Notice: _load_textdomain_just_in_time işlevi yanlış çağrıldı. td-cloud-library alan adı için çeviri yüklemesi çok erken tetiklendi. Bu genellikle eklenti veya temadaki bazı kodların çok erken çalıştığının bir göstergesidir. Çeviriler init eyleminde veya daha sonra yüklenmelidir. Ayrıntılı bilgi almak için lütfen WordPress hata ayıklama bölümüne bakın. (Bu ileti 6.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/agaoglulevent.com/httpdocs/wp-includes/functions.php on line 6121
KÜRESELLEŞME, BÖLGESELLEŞME VE TÜRKİYE - Levent AĞAOĞLU - Page 23
Ana Sayfa Blog Sayfa 23

KÜRESELLEŞME, BÖLGESELLEŞME VE TÜRKİYE

0

KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME

Dünya 21.yüzyıla çok önemli bir yapısal ve ekonomik dönüşüm süreci içinden geçerek girmektedir. Özellikle son on yıllık dönemde gözlenen ve günümüzde ekonomiler üzerindeki etkisini giderek artan oranda hissettiren bu sürecin odağında küreselleşme yeralmaktadır. Küreselleşen bir dünyada ülkelerin stratejilerini hazırlarken kendilerini dünyadaki gelişmelerden soyutlamasına imkan bulunmamaktadır.

2000’li yılların başlarında bulunduğumuz bu dönemde dünyada ekonomik ve ticari gelişmelerde hızlı bir değişme süreci yaşanmaktadır. Söz konusu değişimi belirleyen en önemli unsur küreselleşme olmuştur. Küreselleşme sonucunda coğrafi uzaklık, mal ve hizmetlerin sağlanmasını sınırlayan bir faktör olmaktan çıkmıştır. Öte yandan, bölgesel düzeydeki entegrasyonların artması sebebiyle dünya ticaretinde kutuplaşmaların varlığı da aşikardır.

Küreselleşme, ulusal ekonomilerin ticaret ve sermaye hareketlerinin serbestleşmesi temelinde biraraya gelmesiyle oluşan bir ekonomik sistemi ifade etmektedir. Küreselleşme akımının bir sonucu olarak, karşılaştırmalı üstünlüklere dayalı uluslararası ticaret, ülkeler yerine firmaların mutlak üstünlüklerine dayanan bölgelerarası ticaret halini almaktadır. Küreselleşme çok sağlam ekonomik gerekçelere dayanmaktadır.  Uluslararası dış ticaretin, sabit sermaye ve fon akımınıserbestleştirilmesi uluslararası ihtisaslaşmaya, firma cesametlerinin büyümesine, rekabetin artmasına, verimliliğin yükselmesine ve dinamizme yol açmaktadır.

  1. yüzyıl sonunda ortayaçıkanküreselleşme, dış ticaret rakamlarını ve uluslararası sermaye hareketlerinin oransal büyüklüklerini aşan bir oluşumu ifade etmektedir. Ayrıca unutulmaması gereken bir husus da, bölgeselleşme benzeri süreçlerin gerekli ekonomik, sosyal ve fiziksel altyapıyı hazırlayarak, küreselleşmeyi kolaylaştırıcı, hatta tamamlayıcı yönde etkili olabilecekleridir. Bu bağlamda örneğin Avrupa Birliği, ticaretin küreselleşmesine set çekmek bir yana, onu hızlandıran bir unsur olmuştur. Küresel etkileşimlerin gittikçe genişleyen kapsama alanı, giderek artan yoğunluğu ve hızı, bölgesel olanla küresel olanın iç içe geçmesini, yani uzak mesafeli olayların etkilerinin büyümesini ve bölgesel olayların da çok ciddi küresel sonuçlar doğurmasını temellendirir.

Dünyada bir taraftan küreselleşme yönünde gelişmeler olurken, öte yandan ilk bakışta küreselleşme ile tezat oluşturan bölgeselleşme akımı yaygınlık kazanıyor. Dünyada çeşitli ülkeler başta iktisadi alanda olmak üzere çeşitli alanlarda birbirleriyle ittifak yapma eğilimleri içerisine giriyorlar. Ekonomik alanda ülkeler arasında bölgesel entegrasyon hareketleri her geçen gün daha önem kazanıyor. Bugüüç ayrı kıtada bölgesel ticaret blokları oluşmaktadır. Bir taraftan dünyada küreselleşme ile ticari sınırlar kalkarken, diğer taraftan bölgeselleşme ile dünya coğrafyasında kutuplaşma oluşmaktadır.

Küreselleşme beraberinde bölgeselleşmeyi de getirmektedir. Bugün bölgesel ticaret bloklarınıdışında kalan bir ülkenin ekonomik yönden gelişme, hatta yaşama şansı çok azalmıştır. Gelişen küreselleşme eğiliminin paralelinde dünyanıçeşitli yörelerinde çok sayıda bölgesel bütünleşme hareketi ortaya çıkmaya başlamıştır. DTÖ kurallarına göre, ülkeler, kendi aralarında serbest ticaret alanları oluşturabilirler. Hatta serbest ticaret alanlarına u/aşılamıyorsa gümrük birliği, ikinci en iyi çözüm olarak kabul görmektedir. Bölgeselleşme hareketleri neticesinde, ülkeler kendilerine coğrafi olarak yakıülkelerle ticaretlerini arttırarak, “Çok Taraflı Ticaret Görüşmeleri”nde pazarlıgüçlerini arttırmaya çalışmışlardır. Gelişme düzeyleri ve coğrafi yakınlıözellikleri açısından birbirine yakın veya yakınlaşması mümküülkelerin bölgeselleşme arzularıküreselleşme sürecinden bir korunma veya karşı koyma güdüsü taşımamaktadır. Bilakis, bölgeselleşme süreci, küreselleşme sürecine bir hazırlık, mevcut olan ticari ilişkilerin konsol idasyonu ve ilişkilerin daha fazla gelişmesini önleyen engellerin kaldırılması gibi konulara yönelik bir işlev üstlenmektedir. Bu tespitler, gelişmiş ülkeler kadar gelişmekte olan ülkeler için de geçerlidir.

Küreselleşme olgusunun büyük yoğunluğuyla toplumlar üzerindeki etkisi sürerken, bir başka olgu bugünün dünyasında hızla yeni modelleri yaratıyor; bölgesel kalkınma ve bölgesel işbirliği projelerinin geliştirilmesi, bölgesel olarak ölçek ekonomisine uygun daha rekabetçi bir sonuç alınmasını sağlıyor. Küreselleşmenin yolu bölgeselleşmeden geçmektedir. Bölgesel kalkınma ve bölgesel işbirliği konusu, yeni dönemin gelişmesi içersinde büyüönem taşıyan iki konu olarak karşımıza çıkıyor, uluslararası trendlere uygun davranmak isteyenlerin düşünce modelleri içersine yerleştirmeleri gereken bir konu oluyor. Tek tek sorunlarına çözüm bulamayanlar, tek tek küresel üretim için ölçekleri yeterli olmayanlar, içinde bulundukları bölgede, komşu oldukları ülkelerle, kurumlarla işbirliği yaparak, güç birlikleri ve bölgesel katılımlarla bölgenin ve havzanın bir bütün olarak değerlendirilmesiyle varabilecekleri sonuçları araştırıyorlar. Bölgede ortak olarak yaratılacak sinerji eski dönemlerin tam tersine bir gelişmeye açık olmayı gerektiriyor. Bölge ve havza içersinde yaratılacak başarı, güçlerin birbirine eklendiği bir model yaratılmasına bağlıdır. Bölgesel işbirliği bugün uluslararası boyutta çok daha büyüönem taşıdığı gibi, çok daha büyük imkanlara da fırsat yaratabiliyor.

Her geçen gün giderek küreselleşen dünyamızda ticaretin serbestleşmesi, dünya ticaretinin önündeki ulusal engellerin ortadan kalkması ve bölgesel yapılanmaların yaygınlığı dünya ticaretinin de artmasına neden olmaktadır. Dünya ticaret hacmi 1983-90 döneminde yüzde 5,6 oranında artış gösterirken, 1991-98 döneminde yüzde 6,5 artmış, 2000 yılında ise yüzde 12,4’lük bir artış düzeyini yakalamıştır. Her ne kadar 2002 yılının ikinci yarısından itibaren hissedilmeye başlanan durgunluk ortamı devam ediyor görülse de son üç yılın ortalaması alındığında bölgesel ticarette artışlardan bahsedebilmek mümkündür. Son yıllarda hızla yaygınlık gösteren bölgesel entegrasyon uygulamaları bölge içticaretin hızlı bir şekilde artmasını sağlamaktadır. Örneğin, 2001 yılı itibariyle bölge içi ticaretin toplam ticarete oranı AB’de yüzde 70’e, NAFTA ‘da yüzde 40’a yükselmiştir. Dünya ticaretindeki bu gelişmeler ülkelerin dışa açıklık oranlarını da artırmaktadır.

Çok taraflı üretim, ticari ve mali ilişkilerin gelişmesi, küreselleşmeye hız kazandırdığı gibi, benzer özelliklere sahip, aynı coğrafi bölge içerisinde olan ülkeleri, güçlerini birleştirici yoğun bölgesel ilişkiler içerisine de itmektedir. Aslında yaygın olarak kabul edilen bir görüşe göre bölgesel entegrasyon hareketleri, gelecekte meydana gelecek geniş çaplı bir ticari ve mali bütünleşme hareketine geçişin bir ön aşaması olarak kabul edilmektedir. Dünya bir taraftan küresel/esirken, diğer taraftan da bölgesel/eşmektedir. Ülkeler arasında ekonomik, politik ve teknolojik bağlarıartması, aralarındaki işbirliği hareketlerini körüklemektedir.

Bölgeler arası ticari akımlar incelendiğinde, dünya mal ticaretinin genel karakterinde bir bölgeselliğin olduğu  anlaşılmakta ve bölgenin gelişmişlik düzeyi ile paralel olarak, coğrafi yakınlığın dış ticarette çok önemli olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin, bölgeselIik ilişkisi Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticarette görülmektedir. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticaret hacmi, coğrafya yakınlığı nedeniyle, bütün fiziki ve ticari engellere rağmen belli bir düzeye çıkabilmiştir. Coğrafi uzaklık faktörünün yarattığı engellerin aşılması, iletişim teknolojisinin gelişmekte olduğgünümüzde hala kolay olmamaktadır. Bölgesel ticaret, sanayi ürünlerinin son yirmi yılda kaydettiğgelişmeye paralel olarak şekillenmiştir.

