az veya çok demeden o mekanizmaları kurup işler vaziyette tutmak lazım. Bunların hepsine ihtiyaç duyacağız. Bitkoim meselesi de bunlarda bir kısım denemelerdir. Bunlar birer sosyal laboratuvar gibidir. Bitkoimden başlayıp bu kripto paralar bunlardan çıkacak sonuçlara göre yeni modellerinde çıkacağını da göreceğiz diyorum.

Levent Ağaoğlu: İktisat tarihine barter açısından bakıldığında gözüken tablo nedir?

Mehmet Akif Okur:  1) Barter ekonomisi büyük ölçeklerde para ekonomisiyle ilgili sıkıntı doğduğunda uygulanmaya çalışılmış. Roma’nın çöküşü dönemi buna örnektir. Yani, para ekonomisini yöneten güç ortadan kalkarsa ya da bu güçle ilişki kurulmak istenmezse barter devreye giriyor. Bu durum, günümüzde bartera duyulan ihtiyacı anlamak bakımından önemli 2) Barter’ın modern dönemde geniş ölçekli ekonomilerde uygulanmasıyla ilgili sıkıntı var. Çünkü barter için sıkı ilişkilere sahip bir toplumun parçası olmalı ve ilişkiler geliştirmelisiniz. Bunu ne kadar yapmaya çalışırsanız çalışın sınırları olacaktır. Özellikle bireyciliğin hakim olduğu sistemlerde mesele çok daha zor. Bu durumda barterı geniş ölçekli olarak ancak bilgisayar destekli sistemlerle uygulamak mümkün gözüküyor. Bu da bir nevi kredi sistemi ve aslında paranın işlevlerini üstlenen bir nevi yeni para gibi. Üzerinde çalışmayı sürdürmek, diğer çalışmaları da değerlendirmek lazım.

Levent Ağaoğlu: Ben teşekkür ederim Muhterem Hocam. Zihninize sağlık ve bereket.

ZAMAN: 1) Roma (ABD) tekrar çöküyor. Barter tekrar devreye girecek.  2) Yapay Zeka ile işlevsel zorlukları aşacağız.

ZİHİN: 1) Kökümüz İL’dir; ilişkidir. Bu temel bir paydamız 2) Zihinsel genetiğimiz dayanışma temelli, barter sistematiği 3) Sosyal yapımız kuvvetli. Bireyci değiliz.

ZEMİN 1) Afro-Avrasya’nın kilidiyiz 2) Yarımadayız 3) Küçük Asya’yız. 4) İpek Yolu’yuz. 5) Türkiye&Türkistan bütünlüğünde; Rusya, Çin, Hindistan ile komşuyuz.

 

 

 

 

leventagaoglu
leventagaogluhttps://www.agaoglulevent.com
Düşünür, Araştırmacı Yazar, Şair. 1983 yılından buyana ihracat profesyoneli olarak çalışan Levent Ağaoğlu, 1997-2001 yılları arasında Hong Kong’da yaşadı; yaklaşan Büyük Asya Yüzyılı’nın ayak seslerini duydu hep. İsmail Gaspıralı’nın “Dil’de, Fikir’de; İş’te Birlik” idealinin peşinde koşarak Türk Evi, Düşünce ve İş Ocağı kitap serileri üzerinde çalışıyor; mütefekkir ve müteşebbis gözlem ve birikimlerini yazıya geçiriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz


TWITTER

Son Eklenenler