Ana SayfaLiderlikLider’lerTürk Düşünce Tarihi-1: Oğuz Kağan Destanı Sınıflandırılmış Kavramlar İndeksi

Türk Düşünce Tarihi-1: Oğuz Kağan Destanı Sınıflandırılmış Kavramlar İndeksi

  1. Kadim Kavramlar
  2. Bilge
  3. Ülkeler ve Halklar
  4. Yiyecek, Giyecek ve Nesneler
  5. Dil
  6. Yönetim
  7. Doğa ve Din
  8. Savaş ve Olaylar
  9. Sanat

1. KADİM KAVRAMLAR

  • Bey
  • Bilge
  • Boy
  • Budun
  • Gönül
  • Hakan
  • Kağan
  • Tanrı
  • Töre
  • Tuğ (Bayrak)
  • Uluğ

2. BİLGE

  • ak saçlı, ak sakallı bir bilge
  • ömrün hoş olsun sevgili kağanım, yaşamın hoş olsun.
  • düşümde gösterdiğini Gök Tanrı gerçeğe dönüştürsün, bütün dünyayı sana bağışlasın. Dünyaya hükümdar olasın.
  • çok beğendi bu sözleri oğuz kağan sözünü dinledi ve öğütlerine uydu bu bilge kişinin.

3. ÜLKELER VE HALKLAR

3.1 Ülkeler

  • Barkan
  • Çürçet
  • Hint
  • Suriye
  • Targut
  • Türk Yurdu

3.2 Halklar

  • Boylar
  • Gelenek
  • Türk Boyları
  • Türkler
  • Uygurlar

3.3 İnsanlar

  • akıllı
  • avcılar
  • baba
  • bilge
  • bilge kişi
  • canlılar
  • çapulcular
  • çobanlar
  • çocuklar
  • deli
  • dost olanlar
  • dostlar
  • düşman olanlar
  • düşmanlar
  • elçiler
  • esmerdi teni halkının
  • gençler
  • haberciler
  • ikinci eşi
  • kardeş
  • kız
  • oğullar
  • onlar
  • üç oğul
  • yaşlılar
  • yeni doğmuş çocuklar

3.4 Kişiler

  • altın kağan
  • ay
  • barmaklığ çosun billiğ
  • çürçet kağan
  • dağ
  • deniz
  • gök
  • gün
  • kalaç
  • kangaluğ
  • karluk
  • kıpçak bey
  • masar
  • oğuz
  • oğuz kağan
  • saklap
  • temürdü kağul
  • uluğ ordu bey
  • uluğ türük
  • urum kağan
  • uruz bey
  • yıldız

4. Yiyecek, Giyecek ve Nesneler

4.1 Yiyecek

  • anasütü
  • acı kımız
  • çiğ et
  • et
  • kımız
  • şarap
  • tatlı süt

4.2 Giysi

  • altın kuşak

4.3 Eşyalar

  • altın
  • anahtar
  • cansızlar
  • çadır bayrak
  • çatı
  • değerli taşlar
  • demir
  • duvarlar
  • gümüş
  • kanga
  • kapı
  • masa
  • mücevherler
  • pencere
  • saray
  • sıra

5. DİL

5.1 Renk

  • ak
  • alaca
  • bembeyaz
  • boz
  • ela
  • esmer
  • gök
  • göklerden daha mavi
  • gökrenkli
  • kara
  • kırmızı
  • kızıl
  • mavi
  • yemyeşil

5.2 Sayı

  • altı
  • birer
  • dört
  • ikinci
  • ilk
  • kırk
  • sayısız
  • son
  • üç
  • üçüncü

5.3 Zaman
ansızın

  • artık
  • ben yaşadıkça
  • binlerce yıl boyunca
  • bir gün
  • bundan böyle
  • çoğaldıkça
  • dokuz gün
  • dokuzuncu gün sonunda
  • geceler
  • gün ışımadan
  • günler
  • günlerden bir gün
  • günü geldiğinde
  • günümüze kadar
  • kırk gün kırk gece
  • kırk gün sonra
  • o günden sonra
  • sabah
  • sabah olunca
  • sonra
  • sonunda
  • sürdükçe zaman
  • tam geçerken
  • tan
  • tan ağarırken
  • uzun  yaşamımda
  • uzun süren