“Bölgeselleşme”, birbirlerine coğrafi yakınlıkları yanında, birbirleriyle komşuluk ilişkileri olmayabilen ancak sık karşılıklı etkileşim içinde bulunan eylem sistemleri olarak tanımlanabilir. Şu halde, “Bölgesel İşbirliği” belirli bölgedeki devletler arasında, işbirliğine yönelik karşılıklı etkileşimi ele alan bir ara kavramdır; bir yandan uluslararası ya da küresel düzeydeki işbirliği, diğer yandan da devletlerarası ikili işbirliği arasında kalmıştır söz konusu kavram. Bölgeselleşme artık bir gerçekçiliktir. Bölgeselleşme eğilimi Avrupa Topluluğu (AT) ile başladı. Ama bununla kalmayacaktır. Avrupa Topluluğu, Avrupa Ekonomik Topluluğu, yani bütünüyle ekonomik bir örgüt olarak yola çıktı. Giderek politik işlevler üstlendi ve şimdi bir Avrupa ordusu oluşturmaya yöneliyor. Avrupa Topluluğu daha sonra, ABD ve çevresinde Kanada ile Meksika’yı bir ortak pazar halinde bütünleştirecek bir Kuzey Amerika ekonomik topluluğu kurulmasını özendirdi. Şu anda bu deneme tamamen ekonomik amaçlıdır. Ama uzun vadede böyle kalması düşünülemez.

Bölgeselleşme yönelimi geri döndürülemez niteliktedir. Bilgi ekonomisinde kendi başına ne geleneksel korumacılık ne de geleneksel serbest ticaret işleyebilir. Gerekli olan anlamlı serbest ticaret ve güçlü rekabet oluşturmaya yetecek büyüklükte bir ekonomik birimdir. Bu birim yeni yüksek teknolojilerin yüksek düzeyde bir koruma altında gelişmesine izin verecek kadar büyük olmalıdır. Bunun nedeni yüksek teknolojinin doğasında, yani bilgi sektöründe yatar. Yüksek teknolojilerde üretim hacmi arttıkçüretim maliyetleri hızla düşer.

Bunun önemi, yüksek teknolojili bir sektörün her türlü rekabeti ortadan kaldıracak şekilde gelişmesinin olanaklı olmasındadır. Bu bir kere gerçekleşince, yenilen sektörün bir daha geri gelme şansı hemen hemen hiç kalmaz, varlığı sona erer. Öte yandan yüksek teknolojili sektör yeterli rekabete ve meydan okumaya sahip olmalıdır, yoksa büyüyüp gelişemez. Tekelleşir ve tembelleşir, kısa sürede gereksizleşir. O nedenle, bilgi ekonomisi, oldukça büyük bir ulusal devlette bile daha büyük ekonomik birimlere ihtiyaç duyar; yoksa rekabet olamaz. Ama aynı zamanda, sektörükorunmasına ve öteki ticaret bloklarıyla korumacılık ya da serbest ticaretten çok, karşılıklılık ilkesi temelinde ticarete ihtiyaç duyar. Bu, bölgesel/eşmeyi kaçınılmaz ve geri döndürülemez kılan, geçmişte örneği görülmedik bir durumdur.

Bölgesel Entegrasyonlar (Bölgesel Ticaret Anlaşmaları)

Günümüzde uluslararası etkileşim, bir yandan ulusları gün geçtikçe güçlenen küresel işbirliğine yönlendirirken, diğer yandan da farklı bölgesel alanların, kendilerine özgü alt sistemlerle oluşmasına neden olmaktadır. Uluslararası, bölgesel ya da küresel alanda olsun, bu tüörgütlenmeler ekonomik gelişmeyi sağlamanın yanında kültürlerarası anlayışı arttırmakta, en önemlisi uzlaşmayı, barışı, güvenliğön plana çıkarmaktadır.   “Bölgesel örgütlenme” kavramı, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütler tarafından özendirilmiş ve özendirilmektedir. Bölgesel örgütlenmenin yalnızca barış ve güvenlik konularını değil, ekonomik ve sosyal konuları da içerdiği açıktır. AB’nin aşamalı olarak bölgesel yayılma eğiliminde olduğu bilinmektedir. Yine “Karadeniz Ekonomik İşbirliği”, bu bölgenin bir kısmını kapsamakta ve AB’ni dışlamamaktadır.

Ortaya çıkmakta olan çeşitli bölgeler oldukça farklıdır. Avrupa Topluluğu, büyüklük ve nüfus bakımından pek karşılaştırılabilir olmayan ve aralarındaki zenginlik bakımından önemli farklılıklara rağmen ekonomik gelişmesini sürdürebilen az sayıda çekirdek ülke çevresinde kurulmuştur Kuzey Amerika ekonomik topluluğçok farklı olacaktır. Asya’daki ekonomik bölgeler ise daha farklı olacaktır Ama bütün bölgeler geçmişte hiçbir zaman olmadığı kadar geniş serbest ticaret alanları oluşturacaktır. Bunlar aynı zamanda dış dünyaya tepki gösteren ve karşılıklı olabilen, yani aynı anda hem korumacı hem de açık olabilen, bölgeler olacaktır.

Avrupa Birliği’nin siyasi bir entegrasyon sürecine girmesi “Tek Pazar ve Tek Para’1 temelli ticari entegrasyon sürecinin doğal bir sonucu olup küresel süreçte Avrupa’nın yerini sağlamlaştırmaya yönelik ileri aşamada bir bölgeselleşme projesidir Diğer bölgeselleşme projelerini Kuzey Amerika için NAFTA (Kanada, ABD, Meksika), Güney Amerika için MERCOSUR (Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay), Asya-Pasifik için, APEC ve ASEAN olarak sıralamak mümkündür.

Ayrıca, Avrupa ve Asya’da proje aşamasında iki entegrasyon sözkonusudur. 2010 yılına kadar, Avrupa Birliği’nin öncülüğünde 41 ülkeden oluşan, 600 ila 800 milyon potansiyel tüketiciyi içeren, dünyadaki en büyük serbest ticaret alanıAvrupa-Akdeniz Serbest Ticaret Bölgesi oluşturulacaktır Asya’da ise Çin, gelecek on yıl içinde, ASEAN ülkeleri, Japonya ve Kore ile birlikte AFTA (ASEAN+3) serbest ticaret bölgesini oluşturma çabası içindedir; 2 milyar nüfuslu Doğu Asya Birliği’ne doğru adımlar atılmaktadır.

“Uruguay Round”görüşmelerinden kaynaklanan beklentilerin aksine bir şekilde bölgesel entegrasyon çabalarıçoktaraflı liberalizasyon çabalarını baltalamamıştır. Bölgesel entegrasyon süreçleri, üstüne kapalı, korumacı nitelikte girişimler olmaktan ziyade; çoktaraflı bölgeler-arası liberalizasyon süreçlerini de geliştiren süreçler olmuşlardır Nitekim, bu bölgeselleşme projelerine paralel olarak, APEC(Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği), ASEM (Asya-Avrupa Forumu), TAFTA (Transatlantik Serbest Ticaret Antlaşması)gibi bölgelerarası bir dizi ekonomik forum da devreye girmiş bulunmaktadır.

Bölgesel işbirliğinin başarılı örnekleri arasında AB, ASEAN ve NAFTA gösterilebilir. Avrupa ‘da AB ve EFTA bölgesel bütünleşmeyi hem derinleştiriyor, hem de genişletiyorlar. Asya’da, APEC ve ASEAN 2010yılına kadar; Amerika kıtasında NAFTA ve MERCOSUR, 2005yılına kadar birer serbest ticaret ve yatırım bölgesi oluşturulmasını kararlaştırdılar.

Dış ticareti artırmak için önemli bir araç olabilecek ve son yıllarda sayılan büyük bir artış gösteren Bölgesel ticaret anlaşmalarıbirbirine sınırı bulunan veya birbirinden çok uzak iki ülke ya da ülke grubu arasında akdedilen ve taraf olan ülkeler arasındaki ticari ilişkilerde bu anlaşmaya taraf olmayan ülkelere oranla daha avantajlı koşullar uygulamayı öngören anlaşmalardır. Serbest ticaret anlaşması/bölgesi kısaca üye ülkeler arasında ticaretten tarife ve tarife dışı engellerin kaldırıldığı bir bütünleşme şeklidir.

Bölgesel ticari anlaşmalar 1990’lar boyunca, ancak çok taraflı ticari anlaşmalar yoluyla gerçekleştirilebilecek kapsamlı tarife indirimlerinin bölgesel ekonomik ve ticari entegrasyonlar yoluyla gerçekleşmesine ve taraf ülkelerin ticari kurallarının uyumlaştırılması yoluyla da ekonomik ve ticari ilişkilerin derinleşmesine vesile olmuş ve ticaretin geliştirilmesi yolunda önemli fırsatlar sunmuşlardır. Ancak gelişmiş ülkeler, ekonomik ve sosyal sorunlarla karşılaştıkları ölçüde içlerine kapanmakta, koruma politikalarına ağırlık vermekte ve aralarında oluşturdukları blok içerisindeki ilişkileri geliştirmeye öncelik tanımaktadırlar. Bloklaşmalar arttıkça blok içi ilişkiler önem kazanmaktadır.

Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren hız kazanmaya başlayan bölgesel ticaret anlaşmaları son yıllarda ticaret bloklarının birbirleri ile kıtalar seviyesinde yapmaya başladığı görüşmeler ile daha yaygın bir hale gelmiştir. 1995 yılı başında, Uruguay Raund görüşmeleri sonucunda çok taraflı bir uluslararası kuruluş olan Dünya Ticaret Örgütü’nün (ö TÖ) kurulmuş olması bile bu trendi tersine çevirmeye yeterli olmamışülkeler kendi dış ticaret stratejileri çerçevesinde bölgesel anlaşmalar akdetmeye devam etmişlerdir. Bu gelişmenin bir sonucu olarak dünya mal ticaretinde “bölgesellik” büyüönem kazanmıştır. Nitekim, 2001 yılı itibariyle toplam ihracatın, K. Amerika yüzde 40’mı, Batı Avrupa yüzde 70 ‘ini, Asya ülkeleri ise yarısını kendi bölgesi içinde yapmaktadır.

2002 yılı sonu itibariyle 145 üyesi bulunan DTÖ içinde bölgesel ticaret anlaşması bulunmayan sadece dört üye bulunmaktadır. Bunlardan Hong Kong ve Makau’nun Çin’in ayrı ticaret bölgeleri olduğu dikkate alındığında ikili ya da çoklu bir bölgesel ticaret anlaşması bulunmayan ülke olarak geriye sadece Japonya ve Moğolistan kalmaktadır. Japonya da bu yaklaşımını değiştirmeye kararlı olduğunu ve bölgesinde başta 6. Kore olmak üzere diğer ülkeler ile serbest ticaret anlaşmaları akdetmek niyetinde olduğunu en yetkin ağızlarından beyan etmiştir.

Yine 2002 yılı Haziran ayı itibariyle DTÖ’ye üyeler tarafından bildirilen bölgesel anlaşmalarısayısı 250 ‘ye ulaşmıştır. Bu rakamın, 2005 yılı sonuna kadar proje aşamasında olan veya halihazırda müzakere edilmekte olan anlaşmaların da eklenmesi ile 300’e ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Kısaca, bölgesel ticaret anlaşmalarıbugün için dünya ticaret düzeninin önemli bir unsuru olduğu gibi gelecekte de dış ticaretin artırılması için önemli bir araç olmaya devam edecektir.

