Bilge Tonyukuk

“Türk budun ara yaraklığ yağığ yeltürmedim, tögünlüg atığ yügürtmedim.” Türk halkı arasında silâhlı düşmanı koşturmadım, kuyruğu düğümlü atı koşturmadım. Bilge Tonyukuk Yazıtı. İkinci Taş, Doğu Yüzü, Satır 4

Kültür tarihini dilde aramak gerek… Tonyukuk, Türk ülkesinde “tügünlüg atıġ yügürtmedim”(=Kuyruğu) düğümlü atları koşturtmadım) (II/D-4) diyor. Savaş atlarının kuyrukları, arka ayaklarına dolaşmaması için akın zamanlarında düğümlenir ve böylece daha hızlı hareket ederlerdi. Prof Dr Ali Akar

TONYUKUK’UN LİDERLİK KRİTERLERİ (46)

  1. ADANMIŞLIĞI
  2. AKILLI
  3. AKSİYONERLİĞİ
  4. ASKERİ BAŞARILARI
  5. BAĞIMSIZLIK TUTKUSU
  6. BİLGELİĞİ
  7. DANIŞMANLIĞI
  8. DEĞERLENDİRME DAVRANIŞI
  9. DEHALIĞI
  10. DEVLET ADAMLIĞI
  11. DİLE HAKİMİYETİ
  12. DİPLOMASİSİ
  13. DOĞRU DÜŞÜNEN
  14. DÜRÜST
  15. DÜŞMANINI İYİ TANIMASI
  16. DÜŞÜNCE GELİŞTİRMESİ
  17. EDEBİYATÇILIĞI; USLUBU – YAZI, İFADE USTALIĞI
  18. EĞİTİMCİLİĞİ
  19. GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARAN
  20. GENEL
  21. GERÇEKÇİLİĞİ
  22. GÖZLEMCİLİĞİ
  23. GÜÇLÜ KİŞİLİĞİ
  24. HALKÇILIĞI
  25. İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
  26. İRADE (SAĞLAM İRADE)
  27. İSLAMİYETE ZEMİN HAZIRLAMASI
  28. KARARLARI
  29. KENDİNE GÜVENİ
  30. KRİTİK MÜDAHALELERİ / KARARLARI
  31. KURUCULUĞU
  32. MİLLETİNİ TANIMASI
  33. MİLLİLİĞİ
  34. ODAKLANMASI
  35. ÖNDERLİĞİ
  36. PAYLAŞIMCILIĞI
  37. PRATİK ÇÖZÜMLER
    SAMİMİLİĞİ
  38. SİYASET FELSEFESİ
  39. STRATEJİSTLİĞİ
  40. TECRÜBESİ
  41. TÖREYE BAĞLILIĞI
  42. TÜRK BİRLİĞİNİ KURMA GİRİŞİMLERİ
  43. UFKU (VİZYONU)
  44. VATANSEVERLİĞİ
  45. YAYINCILIĞI
  46. YAZITI

Bilge Tonyukuk’un kimliği ile ilgili incelememiz bizleri kadim hazineler ile buluşturmuştur. Bilge Tonyukuk’un kriterleri ve bilge güç kavramı bizleri üçüncü bine ulaştıracak ilk adım olan 21.yüzyılı bir Türk Yüzyılı olarak yaşamamızın teminatıdır.

Kalem ve Kılıçların efendisi olan Tonyukuk bir Fütuhat (seferler) ve Fikriyat ( bilgelikler) hazinesidir de. Yazıtı ile yeni sefer ve fikirlere öncülük etmiştir. İlk deniz seferi ile Akdeniz ve Hint Okyanusu seferlerinin dayanağı olmuş, fikirleri ardından gelen bin yılın (700-1700) Türk binyılı olarak yaşanmasını sağlamıştır. Türk kimliğini ilk kez yazıya geçiren Tonyukuk bir mefkuredir de. Söz konusu mefkure kültürel kimliğimizin bütün kodlarını bağrında saklamaktadır.

Halk tarafından bilge sıfatı ile onurlandırılan Tonyukuk, ilk yazılı eserimizi bir anıt şeklinde sonsuzluğa ulaştırarak, bilgeliğin gereğinin yazı ve dil olduğunu göstermiştir. İlk yazarımız olan Tonyukuk’un aynı zamanda ilk Türk tabirini yazıtında kullanan kişi de olması, kimliğinin en önemli boyutunun dil olduğunu da belgelemektedir.