5.4 Ölçü

bir uçtan öte uca
bir kez daha
bol

  • büyük
  • çok
  • derin
  • dört bir yana
  • kırk kulaç boyunda
  • koskoca
  • küçük
  • öyle çok
  • pek büyük
  • pek çok

5.5 İsim

  • düzen
  • mutluluk
  • öğüt
  • simge
  • suç
  • uğur


5.6 Sıfat

  • ak saçlı
  • ak sakallı
  • akıllı
  • becerikli bir yiğit
  • becerikli usta
  • birbirinden değerli armağanlar
  • bütün beyler
  • büyük bir saray
  • çetin yolculuk
  • çok gururlu
  • çok zengin
  • dalgalı saçlar
  • değerli armağanlar
  • deli yiğit
  • erdemli
  • eşsiz güzel
  • görkemli bir toy
  • görmüş geçirmiş bir kahraman
  • güçlü
  • güçlü bir at
  • güçlü hayvan
  • güçlü komutan
  • güçlü yiğit
  • güneş kadar parlak
  • güzel
  • güzel at
  • güzel gelecek
  • güzel kız
  • güzeller güzeli
  • ışıl ışıl
  • inanılmaz güzellikteki
  • inci gibi dişler
  • kardan bir örtüye sarınmış gibi
  • kolayca
  • korku
  • korkusuz
  • parlak
  • pek becerikli
  • sıcak
  • tepeleme yüküyle birlikte
  • verimsiz
  • yiğit
  • yiğit adam
  • yiğit bey
  • yiğitler yiğidi
  • yüce kağan