TÜRKİYE Bölgeselleşme Girişimleri

1980’li yıllardan itibaren Türkiye ‘de piyasa ekonomisine, rekabete ve dışa açılmaya dayalı yeni bir ekonomik sisteme geçiş çabalarının getirdiği süreçülke dışında bölgesel işbirliği ve bütünleşme hareketleri içerisinde yer alma arzusunu arttırmıştır. Geleneksel büyük sanayi firmaları ise, küresel pazarlara ulaşabilmek için, bir taraftan yabancı firmalarla ortaklıklar kurarak, yeni sektör, yeni ürüarayışlarına girmişler, diğer taraftan ise yurtdışında doğrudan yatırım süreci başlatmışlardır. Türk firmalarının ticaret, doğrudan yatırım ve teknoloji transfer stratejileri, Türkiye’nin küreselleşme sürecine uyum derecesini belirleyecek en önemli unsurlardır.

Türkiye, bölgesel bütünleşme doğrultusundaki tercihini Avrupa Birliği’nden yana kullanmış bulunmaktadır. AB ile bağlantılı olarak, Türkiye’nin ikinci önemli işbirliği faaliyeti, Avrupa-Akdeniz İşbirliği’dir. Kasım 1995 tarihinde Barcelona Deklarasyonu ile AB’nin yenileştirilmiş Akdeniz Politikası çerçevesinde oluşturulan bu işbirliğinde, 41 ülkeden oluşan, 600 ila 800 milyon potansiyel tüketiciyi içeren, dünyadaki en büyük serbest ticaret alanı; Avrupa-Akdeniz Serbest Bölgesi oluşturulacaktır. Üçüncü önemli bölgeselleşme girişimi, 25 Temmuz 1992 tarihinde kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği-KEİ(Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye, Ukrayna) girişimidir. Dördüncü bölgesel girişim, Avrasya Bölgesi ile ilgilidir. Battık devletleri dışında kalan eski Sovyet Cumhuriyetleri (BOT-Moldova, Ukrayna, Beyaz Rusya, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan), Romanya, Bulgaristan’dan oluşan bu bölgede Türk şirketleri önemli faaliyet içerisindedirler. Beşinci girişim, Ekonomik İşbirliği Organizasyonu (ECO)’dur. 1964 yılında Türkiye, Pakistan ve İran tarafından Kalkınma için Bölgesel İşbirliği adı altında kurulan bu teşkilat, 1985 yılında ECO’ya dönüşmüştür. SSCB’nin dağılmasında sonra ise teşkilata Azerbaycan, Orta Asya Ülkeleri ve Afganistan da katılmıştır. Altıncı girişim, İslam Konferansı Örgütü (İKO)’dür. 55 müslüman ülkenin üye olduğu bu teşkilat, 50’li yıllarda başlayan oluşumunu 22-25 Eylül 1969 tarihinde gerçekleştirdiği ilk zirvesi ile somut bir hale getirebilmiştir. Örgüt, Afrika’nın batısındaki Senegal’den Güneydoğu Asya’daki Endonezya ‘ya kadar uzanan geniş bir alanı kapsamaktadır. SSCB’nin dağılmasından sonra, Türkiye’nin teşviki ile Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan da İKÖ’ye katılmışlardır. İKÖ çerçevesinde ekonomik işbirliğkoordinasyonunu sağlamak amacı ile oluşturulan İSEDAK (İslam Ülkeleri Ekonomik ve Ticari İşbirliğDaimi Komitesi) 1984 yılından beri yılda bir kez toplanmaktadır. Yedinci girişim olan D-8 girişimi ise, 22 Ekim 1996 tarihinde İstanbul’da düzenlenen “Kalkınmada İşbirliği Konferansı” ile hayata geçmiş15 Haziran 1997 tarihinde İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır, Nijerya ve Türkiye’nin devlet ve hükümet başkanlarının katıldıkları İstanbul Deklarasyonu ile resmiyet kazanmıştır.

Coğrafi Konum

Türkiye’nin sahip olduğu en büyük kaynaklardan biri coğrafi konumudur. Bu kaynağın girdi olarak yoğun şekilde kullanıldığı mal ve hizmetlerin üretim ve satışında, Türkiye’nin önemli bir ticari avantajı vardır. Coğrafi konumunun en önemli girdi olarak kullanıldığı alanların başındaysa hizmetler gelmektedir. Çünkü birçok hizmetin satışı kullanıcı ile üreticinin aynı veya yakın mekanda olmasını gerektirmektedir. Türkiye’nin toplam ihracatı içinde hizmetlerin payı, uluslararası mukayeselerde yüksektir ve bu oranın artması beklenmektedir. İhraç edilen hizmetlerden coğrafi konuma dayanan taşımacılık, haberleşme, turizm ve müteahhitlik hizmetleri ile özellikle birim maliyet içinde taşıma maliyetlerinin belli bir pay aldığı ürünlerin ihracatında gerçekleştirilecek büyük hamleler, Türkiye’nin “bölgesel çekim merkezi” özelliğini daha da derinleştirecektir.

BölgeselIeşme olgusunun temel bir dinamik haline gelmesi neticesinde, firmaların kararlarında, en önemli değişmez olan coğrafya, hayati bir özellik kazanmıştır. Firmalar, hayati coğrafyalarında öncü ve belirleyici olmak durumundadırlar. Türk firmaları sadece Türkiye’de değil;Türkiye’nin çevresindeki bölgede de lider olma misyonunu edinerek, hayati coğrafyada büyüyerek, küresel gelişme dönemine ayak uydurabileceklerdir. “Hayati coğrafyam nedir, bu coğrafyada hangi önlemlerle belirleyici ve öncü olabilirim?” sorusunun firmalar tarafından giderek artan oranlarda sorulmaya başlanmasıülkemizde bugün firma ölçeğinde hayati coğrafyada var olma misyonunun ön plana çıktığını göstermektedir. Firmalar, Doğu Avrupa, Balkanlar, Karadeniz ve Hazar havzaları ile Orta Asya, Ortadoğu  ve Kuzey Afrika’daki ülkelere, bu mercekten bakmaya başlamışlardır.

Türkiye ve Çin Modelleri

Küreselleşme neticesinde, gelişme ekseni tekrar yer değiştiriyor; Atlantik’ten (Avrupa’dan) Pasifik’e (Asya) kayıyor. Bu gelişme ise Türkiye’ye büyük bir fırsat sunuyor; TÜRKİYE MERKEZLİ BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE İŞBÖLÜMÜ.

Ticaretin tarihsel damarı İPEK YOLU yeniden canlanırken, ÇİN SEDDİNDEN RUMELİ’ne uzanan bu efsanevi yola ev sahipliği yapan Türkiye ve Çin, dünyanın büyüyen 10 ekonomisi arasında yerlerini almışlardır. Türkiye ve Çin, bölgelerindeki ortak ticari alan ve serbest (gümrüksüz) ticaret entegrasyonlarında öncü olmuşlardır.  Küresel ekonomide bugün  Türk ve Çin modelleri üzerinde durulmaktadır. Türkiye ve Çin modelleri, hem piyasalardaki rekabet biçimleri hem de parlamenter demokratik (Türkiye) ve otoriter tek merkezlilik (Çin) açısından birbirinden ayrılmaktadır. Asya’nıdoğusundaki Çin küresel bir çekim merkezi iken, Asya’nın batısındaki Türkiye nasıl böyle bir merkez olabilir? Bunun yanıtı bölgesel işbirliği modelinde yatmaktadır.

Küreselleşmenin ivme kazandırdığı ticarette bölgeselleşme eğilimlerinin neticesinde, Doğu Asya’da Çin merkezli bölge; K. Doğu Asya (Japonya, Kore), Hong Kong, Tayvan ve G.Doğu Asya (Endonezya, Malezya, Tayland, Vietnam, Filipinler, Singapur, Burma, Kamboçya, Laos)’daki komşularıyla bölgesel işbirliğçerçevesinde bir işbölümü ve sinerji yaratmaktadır. İhracat büyüölçüde ABD pazarına doğru yapılırken bu işbirliğinde kilit konumdaki ülke ÇİN’dir. Çin, gelecek on yıl içinde, bahsedilen bölge ülkeleriyle birlikte AFTA-Asya Serbest Ticaret Bölgesi’ni yaratma yolunda ilerlemektedir.

Küresel bir ihracat dinamosu olarak Çin’in güneyindeki Kanton bölgesi, Türkiye merkezli bölgesel işbölümü önerisi açısından birçok ipuçlarını içerisinde taşımaktadır. Çin’in Kanton eyaletindeki İnci Nehri deltası küresel bir üretim üssü hüviyetindedir. Tüketim sanayine yönelik sayısız yabancı yatırımlı JV fabrikalar burada inanılmaz bir insan ve mal trafiği yaratmaktadır. Konteynerler, deniz otobüsleri, inip kalkan uçaklar, TIR’lar baş döndürücü bir dinamizm sergilemektedir.

Türkiye açısından Kanton modeli örneği değerlendirildiğinde, İstanbul ve hinterlandında yeralan Trakya bölgesi benzer çağrışımlar yapmaktadır. Bölge son 10 yıllık dönemde yeni merkezlerde (Çorlu, İkitelli) yenilenmiş fabrikalarıİstanbul’un dış dünya ile temas açısından yarattığı fırsatlar, ulaşıimkanları ve moda/fuar merkezi olma yönünde ilerlemesi, sadece Türkiye’nin değil, Türkiye’nin de içinde olduğçok geniş bir bölgenin tarihten gelen metropolü ve imparatorluklar başkenti olma vasfıbütün bu etkenler hep birlikte değerlendirildiğinde benzer bir dinamizmin yaratılması için ümitli olmamızı sağlayacak özelliklere sahiptir.

Türkiye de, bölgesel işbölümü/işbirliği ve bölgede ekonomik bir birlik, birliktelik yaratarak kuvvetlenme politikası ile bunun semerelerini tabii ki Çin gibi toplayacak ve yüksek büyüme hızları ile bölgeselleşmenin, bölgesindeki gelişmenin dinamosu olacaktır.

Çin, bölgesinde böyle bir bölgesel liderlik insiyatifini eline geçirmiştir. Bilhassa Clinton yönetimi ile birlikte, BüyüÇin (Greater China) kavramı işlenmeye başlanmıştır. Çinliler de 25 yıldan buyana ve devamlı %7-8 büyüyen ekonomileri ile bunun semeresini toplamaktadırlar. Clinton yönetimi Çin’i (daha doğrusu BüyüÇin=Çin+Hong Kong+Tayvan) dünyanın 10 gelişen ekonomisi arasında başköşeye oturtmuştur. Aynı dili konuşan Tayvanlı, Hong Kong’lu, Çin Halk Cumhuriyetindeki ve denizaşırı ülkelerdeki (ABD, İngiltere, Kanada, Tayland, Endonezya, Malezya, Filipinler, Avustralya, Yeni Zelanda) Çinliler bir network anlayışı içerisinde inanılmaz bir ekonomik dinamizm yaratıyorlar. Bunun altında yatan ise aynı dili konuşuyor olmaları, kültürlerinin aynı olması. Türkiye de bölgesindeki uluslar ile yüzyıllar boyu birlikte yaşamanın getirdiği benzeri bir avantaja sahiptir; yine bir network anlayışı içerisinde, benzeri bir ekonomik dinamizm yaratılması durumunda, Türkiye de bölgesel/küresel bir çekim merkezi haline gelebilecektir. Ekonomik bakımdan AB, ECO, KEİB ve İSEDAK bağlantılarımız ile Batı Dünyası’nın belli başlı kurumları içindeki konumumuz da bölgesel güç rolümüzü takviye edecek niteliktedir.