Tonyukuk’un kimliğini biyografi-bilgelik-bitig dizgesinde incelediğimiz çalışmamız, tarihte ilk yazılı belgemiz olan Tonyukuk Yazıtı’ndaki 400’ü aşkın kelimenin de sözlüğünü içermektedir.  Duygu ve düşünce ikilisinin en muhteşem bir bileşimi olan dilimizin şaheseri olan, İnternet ve teknoloji gurusu Nicholas Negroponte tarafından “bilgisayarın ideal dili” olarak nitelenen ve “sözcük düzeyinde, bir bilgisayar konuşma yaratıcısı açısından rüyalarının gerçek çıkması gibi bir şey” olarak tarif edilen Türkçe, ilk kez Tonyukuk’un zihninden yazıya geçirilmiştir. Taş yazıtın ardından yazmalara aktarılan ve matbaa kullanımı ile basılı eserlere aktarılan Türkçe’nin sihirli yapısı hızla evrensel bir yazılım dili olacağı günleri beklemektedir.

Tonyukuk’un biyografisinden süzülen bilgelik ve bitig, İsmail Gaspıralı tarafından 19.yüzyılda “Dil’de, Fikir’de; İş’de Birlik” olarak ifade edilecektir. Tonyukuk’un torunları atadan edindikleri fütuhat-fikriyat birlikteliği dinamizmi ile Hind alt kıtasında dört dili (Türkçe, Arapça, Farsça, Sanksritçe), Türkiye’de (Anadolu-Rumeli) ise üç dili (Türkçe, Farsça, Arapça) harmanlayıp, dünyanın en gezgin ve zengin Türk Dilini yarattılar.

Bilgili kişi bilgiç de olabilir bilge de. Sadece bilgi tek başına yeterli değildir demek. İlk yazarımızı, dönemin Türk halkı bilge olarak onurlandırmıştır.  Yazmak bir bilgeliktir. Bilgelik ise bir güçtür ve Türk aklının özünü oluşturmuştur. Aklımızın kendine özgülüğü ise dilimizin özgünlüğünün geliştirilmesi ile ilgilidir. Fikir ve İş ancak Dil üzerinde temellenmektedir.

En değerli yeraltı kaynağımız, Türkistan coğrafyasının bağrında yatan aziz bilgelerimizdir; bizlere bilgeliğin akıl ve kalp birlikteliğini esas almak olduğunu hayat tarzları ile ortaya koyan diri ve doğurgan köklerimizden, Bilge Tonyukuk’dan başlayarak tekrar mayalanalım.

İlk Türk Düşünürü: Bilge Tonyukuk 1370 Yaşında

Proje/ Çağdaş Bilimler Işığında İlk Türk Düşünürü: Bilge Tonyukuk 646-724

İlk düşünürümüz hakkında yazılan bir doktora tezi yok.

İlk düşünürümüz hakkında (tespit edilen 17 disiplinden Dil, Mitoloji, Belgesel Sinema, Tarih dışındaki) 13 disiplin mensuplarından düşünen yok.

Ama gidin Yunanlı düşünürler hakkında ülkemizde yayınlanmış 500 tane makale bulursunuz.

Meydan Larousse Ansiklopedisi’nde Tonyukuk maddesi bulunmamaktadır.

Tonyukuk Yazıtındaki 62 paragrafın tek tek yorumlanması lazım.
Yapılmamış maalesef şimdiye kadar.
http://gokturkanitlari.appspot.com/tonyukuk.html

Oysa ki, Doğan Kuban, Çinli Filozof Lao Tzu’nun Tao Yolu Öğretisi kitabını paragraf paragraf yorumlamış.
http://www.kitapyurdu.com/kitap/lao-tzu-tao-yolu-ogretisi–tao-te-chingin-yorumsal-cevirisi/294754.html

Batıcılar için düşünce tarihimiz Cumhuriyet ile, İslamcılar için ise İslamiyet ile başlamaktadır, öncesi yoktur.

Halbuki düşünce tarihimizin kökleri her iki akımın esas aldığından çok daha derindir.

Kronolojik sansüre bir son vermemiz lazım.

Tirmiz, Özbekistan soylu İmam-ı Azam Ebu Hanife ile MaÇin (Tabgaç) doğumlu Vezir Tonyukuk birbirlerinin çağdaşıdırlar.

Tonyukuk’un Uzak Asya’da Tengrici düşüncelerimizi şekillendirdiği yıllarda, Ebu Hanife, ÖnAsya’da Küfe’de, Bağdat’da, İslamiyet dairesinde Hanefi mezhebinin öncülüğünü yapıyordu. Tengricilik ve İslamiyet, Türkler için eşzamanlı olarak çekim merkezi idi.

Tonyukuk, şehirleşmeyerek, Çinlilerin baskısını elimine etmişti; vizyonerdi.

1950’lere gelindiğinde ise Türk Devleti aynı vizyoner aklı kullanmış, şehirlileşerek, özellikle İstanbul’u Anadolu’dan gelenlerin iskanına (imarına) açarak, Avrupa-ABD’nin İstanbul’u Bizanslaştırarak yitirmemize yol açacak sürece DUR demişti. Menderes’in imar operasyonunu (Vatan-Millet-Ordu caddeleri), İstanbul’un gerçek fethi olarak görebiliriz. Aslında Lozan Görüşmelerinde İstanbul elimizden çıkmak üzere idi; o da ayrı bir fasıldır.