5.7 Fiil

  • acıkmak
  • acımadan bastırıp yok etmek
  • aç bu sarayı
  • adaletle yönetmek
  • adı ad olmak
  • adı kalmak
  • adını koymak
  • adınız bozoklar olsun
  • adınız üçoklar olsun
  • ağacın gölgesine uzanmak
  • ağaçlardan köprü yapmak
  • ağaçları bağlayıp yatırmak
  • ağlamak
  • aklı başından gitmek
  • alıp götürmek
  • alnında beni olmak
  • altına bağladı
  • aman dileyene kılıç çekmemek
  • araba yaptı
  • arabaya yüklemek
  • araştırmak
  • ardına bile bakmamak
  • armağanlarını kabul etmek
  • askerinin önünde yürümek
  • askerinle sefere çıkmak
  • astırmak
  • ata binmek
  • atın dizginlerini uzatmak
  • atına binmek
  • atlarının nal sesleriyle sarsılmak
  • av avlamak
  • ava gitmek ister
  • ava gitmeyi sevmek
  • avını vurmak
  • az geldi
  • bağırıyorlardı
  • barış yapmak
  • baş sunmak
  • bedeni buzla karla kaplı olmak
  • bey olmak
  • bildirgelerini buyruklarını elçileriyle yollamak
  • birlik olmak
  • bol bol avlanıp
  • böyle dedi ve gitti
  • buldular yolda
  • burada kal
  • buyruklar yazmak
  • buyruklarıma uymak
  • buyruklarına uymayanı düşman saymak
  • buyurmak
  • Cesaret edemem
  • cömert davranmak
  • çadırını kurdurdu
  • çadırını kurmak
  • çadırını toplatmak
  • çağırtmak
  • çekip götürdü
  • çevresinde toplanmak
  • çevresine bakmak
  • çıkıp gitmek
  • çıktı ortaya
  • çok sevinmek
  • çok sevmek
  • çok şaştı bunu görünce
  • çok yaşlanmıştı
  • dağları tepeleri aşmak
  • daha güçlü kılmak
  • davul dövdürüp kopuz çaldırmak
  • diklenmek
  • dinlenmek
  • direnmek
  • doğurmak
  • donatmak
  • dost olmak
  • dostça, kardeşçe yaşamak
  • dostluğunu esirgememek
  • dönüp gelmek
  • dönüşmek
  • durdu
  • durmak
  • düş gördü
  • düşünmek
  • düzeni yeniden kurmak
  • eğlendirmek
  • elçileri kovmak
  • elçileriyle haber salmak
  • en önde olmak
  • en önde yürümek
  • en önden gitmek
  • engeli aşmak
  • gazaba gelip üstüne asker yollamak
  • gazaba gelmek
  • geçit vermek
  • gelin
  • gençler arasında yarışla düzenlemek
  • getirip babalarına armağan ettiler
  • gökyüzünü tepesine indirmek
  • gönülden vurulmak
  • gördü onları ve güldü
  • görünce aklı gitmek
  • gözleri ışık saçmak
  • gözleri kamaşmak
  • gücü ve zenginliğiyle böbürlenmek
  • gücüne cesaretine güvenmek
  • güç vermek
  • güçlenmek
  • güçlü olmak
  • güçsüzü güçlüye ezdirmemek
  • gülmek
  • günler boyunca durmamak
  • günlerce eğlenmek
  • günlerce sürmek
  • güvenle ilerlemek
  • güzellikte yarışamamak
  • haber yollamak
  • haberi almak
  • hakanlık sunmak (tanrılar)
  • halkını, askerini, beylerini götürmek
  • halkıyla birlikte bütün ülkesini almak
  • huzuruna gelmek
  • ışığın içinde oturmak
  • içinde sevda ateşi alevlenmek
  • içirmek
  • ilerlemek
  • ilerlemesini sürdürmek
  • ilerlerken karşılaşmak
  • iyi bilirdi
  • kaçmak
  • kağan bilmek
  • kağan olmak
  • kapıyı açmak
  • kardeş saymak
  • “kardeşim” diyerek yüceltmek
  • karların arasında dolaşmak
  • karşı gelmek
  • kendine eş yapmak, evlenmek
  • kendini korumak
  • kendini sessizce derin bir uykunun sıcacık kollarına salmak
  • kenti yönetmek
  • kılavuz olmak
  • kılavuzluk etmek
  • kimsenin hakkını kimseye yedirmemek
  • korumak
  • koruyup kollamak
  • koştu önüne arabanın
  • koşturup durmak uçanın kaçanın ardından
  • koşup varmak
  • köprünün üstünden yürüyüp geçmek
  • kuş hızıyla dört biryana dağılmak
  • kuş vurmak
  • kutlamak
  • kuzeye doğru gidiyordu gümüş oklar
  • masaları donatmak
  • mızrağı kaldırmak
  • mola vermek
  • mutluluk sunmak
  • nice ocaklar söndü
  • nişan olmak
  • nişan olsun bize buyan (başarı)
  • oğlunu yollamak
  • oğullarına verdi
  • ok buldular yolda
  • ok gibi olun
  • oklarınızı göğe kadar fırlatın
  • onayını almak(halkın ve beylerin)
  • ordusunun gücüne çok güvenmek
  • ordusuyla yürümek
  • orduya yetiş
  • orduyu ırmaktan geçirmek
  • ormandan ağaç kesmek
  • ormandan içeri yürümek
  • öğütlerine uydu
  • ölümüne susamak
  • ömrün hoş olsun sevgili kağanım, yaşamın hoş olsun
  • önünde eğilip kağana bağlanmak
  • önünde yürümek
  • pek sevinmek
  • pınardan su içmek
  • pişirmek
  • savaş bitince dönüp gelmek
  • saygı ve sevgi dilekleriyle birlikte armağan yolladı
  • saygıyla anılmak
  • sevdasından “ölüyorum!” diye bağırmak
  • sevdiğini alıp götürmek
  • sevilmek
  • sevine durmak
  • sevinmek
  • sözünü dinletmek
  • sözünü tutmak
  • suları güçlü akmak
  • susamak
  • suyu geçmek
  • şenliğe çağırmak
  • şeytandan korkmak
  • tanrılara teşekkür etmek
  • tanrılardan korkmak
  • toplamak
  • toy düğün kurdurmak
  • toy düzenlemek
  • ulaşmak
  • unutulmak
  • unutulmamak
  • uyanıp uykusundan gördüğü düşü anlattı
  • uzanmıştı bu altın yay
  • ülkesini daha güçlü kılmak
  • ülkesini zapt etmek
  • üstüne koydu
  • üstüne yürümek
  • üzülmek
  • üzüntüsü çok büyük olmak
  • vergi ödemek
  • yalnızca halkının ülkesinin iyiliğini istemek
  • yardım dileyenden yardım esirgememek
  • yaşlandım
  • yay gibi olun
  • yedirmek
  • yelesini kabartmak
  • yerine getirdi
  • yerinmek
  • yitirmek
  • yiyip içtiler eğlenip sevindiler
  • yol göstermek
  • yolda kaçıp kaybolmak
  • yollamak
  • yoluna çıkmak
  • yorulmak
  • yönetmek
  • yükleyip götürmek
  • yüreği yanmak
  • yüreğine sevda ateşi düşmek
  • yürütürken bunlar arabalarını