Bölgesel Ticaret Anlaşmaları-STA

Türkiye’nin Avrupa Birliğüyeleri (15), EFTA ülkeleri (7) ve STA-Serbest Ticaret Anlaşması (14) imzalanan Bosna-Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Hırvatistan, İsrail, Letonya, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya ile yani 357 Avrupa ülkesi, toplam 36 ülke ile ticareti bir serbest ticaret alanıdır

Bölgesel ticaret anlaşmalarına AB paralelindeki mevcut yaklaşımımızda, aksayan önemli bir unsur ise ülkemizin kendi çevresindeki ve önemli ihracat potansiyelimizin bulunduğülkeler ile ticareti geliştirme yönünde STA benzeri anlaşmalar akdedilmesine dair imkânların araştırılmıyor olmasıdır. Bunun önemli nedenlerinin başında gümrük birliğini hayata geçiren kararın dar yorumlanması ve yine gümrük birliği kurumlarının tek -AB- yanlı işlemesi gelmektedir. Mevcut yaklaşımda ülkemizin Rusya, İran, Suriye gibi coğrafi olarak yakın ve rekabet gücümüzün fazla olduğu pazarlara erişimini kolaylaştıracak anlaşmaların hayata geçirilmesine yönelik yaklaşımlar gümrük birliği duvarına çarpmaktadır. Türkiye ancak, AB bu ülkeler ile ikili bir ticari anlaşma imkanı aramaya başlaması halinde bu durumdan yararlanabilmektedir. Bir diğer bir örnek ise, ülkemizin kendi çevresinde rekabet avantajı bulunan büyük nüfusa sahip ülkeler dururken, STA önceliğinin halihazırda AB ‘ye mevcut yükümlülüklerimiz çerçevesinde Faroe Adaları, Malta, Fas gibi ülkelere verilmiş olmasıdır; kendi bölgemizde yeni STA’lar imzalanması için imkanlar araştırılmasının, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz ihracat gelirlerimizin artırılması açısından yararlı olacağı aşikârdır.

Bölgesel Çekim Merkezi

Türkiye 1.4 milyar nüfuslu bir bölgenin (Avrupa, K.Afrika, O.Doğu, Avrasya) tam ortasında yer alırken, İstanbul’dan uçakla kuzey yönüne gidildiğinde Oslo (Norveç), batı yönüne gidildiğinde Rabat (Fas), güneye gidildiğinde Dubai (BAE) ve doğuya gidildiğinde Almatı (Kazakistan); bütün bu destinasyonlar İstanbul’a ortalama 5 saatlik uçuş mesafesindedir. Türkiye, Çin, Rusya ve Güneydoğu Asya ile Avrupa ve Ortadoğu arasındaki geniş ekonomik alanın tam ortasında yer almaktadır. Asya-Pasifik ekonomilerinin dinamizmi ile Avrasya’nın zengin enerji ve hammadde potansiyelini, Avrupa Birliği ve NAFTA ülkelerinin sermaye, teknoloji ve girişimciliği ile bağlayacak ekonomik koridorun merkezi aktörlerinden birisi olması mümkündür.

Ülkelerin coğrafi konumları, arazi yapıları, iklim, doğal kaynakları, kültürel ve tarihi bağları onlarıuluslararası politikalarının belirleyici unsurları arasındadır. Dünya ekonomisinde her ülke kendi siyasi sınırları dışında hedef bir ekonomik “hinterland” seçip, kısıtlı kaynaklarınıönceliklerini bu coğrafya üzerinde yoğunlaştırmaktadır Ekonomik “hinterland” kavramı son yıllarda “bölgesel bütünleşme” girişimleri şeklinde karşımıza çıkmaktadır. NAFTA, Mercosour, APEC, CEFTA, ve benzeri girişimlerin arkasındaki “motor” hep bu coğrafyaların en güçlü ekonomileridir. ABD, Japonya, Almanya, Brezilya, Rusya ve Çin sadece kendi bölgelerindeki bütünleşme girişimlerinin değil, aynı zamanda dünya ekonomisinin de “lokomotif” ülkeleri konumundadırlar.

Avrupa ile Asya giderek birbirine yaklaşmaktadır. 2010 yılında Avrasya ekseninde 700 milyon tüketiciyi kapsayacak, merkezinde AB’nin bulunduğu bir ekonomik bütünleşmenin gerçekleşmesi beklenmektedir. Avrasya ekseni merkezinde yeralan Türkiye’nin bu entegrasyon sürecindeki yerini güçlendirmesi, bölgesel açıdan cazibe merkezi olmasına yardımcı olacaktır.

Üç Stratejik Bölge

Türkiye’nin coğrafi konumuna ve dış ticaretine bakıldığı zaman, yakın gelecekte, ithalat ve ihracat üzerinde etkili olabilecek üç bölge göze çarpmaktadır  Birincisi AB ve EFTA ülkelerinin oluşturduğbölge, ikincisi Orta ve Doğu Avrupa ile KEİülkelerinin oluşturduğu bölge ve üçüncüsü ECO bölgesidir. Tarihi, coğrafi ve ekonomik bağlarımızdan kaynaklanan AB, KEİB, ECO gibi bölgesel entegrasyonlar ve komşülkelerle ekonomik işbirliğçabaları biribirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Dış ticaret politikamızın geleneksel Avrupa boyutunun yanında, Avrasya ile ticaretin geliştirilmesi kapsamında KEİB ve ECO çerçevesindeki işbirliği güçlendirilerek, Türkiye’nin üyesi olduğuluslararası örgütler ile ECO ve KEİB gibi bölgesel ekonomik işbirliğçabaları arasında rasyonel ve sistematik bir koordinasyon sağlanmalıdır. Soğuk savaşın sona ermesi ve Doğu Blokunun çöküşü neticesinde, Karadeniz Bölgesi’nde yeni bir işbirliği alanının ortaya çıkması, hızlı bir ivme ve geniş bir katılımla kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (KEİB), bölge ülkelerine geniş işbirliğolanakları vaat eden potansiyelinin harekete geçirilmesi için sarf edilen çabaları artıracaktır.

Türkiye’nin en yakın coğrafi ortağı, Orta Doğu’dan sonra, Balkanlarıda içerisinde yeraldığı Orta ve Doğu Avrupa bölgesidir. Bu bölge, gelecek 10 yıllık dönemde, dünyanın dışarıya en hızlı açılan bölgesi olacaktır. Bu nedenle, bu yöredeki gelişmeler Türk firmalarını da etkileyecek ve Türkiye’de yerleşik firmaların ihracatında olumlu yönde gelişmelerin olmasını sağlayacaktır. Türkiye, Orta ve DoğAvrupa’daki 13 ülke ile serbest ticaret anlaşması imzalamıştır. Bunun yanısıra, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan hızlı liberalleşmenin sonucunda, ilişkilerimizin ve bunun paralelinde, bu bölge ile olan ihracat ve ithalat hacminin hızla artması beklenmelidir. Türkiye’nin Batı Avrupa’dan sonra ikinci en önemli pazarıBalkanlarıda içerisinde yeraldığı Orta ve Doğu Avrupa pazarı ve özellikle de Karadeniz yöresi olacaktır.

Doğu Avrupa’dan söz ederken, bu bölgeye giren 15 ülkenin 9’unun aynı zamanda Balkan ülkesi oldukları pek düşünülemez. Yalnız bu gerçek bile, Balkan yarımadasının tarih boyunca sahip olduğstratejik önemi arttırıcı öneme sahiptir. Dolayısıyla, Avrupa barışı, aynı zamanda Balkan barışı demektir. Tarihsel aklın bizi gerçek ve kalıcı bir Balkan işbirliğinin Türkiye’nin katkısı olmadan gerçekleşemeyeceği genellemesine götüreceğini söylemek gerekir. Böylece, Türkiye, Doğu Avrupa’nıve giderek bütün kıtanın istikrar ve barışı için vazgeçilemeyecek bir ülkedir. Türkiye’nin Balkanlar’da karşılıklı ilişkileri geliştirme yönündeki içten politikasıBatı ve Doğu Avrupa arasındaki ilişkiler ağının geniş çerçevesi içinde değerlendirilmelidir. Türkiye’nin bölgesel işbirliği planları, Avrupa’da bütünleşmeyi hızlandıracak daha geniş bir düzenlemenin parçaları olarak görülmelidir. Eğer Avrupa bir işbirliği ve istikrar kıtası olacaksa, üzerine oturacağı bölgesel işbirliği birikimlerine gereksinim duyacaktır. Balkan ve Karadeniz işbirliklerinin başarısı, yalnız Avrupa’nın genel istikrarına katkıda bulunmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin çevrili olduğu bölgeleri de etkileyecektir. Dolayısıyla, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Doğu Akdeniz bölgelerinin kesişme noktasında bir “dingil” görevini üstlenen Türkiye, yeni bir yapılanma arayışı içindeki Avrupa için yaşamsal öneme sahiptir.

KomşÜlkelerle Ticareti Geliştirme Stratejisi

Bugün dünya geneline baktığımızda, bölgesel entegrasyonların ve dolayısıyla komşülkelerle ticaretin hızla geliştiğine ve ülkelerin bu yönde bir politika izlediğine tanık olmaktayız. Dünyada görülen bu gelişmeye karşıgerek coğrafî, gerek kültürel ve tarihsel yakınlık avantajına sahip olduğumuz, gerekse ekonomilerimizin birbirlerini tamamlayıcı yapıda bulunduğkomşülkelerdeki ticaret potansiyelinin değerlendirilebilmesi açısından, Türkiye, 2000 yılından itibaren “Komşu ve Çevre Ülkelerle Ticareti Geliştirme Stratejisi” uygulamaya başlamıştır. Söz konusu strateji, çevredeki ülkeleri, Komşu (Ön Hat Ülkeleri) ve Çevre ülkeler olarak iki kategoriye ayırmaktadır.

KomşÜlkeler/Ön Hat Ülkeleri kavramıyla, Türkiye ile arasında geçiş zorluğu olmayan ve başka bir ülke üzerinden geçmeksizin doğrudan kara ve/veya deniz bağlantısı vasıtasıyla Türkiye ile ortak sınıra sahip ülkeler ifade edilmektedir. Bu gruba giren ülkeler; Azerbaycan/Nahçivan Özerk Cumhuriyeti, Gürcistan, İran, Irak, Suriye, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu’dur.