Osmanlı Devleti’nin 700. yılı (2009) kutlamaları, unutturulan Osmanlı mirasının yeniden değerlendirilmesi çalışmalarına yol açmış ve on yıldan buyana Osmanlı düşüncesi gündeme yerleşmiştir.

Aynı şekilde, 1370. doğum yılını kutladığımız günümüzde Tonyukuk ve dolayısıyla Göktürk Hakanlığı da gündeme alınarak, konu ile ilgili çalışmalar başlatılmalıdır. Osmanlılar kendilerini Oğuz ve Göktürk geleneği ile ilişkilendirerek, Sultanları aynı zamanda Han olarak anıyorlardı.

Göktürkler konusunda tarih bilimi kapsamında bilim adamları (Taşağıl, Gömeç, Divitçioğlu) kitaplar yayınlar iken, siyaset bilimi çalışmalarına rastlanmamaktadır. Siyaset Teorisi konusunda Ümit Hassan’ın “Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler” başlıklı çalışmasının dışında yayın bulunmamaktadır.  Ayrıca, Bilge Kağan ve Bilge Tonyukuk’un adlarının mı, unvanlarının mı aynı olduğu konusu irdelenmelidir.

Siyaset Teorisi’nin toplumun tarih ve sosyolojisinden yola çıkılarak organik bir biçimde oluşturulması gereğince, ağırlıklı olarak tarih, dilbilim ve edebiyat alanlarında incelenen Tonyukuk’un diğer disiplinler, özellikle de siyaset bilimi ve siyasi düşünce konuları itibariyle incelenmesi; 21.yy başlarında anayasasını ilk kez doğal süreçlerle yapma girişiminde bulunan Türkiye toplumu açısından önemlidir ve ipuçlarını bünyesinde barındırmaktadır.

  1. Antropoloji
  2. Bibliyografi
  3. Biyoloji
  4. Coğrafya
  5. Dilbilim
  6. Ekonomi
  7. Etnoloji
  8. Felsefe
  9. Halkbilim
  10. Mitoloji
  11. Psikoloji
  12. Sinema- Film
  13. Siyaset Bilimi
  14. Sosyoloji
  15. Tarih
  16. Teoloji
  17. Yönetim Bilimi

Bilge Tonyukuk, 646-724 

Bilge Kağan’ın önerisine karşı geldi; Çinlileşmeyi önledi

Misyon: “Birlik olun, bir olun ki, dirliğiniz bozulmasın”

Vizyon: Tonyukuk Yazıtı

Rakip: ÇİN
Kahraman Bilge Tonyukuk’a Hasretimiz ile..

1 Eylül 2018, Cumartesi

21-31 Ağustos arasında Çin’de idim.
Ardından Tianjin, Puyang, Dongying’e 1500 km sefer yaptım.

Atam Tonyukuk’un seferler yaptığı Şantung eyaletinde gezindim.

Dönüşte THY uçağı Pekin’den havalandı ve Tonyukuk’un doğduğu Çugay Dağı semalarının Yun Zhong’un üzerinden geçerek Türkistan üzerinden Türkiye’ye ulaştık



[1] İki birig ertimiz. [İki] süm[üz b]oldı. Türk budun k[ılınğa]lı Türk kağan olurğalı 
Şantung balık[k]a taluy ögüzke tegmiş yok ermiş. Kağanıma ötünüp sü iltdim.
[1] İki bin idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti kılmalı, Türk kağanı oturalı Şantug şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim.

[2] 
Şantung balıkka taluy ögüzke tegürtim. Üç otuz balık sıdı. Usın bunda ıtu yurtda yatu kalur erti. Tabğaç kağan yağımız erti. On Ok kağanı yağımız erti.
[2] Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptetti. Uykusunu burda terk edip, yurtta yatıp kalırdı. Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. Tonyukuk Yazıtı Doğu Yüzü.

Kahramanlarımızı her an bir vesileyle hissetmek ve anmak sonsuz bir güç veriyor.

 

.

 

 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
leventagaoglu
leventagaogluhttps://www.agaoglulevent.com
Düşünür, Araştırmacı Yazar, Şair. 1983 yılından buyana ihracat profesyoneli olarak çalışan Levent Ağaoğlu, 1997-2001 yılları arasında Hong Kong’da yaşadı; yaklaşan Büyük Asya Yüzyılı’nın ayak seslerini duydu hep. İsmail Gaspıralı’nın “Dil’de, Fikir’de; İş’te Birlik” idealinin peşinde koşarak Türk Evi, Düşünce ve İş Ocağı kitap serileri üzerinde çalışıyor; mütefekkir ve müteşebbis gözlem ve birikimlerini yazıya geçiriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz


TWITTER

Son Eklenenler