6. YÖNETİM

  • alıp kattı bu ülkeleri de kendi yurduna
  • barışı sağladı bütün ülkesinde
  • baş
  • batıya gidin
  • bey
  • beylere baş olasın
  • beylerin onayı
  • bildirge
  • bir direk diktirdi sağ yanına
  • birlikten güç doğar
  • boyluk verdi
  • budun
  • buyruk
  • buyur kağanım
  • bütün halkını bu ülkelerin kendine bağladı
  • büyük bir kurultay toplandı
  • büyük çadırlar kuruldu
  • çok mızrak ve ok attım
  • çok vuruşmalara katıldım
  • çok yer dolaştım atımın üstünde
  • çok yollar aştım
  • danıştı onlara
  • dirlik
  • doğruluktan şaşmayın
  • doğuya gidin
  • dostları sevindi, düğün bayram etti.
  • dostlarımı güldürdüm
  • düşmanları pek yerindi; bütün bu olan bitene
  • düşmanlarımı ağlattım
  • düzen
  • geride bıraktı bütün halkını
  • görüşlerini sordu
  • hakan
  • hakanlık
  • haklıya hakkını verecek, halkı gözetecek
  • halk
  • halkın onayı
  • halkını kendi halkı yaptı
  • hazine bağışladı
  • hüküm sürerdi
  • kaçıp gitti yurdundan
  • kağan
  • kağan olmak
  • komutan
  • komutanlarını ve halkını çağırdı
  • kurallar koydu yüzyıllar boyu değişmeyecek iyi bir düzen kurdu
  • kurultay
  • kurultay topladı
  • mutluluk
  • oba
  • onay
  • öğütleri
  • sağ yanına oturttu
  • sol yanına oturttu
  • son sözü
  • sözleri o günden beri unutulmadı
  • töre
  • töreyi uygulayacak beyler bıraktı aldığı ülkElerin yönetimine
  • türk yurdu
  • uluslar
  • ülkesine bıraktı burayı da
  • ülkesini birleştirmek
  • ülkesini paylaştırdı oğulları arasında
  • yeryüzünün dört köşesinin tek hakanı
  • yola koyulup yurduna evine döndü yine.
  • yurt
  • zamanın başladığı zamandan günümüze ulaşan ünü

7. DOĞA VE DİN

7.1 Mitoloji

  • ay tanrıçası ay kağan
  • Ay Tanrıçası Ay Kağan, hamile kaldı, Kanatlı Tanrı Kayra’dan.
  • belli ki, gök tanr’nın yolladığı, yeni bir armağan, bir kılavuzdu, gök renkli kurt. Gök tanrı kadar yer tantı da cömert davranmıştı Oğuz Kağan’a.
  • düşümde gösterdiğini gök tanrı gerçeğe dönüştürsün, bütün dünyayı sana bağışlasın, dünyaya hükümdar olasın
  • gök tanrı (yukarıda)
  • gülse Gök Tanrı gülüyor, ağlasa Gök Tanrı ağlıyor sanılırdı onunla birlikte. Yüreğini yaktı Gök Tanrı’nın armağanı
  • kanatlı tanrı kayra
  • kılavuz
  • ödedim gök tanrı’ya olan borcumu bu uzun yaşamımda
  • peri
  • şeytan
  • tanrılar
  • tanrıların verdikleri güzellikler
  • Türk boyları, tanrılardan kendilerini dirlik içinde yönetecek, uluslarına düzen getirecek, onları birleştirecek bir Hakan istediler.
  • yer tanrı
  • yer tanrı (aşağıda)
  • Yer Tanrı’nın armağan ettiği bu eşsiz güzel.
  • yukarıda gök tanrı, aşağıda ay tanrı egemendi.