Ortak bir sınıra sahip olmamakla birlikte, Türkiye ile gerek coğrafi gerekse kültürel ve tarihsel yakınlığı bulunan ve belirli bir nüfus ve ekonomik potansiyeli olan ülkeler, çevre ülkeler olarak tanımlanmaktadır. Bu gruba giren ülkeler; Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Libya, Mısır, Tunus, Cezayir, Fas, Sudan, İsrail, BAE,   Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan, Arnavutluk, Moldova, ve Makedonya’dır.

Sözkonusu 28 öncelikli ülkeye yönelik ihracatta, devlet yardımları daha etkili ve artırılarak uygulanacak, bu ülkelerde düzenlenecek fuarlarda bu ülkelere yönelik tanıtımlarda, öngörülen devlet yardımlarının tutarı ve süresi uzatılabilecek, bu ülkelere yönelik ticari ziyaretlere öncelik verilecek ve yoğunlaştırılacak, Karma Ekonomik komisyon toplantılarınıöncelikle tamamlanması sağlanarak, mevcut sorunların giderilmesine çalışılacak ve ayrıca, sınır boylarındaki ticaretin geliştirilmesi için sınır ticaret merkezleri kurulacaktır.

Temel dış ticaret politikaları bölgesel bir strateji kapsamında oluşturulurken coğrafi yakınlığın ticari ilişkilerin üzerindeki etkisinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu husus Kuzey Amerika, Avrupo ve Uzak-ûoğu Asya’da çarpıcı bir biçimde görülmektedir. “Komşu ve Çevre Ülkelerle Ticareti Geliştirme Stratejisi” çerçevesinde komşülkelerle olan siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirilmesi, karşılıklı güvene dayanan ekonomik, ticari münasebetlerle desteklenmiş ve derinleştirilmiş ilişkiler kurularak ticaretin artırılmasıülkemizin ihracat hacmine katkıda bulunmasının yanısıra, ticari ilişkilerin siyasi ilişkileri şekillendirdiği günümüzde, Türkiye’nin yakıçevresindeki ülkelerde siyasi anlamda etkinliğinin artırılması açısından da önemli bir araç niteliği taşımaktadır.

  1. yüzyılda Türkiye’nin arzulanan gelişmişlik seviyesine gelebilmesi ancak ve ancak siyasi ilişkilerin,ticariçıkarlara göre şekillendirilmesi ile mümkün görülmektedir. Bu çerçevede toplam ithalatı 150 milyar doları bulan Ortadoğu bölgesinin, Türkiye’nin ihracatı içerisindeki payının, önümüzdeki sekiz yılın sonunda, yüzde 25-30’lara yükseltilmesi hedeflenmektedir. 100 milyar doları aşan ithalat, 625 milyar doları bulan GSYİH değerleri ile Karadeniz Ekonomik İşbirliğÖrgütüTürkiye açısından bir diğer önemli pazar konumundadır. On yıllık geçiş süreci sonunda yapısal pek çok sorunları geride bırakan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerin ticari boyuttan daha ileride ekonomik bir perspektif içerisinde geliştirilmesi, Türkiye’nin bölgede ağırlığını artırmasını sağlayacaktır.

SONUÇ

  1. yüzyılda dünya ekonomisininşekillenmesinde “bölgeselleşme” enönemli eğilim olacaktır. Küresel düzeyde ticaretin liberalleştirilmesi ve bölgesel düzeydeki entegrasyonların artması suretiyle yaşanan süreç dünya ticaretini arttırmaktadır. Küreselleşme ve bölgeselleşme süreçlerinin kaçınılmazlığı neticesinde, bir ülkenin başarılı olabilmesi bu iki gücü yönetebilmesine bağlı kalacaktır. Küreselleşme sürecinde başarıbölgeselleşme sınavında başarılı olmayı gerektirmektedir. Küreselleşmeye ayak uydurabilmenin en iyi yöntemi, bölgesel ekonomik entegrasyon süreçleri oluşturmaktır. Bu süreçlerin izlenmesi ve incelenmesi Türkiye açısından önemli stratejik dersler çıkarabilme imkanı vermektedir.

Diğer yandan, Avrasya/aşma süreci Avrupa ile Asya’yı giderek birbirine yaklaştırmaktadır. Avrupa, Asya ve Afrika’nın düğüm noktasında yer alan Türkiye, her üç kıtadaki bölgelerin de merkezinde bulunmaktadır. Türkiye 1.4 milyar nüfuslu bir bölgenin (Avrupa, K.Afrika, O.Doğu, Avrasya) geniş bir ekonomik alanın tam ortasında yer almaktadır. Türkiye, halen Doğu Avrupa’daki, Balkanlar’daki, Karadeniz ve Hazar havzalarındaki ve Ortadoğu’daki en büyük ekonomidir. Üç kıta üzerine yayılmış 600 yıllık muazzam bir İmparatorluğun mirasçısı olan Türkiye, kendisini her zaman bir bölgesel güç merkezi olarak tanımlaya gelmiştir. Asya, Avrupa ve bir ölçüde Afrika kıtalarına ulaşma yollarının tam kesişim noktasında yer alan ülkemiz, bir taraftan Kafkaslar yolu ile Hazar Denizi ‘ne, Orta Asya ‘ya ve Avrasya’ya, diğer yandan Balkanlar üzerinden Batı, Orta ve Doğu Avrupa’ya, Akdeniz üzerinden Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya erişebilecek bir coğrafyanıüzerinde bulunmaktadır. Burada bahsedilen çok sayıdaki bölge ile bu denli bağlantılı olma vasfı Türkiye’yi sadece bölgesel değil ama bölgelerarası merkez konumuna da getirmektedir. Nitekim, AB ve Doğu Avrupa ülkeleri için Almanya ne anlam ifade ediyorsa; Taşkent’ten, Bağdat’tan, Tiflis’ten, Sofya’dan bakıldığında Türkiye de bu ülkeler için benzeri bir ekonomik çekim merkezini temsil edebilir.

Değişen bölgesel ve küresel gerçekler karşısında, Türkiye’nin dış ticaret politikası önceliklerini uzun vadeli bir perspektifle, yeni dinamiklere dayanan bölgesel ve küresel konjonktürle uyumlu olacak biçimde bölgesel pazarlara yönlendirmesi gerekli gözükmektedir. Böylelikle bölge ölçekli gelişmeler sadece izlenmekle yetinilmeyip yönlendirilecektir de. Bölgedeki ülkelerle tarihi, kültürel ve ekonomik ilişkilerimiz, ticaret temelli bölgesel bir entegrasyonu kolaylaştırmaktadır. Bölge içindeki gerilimi düşürmek ve barış ortamını kalıcı kılabilmek amacıyla ortak çıkar alanları oluşturmak için ekonomi ağırlıklı projeler geliştirilmelidir.   Bölgedeki tarihi, coğrafi ve kültürel birliktelik, bölgesel ekonomik dinamizmin altyapısını ve sağlam temelini teşkil etmektedir. Bölgesini ayakta tutanlar, ülkesini ayakta tutabileceklerdir. Borç kapanından kurtulmanın da yegâne yolu, bölgesel ciddi ekonomik paktlar oluşturmaktan geçmektedir. Kendi dengimiz veya biraz aşağımızda olan ekonomik güçlerle ticareti yoğunlaştırmalıyız. Sadece Batı’ya bakan bir Türk ekonomisi, ticaret dengesini asla düzeltemeyecektir. Ticaret dengesi düzelmedikçe yüksek maliyetli borçlanma devam edip gidecektir.

Bölge ve Avrasya coğrafyası Türkiye için çok büyük bir ekonomik ve ticari potansiyeli barındırmaktadır. Türkiye, bütüncül bir bakış açısıyla, gözlerini bölge ve Avrasya gerçeğine çevirerek, bölge ve Avrasya ile ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirip, kurum/aştırdığı ölçüde “bölge gücü” konum ve etkisini genişletme, derinleştirme şansına sahip olacaktır.

Dünyadaki küreselleşme eğilimi ve hızlanan bölgesel entegrasyonların bir sonucu olarak yoğun rekabetin yaşandığı uluslararası pazarlarda yer edinebilmek için, Türkiye, her iki süreç açısından da ticaretini uyarlamaya çalışmaktadır. Ülkemizin dış ticaret dağılımı üzerinde coğrafi yakınlığıavantajıBatı Avrupa ile olan ticarette kullanılırken, diğer bölgelerle ekonomik ve ticari ilişkilerde yeterince kullanılmamaktadır. Oysa ulaştırma maliyetleri, tüketim kalıplarındaki benzerlik, kültürel yakınlık gibi faktörlerin dış ticaret işlemleri üzerindeki bilinen etkileri göönüne alındığında Türkiye’nin çevresinde çok büyük bir pazar ortaya çıkmaktadır.

Türkiye’nin coğrafi pozisyonunun getirdiğbölgelerarası merkez konumundan yararlanarak, bölgesel strateji kapsamında, Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar, Avrasya (Karadeniz ve Hazar Ülkeleri), Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi bölgesel pazarlara doğru da ticaretin yönlendirilerek, Türkiye’nin ticaretinin bölgeselleştirilmesi; 21. yüzyılda dünya ekonomisinin şekillenmesinde en önemli eğilim olan “bölgeselleşme” ve dolayısıyla küreselleşme konusunda ülkemizi dünyada lider ülkelerden biri haline getirebilecektir.

Gelecek sayıda, burada bahsedilen bölgelerden biri olan Balkanlar’da, ticaretin bölgesel bir ekonomik dinamizm yaratmasına yönelik öneriler incelenecektir.

By Bilge Tonyukuk Enstitüsü zaman: Ağustos 06, 2016

İHRACAT VİZYONU: TÜRKİYE MERKEZLİ BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE İŞBÖLÜMÜ ÖNERİSİ

0

Levent Ağaoğlu

agaoglulevent@gmail.com
leventagaoglu.blogspot.com.tr
www.balkanpazar.org

ÖZET

1. Makalenin son düzeltmeleri yapılırken, İngiltere, halkoylaması neticesinde AB’den çıkmıştır. “Doğu Avrupa’dan Doğu Türkistan’a” Türkiye merkezli İktisadi BİRLİK, yüzyıllık bir fırsat olarak önümüze gelmiş bulunmaktadır.

2. Küresel bir ihracat dinamosu olarak Çin’in güneyindeki Kanton bölgesi, Türkiye merkezli bölgesel işbölümü önerimiz açısından birçok ipuçlarını içerisinde taşımaktadır.

3. Türkiye, bölgesindeki uluslar ile yüzyıllar boyu birlikte yaşamanın getirdiği benzeri bir avantaja sahiptir; yine bir network anlayışı içerisinde, benzeri bir ekonomik dinamizm yaratılması durumunda, ülkemiz de bölgesel/küresel bir çekim merkezi haline gelebilecektir.

4. Türkiye açısından Çin’in güneyindeki Kanton modeli örneği değerlendirildiğinde, İstanbul ve hinterlandında yeralan Trakya bölgesi benzer çağrışımlar yapmaktadır.

5. Türkiye’nin Merkez olduğu 5 saatlik uçuş bölgesindeki 8 alt bölgede toplam 70 ülke (pazar) yeralmaktadır. Bu pazarların 41 adedi ile Serbest Ticaret Alanımız oluşmuştur.

6. Sanayi sektörleri ihracatına konu olan ürünlerde çeşitlilik sağlanmalıdır. Bölge ülkelerinin çok geniş bir coğrafyadaki işbirliği imkanlarının, birbirlerine rakip göründükleri birçok üründe de rekabeti çözüm ortaklığına dönüştürme potansiyeli vardır.

7. Türkiye’nin Balkan ülkelerinin dış ticaretinden aldığı pay sadece %1,2’dir. Bu pay, 1352’den beri 650 yıldır bölgede yer alan ve Balkanların en büyük ekonomisi olan Türkiye’nin bölgede aslında varolmadığını göstermektedir.

8. Türkistan pazarları, EKİT, Afrika, İKT, Körfez İB (GCC) ile Gümrük Birliği anlaşması mevcut olmamasına rağmen, pazarlarından (ithalat) aldığımız payın AB pazar payımızdan yüksek olması,  AB ile Gümrük Birliği’nin sorgulanmasını gerekli kılmaktadır. GB, Avrupa lehine Türkiye pazarının işgal aracıdır. 20 yıllık AB-GB süreci, Türkiye’yi, Avrupa’nın açık pazarı haline getirmiştir.

9. İhracatta mevcut durum ölçümü doğru yöntemlerle yapılmalıdır. İhracatı değerlendirirken esas alınacak ölçü (kıstas) sözkonusu pazara satılan ürünlerin değer veya miktarı değildir. Ölçü, o pazarın, toplam ithalat değerinden alınan payımızdır; değerinin içindeki bizim yüzdemizdir; payımızdır.  Ölçü satışımız değildir; alıcı ülkenin pazarından aldığımız paydır. 50 milyon nüfuslu G.Kore, sözkonusu pazar payı stratejisi ile ihracatını 500 milyar doların üzerine çıkarmıştır. Hyundai, Samsung, LG vb. küresel marka ve şirketler bu modelin neticeleridir.

10. İkitelli OSB’nin vizyoner kurucusu Merhum Turgut Özal’ın  “Dış Ticaret Sermaye Şirketleri” modeli İOSB özelinde yeniden canlandırılarak, “İkitelli Organize’nin Pazarı: Dünya” hedefi ile, global markamız THY’nin uçtuğu 119 ülke pazarları hedef alınmalıdır.

GİRİŞ

Küreselleşme neticesinde, ekonomilerin gelişme ekseni tekrar yer değiştiriyor; Atlantik’ten (Avrupa’dan) Pasifik’e (Asya) kayıyor. Bu gelişme ise Türkiye’ye büyük bir fırsat sunuyor; TÜRKİYE MERKEZLİ BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE İŞBÖLÜMÜ.

Binlerce yıldan buyana ticaretin tarihsel damarı olan İPEK YOLU yeniden canlanmaktadır. ÇİN SEDDİ’NDEN RUMELİ’ne uzanan bu efsanevi yola ev sahipliği yapan Türkiye ve Çin, dünyanın büyüyen 10 ekonomisi arasında yerlerini almışlardır. Türkiye ve Çin, günümüzde, bölgelerindeki ortak ticari alan ve serbest (gümrüksüz) ticaret entegrasyonlarında öncü rol oynamaktadır.

Küresel ekonomide bugün Türkiye ve Çin modelleri üzerinde durulmaktadır. Türkiye ve Çin modelleri; hem piyasalardaki rekabet biçimleri hem de demokratik (Türkiye) ve otoriter tek merkezlilik (Çin) açısından birbirinden ayrılmaktadır.

Asya’nın doğusundaki Çin küresel bir çekim merkezi iken, Asya’nın batısındaki Türkiye nasıl böyle bir merkez olabilir? Bunun yanıtı bölgesel işbirliği modelinde yatmaktadır.

Gelişen Ekonomiler ile ilgili BRIC grubunda yer alan Çin ve MINT grubundaki Türkiye’nin mevcudiyetleri, gelişmenin yönünü apaçık göstermektedir.

ÇİN MODELİ

Küreselleşmenin ivme kazandırdığı ticarette bölgeselleşme eğilimlerinin neticesinde, Doğu Asya’da Çin merkezli bölge, komşularıyla bölgesel işbirliği çerçevesinde bir işbölümü ve sinerji yaratmaktadır;

Bunlar;

  • Kuzey Doğu Asya (Japonya, Kore),
  • Büyük Çin (Çin, Hong Kong, Tayvan) ve
  • Güney Doğu Asya (Endonezya, Malezya, Tayland, Vietnam, Filipinler, Singapur, Burma, Kamboçya, Laos).

Bölgeden ihracat büyük ölçüde ABD pazarına doğru yapılırken bu işbirliğinde kilit konumdaki ülke Çin’dir. Çin, gelecek on yıl içinde, bahsedilen bölge ülkeleriyle birlikte AFTA-Asya Serbest Ticaret Bölgesi’ni yaratma yolunda ilerlemektedir.

Harita 1: İnci Nehri Deltası, Kanton Bölgesi, Çin

Küresel bir ihracat dinamosu olarak Çin’in güneyindeki Kanton bölgesi, Türkiye merkezli bölgesel işbölümü önerimiz açısından birçok ipuçlarını içerisinde taşımaktadır.

Çin’in Kanton bölgesindeki İnci Nehri deltası küresel bir üretim üssü hüviyetindedir. Tüketim sanayiine yönelik sayısız yabancı yatırımlı fabrikalar burada inanılmaz bir insan ve mal trafiği yaratmaktadır. Konteynerler, deniz otobüsleri, inip kalkan uçaklar, TIR’lar baş döndürücü bir dinamizm sergilemektedir.

Harita 2: Kanton Bölgesi, Çin

Çin, bölgesinde böyle bir bölgesel liderlik inisiyatifini eline geçirmiştir. Bilhassa, Bill Clinton yönetimi ile birlikte, Büyük Çin (Greater China) kavramı işlenmeye başlanmıştır. Çinliler de 25 yıldan bu yana ve devamlı %7-8 büyüyen ekonomileri ile bunun meyvelerini toplamaktadırlar.

Clinton yönetiminden bu yana Çin (daha doğrusu Büyük Çin= (Çin+Hong Kong+Tayvan) dünyanın 10 gelişen ekonomisi arasında baş köşeye oturmuştur.

Kaynak: http://leventagaoglu.blogspot.com.tr/2014/09/port-city-network-in-east-and-south.html

Harita 3: Asya-Pasifik’te Bölgeselleşme – “Yeni Akdeniz” Ekonomik Koridoru

Aynı dili konuşan Tayvanlı, Hong Kong’lu, Çin Halk Cumhuriyetindeki ve denizaşırı ülkelerdeki (ABD, İngiltere, Kanada, Tayland, Endonezya, Malezya, Filipinler, Avustralya, Yeni Zelanda) Çinliler bir network anlayışı içerisinde büyük bir ekonomik dinamizm yaratmaktadırlar.

Çin İşadamları Ağı (Chinese Business Network), dünyanın en kuvvetli ağlarındandır ve Çin’in hızla kalkınmasının arkasındaki gerçek gücü oluşturmaktadır.

TÜRKİYE MERKEZLİ BÖLGESEL İŞBÖLÜMÜ ÖNERİSİ

Türkiye de, bölgesindeki uluslar ile yüzyıllar boyu birlikte yaşamanın getirdiği benzeri bir avantaja sahiptir; yine bir network anlayışı içerisinde, benzeri bir ekonomik dinamizm yaratılması durumunda, ülkemiz de bölgesel/küresel bir çekim merkezi haline gelebilecektir.

Ekonomik bakımdan;

  • AB/GB,
  • EKİT (ECO),
  • KEİB
  • D8
  • İKT/İSEDAK

bağlantılarımız ile Batı Dünyası’nın belli başlı kurumları içindeki konumumuz da bölgesel güç rolümüzü takviye edecek niteliktedir.

Türkiye açısından Çin’in güneyindeki Kanton modeli örneği değerlendirildiğinde, İstanbul ve hinterlandında yeralan Trakya bölgesi benzer çağrışımlar yapmaktadır. Bölge;

· Son 10 yıllık dönemde yeni merkezlerde (Çerkezköy, Çorlu, İkitelli) yenilenmiş fabrikaları,
· İstanbul’un dış dünya ile temas açısından yarattığı fırsatlar,
· Ulaşım imkanları ve
· Moda/fuar merkezi olma yönünde ilerlemesi,
· Sadece Türkiye’nin değil, Türkiye’nin de içinde bulunduğu çok geniş bir bölgenin tarihten gelen metropolü ve imparatorluklar başkenti olma vasfı;

Harita 4: Trakya Haritası

Bütün bu etkenler;  hep birlikte değerlendirildiğinde benzer bir dinamizmin yaratılması için ümitli olmamızı sağlayacak özelliklere sahiptir.

Türkiye de, bölgesel işbölümü/işbirliği ve bölgede ekonomik bir birlik, birliktelik yaratarak kuvvetlenme politikası uygularsa, bunun semerelerini tabii ki Çin gibi toplayabilir  ve yüksek büyüme hızları ile bölgeselleşmenin, bölgesindeki gelişmenin dinamosu olabilir.

Bölgeselleşme dinamizmi, sınai sektörlerde özellikle Alman ve İtalyan firmaları tarafından yönlendirilen fason üretim (subcontracting) ve hariçte işleme (outward processing) konularında, Türkiye’nin hem yönlendiren ülke hem de yönlendirilen ülke olma avantajlarını da getirebilecektir.

Türkiye, bölgesinde tarihi ve kültürel bağlardan kuvvet alan benzer bir dil ve kültür avantajına sahiptir; AB ülkelerindeki ve ABD’deki Türkler de dahil edildiğinde, yine bir network anlayışı içerisinde, benzeri bir ekonomik dinamizm yaratılması durumunda, Türk sanayii de bir çekim merkezi haline gelebilecektir.

Bölgesel işbirliği olanaklarının değerlendirilmesi neticesinde;

•  Bölgedeki sanayilerin en büyük tedarikçisi olabiliriz.
•  Bölgedeki bilhassa sanayi üretiminde ilk 5 ülke arasına girebiliriz.

İHRACAT VİZYONU:  BÖLGESEL PAZARLARIN ÖNEMİ 

Kritik önemde görülen diğer bir husus da; Ticaret‘in bu konuda ne denli bir kilit vazifesi gördüğüdür. 1960 ile 1980 yılları arasında, İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın dünyadaki bütün İngiliz Büyükelçiklerine verdiği bir numaralı emir: “İngiliz ticaret’ini geliştirin!” oldu. Bugün, İngiliz dünya ticareti “kar etmektedir”, uluslararası satışları, alışlarından yüksek orandadır. Türk Sanayii henüz yeteri kadar dışa açık değildir. Dışa açılma ile gelecek olan Ticaret bağlantıları sınai sektörleri yeni ufuklara taşıyabilecektir. Ticaret bağlantıları, satış kanallarında etkin olan alıcı bağlantılarını da beraberinde getirerek hedef alınacak pazarlara ihracat artışlarını gündeme taşıyabilecektir.