7.2 Coğrafya

  • asya
  • batı
  • batıda
  • batısında
  • buzlarla kaplı muz dağı
  • dağın başındaki bir kent
  • denizin kıyısında
  • doğu
  • doğusunda
  • dört bir yan
  • dünya
  • gün doğusundan gün batısına kadar
  • idil ırmağı
  • idil ırmağının kıyısı
  • kuzeye doğru
  • muz dağı
  • tarlasız toprağı verimsiz, çorak bir yer
  • tepesi her zaman karlı
  • toprakların altından
  • ülke
  • ülkenin dört yanı

Doğa

  • ağacın gölgesi
  • ağacın kovuğu
  • ağacın meyvesi
  • ağaç
  • av yeri
  • ay
  • çağıl çağıl ırmaklar
  • çimenler
  • deniz
  • derin bir ırmak
  • gök
  • gök karardı
  • gökyüzü
  • göl
  • göz kamaştıran bir ışık
  • güneş
  • ırmaklar
  • idil müren denizi
  • inler
  • kar
  • karanlığın ortasından ışık inmek
  • kovuklar
  • kutup yıldızı
  • orman
  • ormanın sesi
  • soğuk
  • söğüt dalı
  • suyu bol dereler
  • Şırıl şırıl akan buz gibi pınar
  • yüce bir karadağ


7.3 Hayvan

  • ak koyun
  • ala doğan
  • altın tavuk
  • at sürüleri
  • atlar
  • avlanacak avlar
  • ayı
  • ayı göğsü
  • canavar
  • etiyenecek kuşlar
  • gergedan
  • geyik
  • gök kurt
  • gök renkli kurt
  • gümüş tavuk
  • kara koyun
  • katır
  • koyun
  • koyunlar
  • kulan (yabanıl hayvanlar, av hayvanları)
  • kurt beli
  • kuş
  • kuyruk (kurt)
  • öküz
  • öküz ayağı
  • sürüler
  • tüy (kurt)
  • uçan kuş
  • yele (kurt)


8. SAVAŞ VE OLAYLAR

8.1 Olaylar

  • avlanmak
  • ava çıkmak
  • avcılık
  • bir şölen
  • dillere destan
  • dillere destan bir toy düğün
  • düğün şenliği
  • dünyada yeni doğum
  • evlilik
  • gergedan avı
  • güreş
  • pusu kurmak
  • şenlikler
  • toy
  • yarışlar


8.2 Savaş

  • asker ordu
  • bakır uçlu ok
  • barışı sağladı
  • bayrak açıp asker toplamak
  • büyük bir savaş
  • büyük savaşlar oldu
  • cenk havaları çalmak
  • çelik kılıçlar
  • çok yaman bir savaş oldu
  • demir mızrak
  • demir uçlu mızrak
  • güçlü ordu
  • ilerledi
  • kan akmak
  • kent üstüne bayrak açıp yürümek
  • kılıç kalkan
  • kıyasıya vuruşup can verdi yiğitler
  • komutan
  • mızrak
  • mızrak fırlatma
  • nal sesleri
  • o büyük savaş yolunda oklar mızraklar havada uçuştu
  • ok atma
  • oklar
  • ordu toplamak
  • saldırdı
  • sayısız ganimet elde etti bu savaştan
  • sefere çıkmak
  • subaylar
  • uran (savaş çığlığı)
  • üstüne sefer açmak
  • yay
  • yenilen
  • yiğitler telef oldu
  • yiğitlerin yüreğini delen mızraklar
  • yiğitlik türküleri söylemek
  • zafer
  • zafere ulaştı


9. SANAT

  • Müzik
  • davul
  • davulun tokmağı
  • kopuz
  • kopuzun mızrabı
leventagaoglu
leventagaogluhttps://www.agaoglulevent.com
Düşünür, Araştırmacı Yazar, Şair. 1983 yılından buyana ihracat profesyoneli olarak çalışan Levent Ağaoğlu, 1997-2001 yılları arasında Hong Kong’da yaşadı; yaklaşan Büyük Asya Yüzyılı’nın ayak seslerini duydu hep. İsmail Gaspıralı’nın “Dil’de, Fikir’de; İş’te Birlik” idealinin peşinde koşarak Türk Evi, Düşünce ve İş Ocağı kitap serileri üzerinde çalışıyor; mütefekkir ve müteşebbis gözlem ve birikimlerini yazıya geçiriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz


TWITTER

Son Eklenenler