Macaristan’dan Türkiye’ye, Karadeniz’den Adriyatik’e ve hatta bazılarının öne sürdüğü şekilde Rusya’ya, Orta Asya ve Çin’e kadar olan bölgede, bölgesel bir (iç) pazar yeniden oluşmaktadır. Macaristan’ın en kuzeydoğusundaki Debrecen’den, Avrupa-Asya ticaretinin merkezi İstanbul’a kadar, devletlerin siyasi ve askeri sınır tanımlamalarından farklı bir bölgenin dış çizgileri gözükmeye başlıyor. 25 yıldan daha uzun bir süredir, eski ticaret yolları bölgede yeniden ortaya çıkarken, en nihayet, Avrupa-Asya ticaretinin belkemiği İstanbul, yeniden, bölgenin ana ticaret merkezi olmuştur.

Merkez; Atlantik olarak esas alındığında, Türkiye  “kanat ülke” konumunda olmaktadır.

Başkalarına kanat olunduğunda ise, onların hedeflerine kilitlenmiş olunur.
Merkez olunduğunda ise, kendi hedefine kanatlanırsın.

Merkez; Türkiye olarak esas alındığında, ülkemiz  “kanatlanan ülke” konumuna yükselmektedir.

Uçuşa  (take off) geçebilmemiz için kanatlanmamız lazım; kanatlarımızdaki manevra gücü bizi hedefe ulaştıracaktır.

Bölgesel pazarlarımız kanatlarımızdır; ihracatımızı bölgesel pazarlarımıza doğru hızla artıralım ki, kanatlarımızda güç toplamış oluruz.

Türkiye’nin bölgesel alanları 3 taraftan blokaj altına alınmıştır.
Avrupa Birliği (Almanya); Balkanları blokaj altına almıştır.
Rusya; Türkistan’ı bloke etmektedir.
ABD ise Ortadoğu bölgesinde kapsamlı bir blokajı yıllardır  ifa etmektedir.

Tabi olduğumuz bu bölgesel blokajlara karşın;

  • Kafkasya bölgesinde; Azerbaycan, Gürcistan (STA), İran
  • Türkistan bölgesinde; Kazakistan, Türkmenistan
  • Balkanlar’da; Arnavutluk (STA), Makedonya (STA), Bosna (STA), Kosova, Sırbistan (STA), Karadağ (STA)
  • Afrika’da; Somali, Sudan, Fas (STA), Tunus (STA), Cezayir, Morityus (STA)
  • Ortadoğu’da; Katar, Irak, Filistin (STA), İsrail (STA), Mısır (STA), Ürdün (STA)
  • Kuzey’de; Ukrayna
  • Akdeniz’de; KKTC
  • Pasifik’de : G. Kore (2013), Malezya (2015), Singapur (STA) Şili (STA)

Toplam 29 ülke pazarlarında geliştirdiğimiz bölgesel işbirlikleri ile 3 yönden (batı, doğu, güney) gelen blokajlar elimine edilmeye çalışılmaktadır.

Harita 5: Beş Deniz Havzası. 70 pazarın Merkez Ülkesi Türkiye
Serbest Ticaret Alanlarımız (2016)

Bölgeler Pazar Sayısı Serbest Pazar Sayısı

AVRASYA
BALKANLAR 14 12
HAZAR/KAFKASYA 3 1
TÜRKİSTAN 5
KUZEY PAZARLARI 3
ORTADOĞU/BEREKETLİ HİLAL&HİCAZ 16 5
KUZEY AFRİKA/MAGREB 8 2

AVRUPA
BATI AVRUPA 15 15
DOĞU AVRUPA 6 6
TOPLAM 70 41

Türkiye’nin Merkez olduğu 5 saatlik uçuş bölgesindeki 8 alt bölgede toplam 70 ülke (pazar) yeralmaktadır.  Bu pazarların 41 adedi ile Serbest Ticaret Alanımız oluşmuştur.  Batı Avrupa ve Balkan pazarları, serbest ticaret alanlarımızın en yaygın olduğu noktalardır. Bu alanların 21 tanesi Avrupa’da, 20 tanesi ise Avrasya’dadır.

TÜRKİYE: BEŞ DENİZ HAVZASI’NIN MERKEZ ÜLKESİ 

Türkiye merkezli Bölgesel İşbirliği Haritası’ndaki tüm pazarlar 5 saatlik uçuş mesafesindedir.

İletişim ve ulaşım alanındaki teknolojik gelişmeler ticareti küreselleştirirken, ticareti sınırlayan siyasi ve ideolojik bölünmüşlük de ortadan kalkmıştır. Böylece, örneğin Filibe’de ne olduğundan artık haberdarız. Öyleyse, sınai ürün ihracatını, San Fransisko’ya mı yoksa Filibe’ye mi yapmanın daha verimli olduğunun da cevabı kendiliğinden ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Başlangıç olarak;

· Komşu ülkelerin ve ayrıca Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinin  sınai ithalat ve ihracat verileri güncel şekliyle ürün bazında tespit edilerek, ülkemizin bu ticaretten ne kadar pay aldığı istatistiklerle  ifade edilmeli ve payımızı nasıl çoğaltabileceğimize ilişkin öneriler ortaya konulmalıdır.
· Şimdi hiç vakit kaybetmeden, öncelikle bölgesel pazarlarda kime ne sattığımızın bir envanterini yapmamız elzemdir.
· Bunun ardından kimin ne satın aldığını, neye ihtiyacı olduğunu tespit ederek, bölge pazarlarına yönelik bir ihracat politikasını hayata geçirmeliyiz.
· Sanayi sektörleri ihracatına konu olan ürünlerde çeşitlilik sağlanmalıdır. Bölge ülkelerinin çok geniş bir coğrafyadaki işbirliği imkanlarının, birbirlerine rakip göründükleri birçok üründe de rekabeti çözüm ortaklığına dönüştürme potansiyeli vardır.
· Bölgesel pazarlarda satabileceğimiz ama satamadığımız, ya da az sattığımız sanayi ürünlerini saptadıktan sonra, bu pazarlarda geliştireceğimiz işbirliklerinin ülke ülke planlamasını yapmalıyız. Çünkü biliyoruz ki, bölgesel pazarlarla ticaretimizi geliştirebilmek;  bir anlamda bizim 80 milyonluk bir pazar olarak değil, çok daha büyük bir bölgesel pazar olarak değerlendirilmemize neden olabilecektir.
· Türk sanayiciliği, hiç vakit kaybetmeden bölgesel pazarlar ile ticaretini, bir bütünsel proje olarak ele almak zorundadır. Bölge ülkeleri ile sınai sektörlerde işbirliği ve işbölümünün bölümlendirmesi yapıldıktan sonra, hangi ürün ve üretim aşamalarında ne şekilde işbirliği yapılacağı tespit edilmelidir. Örneğin,  Türkiye’nin Balkan ülkelerinin dış ticaretinden aldığı pay sadece %2,6’dır. Bu pay, 1352’den beri 650 yıldır bölgede yer alan ve Balkanların en büyük ekonomisi olan Türkiye’nin bölgede aslında varolmadığını göstermektedir. (Kaynak http://www.balkanpazar.org/dis_ticaret.asp)

· Sınai üretim aşamalarındaki uzmanlaşmalar neticesinde üreticiler kendi aralarında işbirliği/işbölümü geliştirerek, kaynak kullanımında verimlilik sağlayarak, birbirlerinin rakibi değil, tamamlayıcısı olmaktadırlar. Sözkonusu Kazan-Kazan modeli en iyi biçimde İtalyan sanayicileri tarafından uygulanmaktadır. Bu model sanayicilerimiz tarafından örnek alınabilecektir.

BALKANPAZAR: Rumeli ve Doğu Avrupa Açılımı

Türkçe, Balkan ülkelerinin ortak dilidir. BALKAN kelimesi Türkçe kökenli olduğu gibi, PAZAR kelimesi de Arnavutça, Bulgarca, Sırpça, Macarca, Romence, Rumca gibi tüm Balkan dillerinde ortak olarak kullanılan Türkçe kökenli bir kelimedir. Ayrıca pazar kelimesi Balkanlar’daki yer adlarına da yansımıştır.

Arnavutluk’da Ndrouqi Pazari; Bosna-Hersek’de Pazaric; Bulgaristan’da Pazarcık, Tatarpazarcık, Novi Pazar, Osman Pazarı; Makedonya’da Skopski Pazar; Romanya’da Pazarlia; Yugoslavya’da Novi Pazar, Virpazar; Hırvatistan’da Pazariste ve Yunanistan’da Megalo Pazaraki bu yer adlarından bazılarıdır.
Bu ülkelerde, içinde pazar kelimesinin geçtiği 40’dan fazla yer adı, bölgede pazar olgusunun ne denli önemli olduğunu ve Türklerin yönetiminde Balkanlar’da bütüncül bir pazarın yaratıldığını göstermektedir.  (Kaynak:  http://balkanpazar.org/misyonumuz.asp )

KEİB Karadeniz Ekonomik İşbirliği projesi, 7.Cumhurbaşkanımız Merhum Turgut Özal tarafından geliştirilmişti.

AB yokolup gideceğinden Rumeli açılımı elzem hale gelecektir. Rumeli; Doğu Avrupa ve Balkanlar’ın bütünü, Estonya-Bosna dikeyinin doğusunda kalan ülkeler olarak değerlendirilmiştir. Bu dikeyin her iki ucunda da Türkler bulunmaktadır. Türkler, hem Estonya’da var hem de Bosna’da bulunmaktadırlar.

Harita 6: Estonya-Bosna çizgisi

Balkanpazar ve Hazarpazar dediğimizde her ikisi de tüm ortak ülkelerin anladığı Türkçe kelimelerdir.

Kaynak: http://leventagaoglu.blogspot.com.tr/2015/09/turk-dusunce-tarihi-4-tefekkur.html

Harita 7: Balkanlar ve Anadolu’da Pazar Yeradları

HAZARPAZAR AÇILIMI

Hazar Bölgesi, Avrasya halklarının tipik bir sentezidir. Adriyatik-Karadeniz-Hazar çizgisi; Balkanlar-Anadolu-Kafkasya-Önasya hattı’nın denizlerdeki yansımasıdır.

Rumeli açılımında olduğu gibi “Hazar Pazar” da çoğulcudur; o manada Ermenistan, Kazakistan ve Özbekistan da yapıya eklenebilir. Böylece, medeniyet vahası Maveraünnehir de kavranmış olacaktır.

İktisadi sınırımızı güneyde Misakı Milli’ye ötelediğimizde Mezopotamya medeniyeti de aynı etkileşim içine girecektir.

Rumeli ve Hazar açılımları neticesinde tüm kadim doğu dinleri Müslümanlık, Ortodoksluk, Musevilik; İstanbul’da, dünyanın merkezinde anlamlarını bulacaktır.

Hazar ise geçmişte Tang hanedanından bu yana Çin’in de kızılelmasıdır. Beyazlar Amerika kıtasındaki Uzakbatı’ya ulaşmışlar Pasifik kıyılarına inmişler kıtayı bütünlemişlerdir. Çinliler ise Urumçi’den öteye geçememişler, Kırgızistan’daki Talas savaşını kaybedince deniz kıyısına Hazar’a inememişler ve karada kilitlenip kalmışlardır.

Hazar kıyısı ülke/bölgeleri:

1. Dağıstan
2. Kalkumya
3. Azerbaycan
4. Rusya
5. Astrakhan Oblast
6. Gürcistan
7. Ermenistan
8. Türkiye
9. Kazakistan
10. Türkmenistan
11. İran

Kaynak: http://leventagaoglu.blogspot.com.tr/2015/09/turk-dusunce-tarihi-4-tefekkur.html

Harita 8: Hazar Pazar Ülkeleri

İPEK YOLU 

İpek Yolu: Hazar Denizinden Pasifik Okyanusuna uzanan bu hat; Asya pazarının belkemiğidir.

Bu hat üzerinde özellikle Yüksek Hızlı Tren (YHT) hatlarının ve 3. İstanbul Havalimanı’nın tamamlanmasıyla birlikte, Türkiye bu pazarlarla, daha da yakınlaşacaktır.

Harita 9: İpek Yolu Pazarları

İpek Yolu; İstanbul-Aşkabat-Astana-Pekin-Şangay şehirlerini birbirine bağlayacaktır. Önümüzdeki on yıllık sürecin sonunda Asya’nın GSMH büyüklüğü, Batı’nın önüne geçecektir.

TÜRKİSTANPAZAR

Türkistan ve Türkiye’nin 2013 yılı büyüme oranları:

· %5,8 Azerbaycan
· %6,0 Kazakistan
· %10,5 Kırgızistan
· %7,4 Tacikistan
· %4,1 Türkiye
· %10,2 Türkmenistan
· %8,0 Özbekistan

Kaynak: Dünya Bankası

Türkistan’ın ithalatında hakim ülkeler;

· Rusya % 27
· Çin      % 25
· Türkiye % 6
· Almanya % 5
· Kore% 5

Kaynak: TradeMap

Sonuç:

– Türkistan ülkelerinin kalkınma oranları Çin ile aynı seviyededir. Çok yüksektir.
– Türkistan ülkelerinin ticaretinden aldığımız pay düşüktür.
– Çin kısa zamanda, Türkistan’ın ithalatında 1.sıraya oturarak, Rusya’yı geçebilir.

​Bereketli Hilal&Hicaz (Nil’den Dicle’ye) Pazarları:

Bölge; Mısır gibi büyüyen bir pazarı, İsrail gibi yüksek teknolojili bir gücü, Irak, Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi petrol zengini pazarları kapsamaktadır.

Harita 10: Bereketli Hilal Bölgesi

AFRİKA PAZARLARI

2015 yılında dünyanın en nüfuslu 10 ülkesinin dağılımında Afrika sadece Nijerya ile temsil edilirken, 2050 yılında Nijerya, Kongo, Etopya, 2100 yılında ise Nijerya, Kongo, Tanzanya, Etopya, Nijer ile temsil edilecektir.

Afrika kıtası yüzölçümü; ABD, Çin, Hindistan, Japonya, Doğu Avrupa, Almanya, İngiltere, İsviçre, İtalya, Fransa, Hollanda, Belçika, İspanya, Portekiz’in kapladığı alanın toplamına eşittir.

RUMELİ/TRAKYA YARIMADASI’nda BOĞAZLAR BÖLGESİ’nde KUVVETLİ YÖNLER VE FIRSATLAR: 

OSB

İkitelli
Çerkezköy
Avrupa
Çorlu

Deniz Limanı/Yolları/Kanallar

Kanal İstanbul
Tekirdağ
Ambarlı
Hazar-Karadeniz bağlantısı

Deniz Yolcu Taşımacılığı (İDO)

İstanbul(Yenikapı)
Bursa
Yalova
Büyükçekmece
Pendik

Hava Limanı

3.HavaLimanı
Atatürk Hava Limanı
Çorlu
Edirne
Tekirdağ

Otoyollar/Köprüler

TEM Otoyolu
3.Köprü Otoyolu
Çevreyolu
3. Köprü
Çanakkale Köprüsü
OsmanGazi Köprüsü

Tren Yolları

Pekin-Londra Tren Hattı
Hızlı Tren (Ankara-İstanbul)
Marmaray

Üniversiteler

İstanbul
Edirne
Kırklareli
Tekirdağ
Çanakkale

TEKNOPARKLAR

Boğaziçi Teknopark, Boğaziçi Üniversitesi
İstanbul Teknokent, Avcılar Kampüsü
İTÜ Arı Teknokent, Ayazağa
Trakya Teknopark, Edirne
Yıldız Teknopark, YTÜ, Davutpaşa

TÜRKİYE MERKEZLİ BÖLGESEL PAZARLAR 

KESİŞME NOKTALARI:

AVRASYA:
Rumeli/Balkanlar/Doğu Avrupa
Küçükasya
Kafkasya,
Türkistan

AFRASYA:

Kuzey Afrika
Bereketli Hilal
Hicaz/Körfez BALKANPAZAR
Bulgaristan
Yunanistan
Eski Yugoslavya
Arnavutluk
Romanya
Moldova
Doğu Avrupa

HAZARPAZAR
Türkiye
Kazakistan
Türkmenistan
İran
Dağıstan
Kalkumya
Azerbaycan
Rusya
Astrakhan Oblast
Gürcistan
Ermenistan

TÜRKİSTANPAZAR /İPEKYOLU PAZARLARI​

Özbekistan
Kazakistan
Türkmenistan
Kırgızistan
Tacikistan
Afganistan
Doğu Türkistan Özerk Bölgesi

BEREKETLİ HİLAL&HİCAZ (NİL’DEN DİCLE’YE)

Mısır
İsrail
Filistin
Arabistan
Kuveyt
BAE
Katar
Umman
Yemen
Bahreyn
Suriye
Ürdün
Lübnan
Irak

AFRİKA PAZARLARI

Kuzey Afrika
Doğu Afrika
Batı Afrika
Güney Afrika

BÖLGESEL ENTEGRASYON GİRİŞİMLERİMİZ (MEVCUT)

AB-GB
KEİB
EKİT(ECO)
D8
İKT/İSEDAK

GELİŞEN DÜNYA:

BRIC
Brezilya
Rusya
Hindistan
Çin

MINT
Meksika
Endonezya
Nijerya
Türkiye

ÜYE OLDUĞUMUZ BÖLGESEL ENTEGRASYONLAR:

AB:
Almanya.Avusturya.Belçika.Bulgaristan.Çek Cumhuriyeti.Danimarka.Estonya.Finlandiya.Fransa.GKRY.Hırvatistan.Hollanda.İngiltere.İrlanda.İspanya.İsveç.İtalya.Letonya.Litvanya.Lüksemburg.Macaristan.Malta.Polonya.Portekiz.Romanya.Slovakya.Slovenya.Yunanistan. Not: Türkiye sadece Gümrük Birliği’ne (GB) üyedir.
KEİB: Arnavutluk.Azerbaycan.Bulgaristan.Ermenistan.Gürcistan.Moldova.Romanya.Rusya.Türkiye.Ukrayna.Yunanistan.Sırbistan
EKİT (ECO): Afganistan.Azerbaycan.İran.Kazakistan.Kırgızistan.Pakistan.Tacikistan.Türkiye.Türkmenistan.Özbekistan
D8: Endonezya.Pakistan.Nijerya.Bengaldeş.Mısır.İran.Türkiye.Malezya
İKT: İslam Kalkınma Teşkilatı: 57 üyesi bulunmaktadır. Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Brunei, Burkina-Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Endonezya, Fas, Fildişi Sahili, Filistin, Gabon, Gambiya, Gine, Gine Bissau, Guyana, Irak, İran, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kornorlar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Maldivler, Malezya, Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijer, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Suudi Arabistan, Tacikistan, Togo, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Uganda, Umman, Ürdün, Yemen, Suriye

BÖLGELER VE PAZAR PAYLARIMIZ

                                                 Bölgelerde Pazar Paylarımız (2015; % )

1 TÜRKİSTAN 45 3,56 7,9 DOĞU
2 KOMŞULAR 395,2 24,5 6,2
3 KUZEY AFRİKA 113,6 5,5 4,8 GÜNEY
4 HAZAR 282,6 13,4 4,7 KUZEY, DOĞU
5 BEREKETLİ HİLAL&HİCAZ 703 27,6 3,9 GÜNEY
6 CIS/BDT 314 11,7 3,7 DOĞU, KUZEY
7 ORTADOĞU 954 31,2 3,3 DOĞU, GÜNEY
8 EKİT (ECO) 345,7 9,6 2,8 DOĞU
9 İKT 1556 42,8 2,8 DOĞU,GÜNEY
10 AFRİKA 500,8 12,5 2,5 GÜNEY
11 KEİB 615 14,8 2,4 DOĞU, KUZEY
12 AKDENİZ 1953 38,6 2 GÜNEY, BATI
13 KÖRFEZ  İB (GCC) 495 9,6 1,9 GÜNEY
14 DOĞU AVRUPA 687,3 9,3 1,35 BATI, KUZEY
15 AB-GB 5214 65 1,2 BATI
16 BALKANLAR 327 3,65 1,2 BATI
17 D8 740,5 8,2 1,1 DOĞU,GÜNEY
18 SAARC (Güney Asya) 494 1,4 0,3 GÜNEY
19 BRICS 2507 7,6 0,3 DOĞU, KUZEY,GÜNEY
20 ŞİÖ/SCO 1898.5 6,05 0,3 DOĞU, KUZEY
21 GREATER CHINA 2470 2,9 0,1 DOĞU

Kaynak: TradeMap

Türkistan:  Türkmenistan. Kazakistan. Özbekistan. Kırgızistan. Tacikistan

Komşular: Rusya.Yunanistan.Iran.Ukrayna.Irak.Bulgaistan.Azerbaycan.Gürcistan.Suriye.Ermenstan

HAZAR: 
İran.Rusya.Azerbaycan.Türkmenistan.Gürcistan.Kazakistan.Özbekistan.Ermenistan

CIS:Rusya.Ukrayna.Belarus.Kazakistan.Azerbaycan.Özbekistan.Gürcistan.Kırgızistan.Türkmenistan.Moldova.Tacikistan.Ermenistan

Körfez İB (GCC):  BAE.Suudi Arabistan.Kuveyt.Katar. Umman.Bahreyn.

Akdeniz Pazarları: Fransa.İtalya.İspanya.Çekya.Mısır.İsrail.Yunanistan.Cezayir.Fas.Bulgaristan.Slovenya.Hırvatistan.Ürdün.Sırbistan.Tunus.Lübnan.Libya.Bosna Hersek.Malta.Kıbrıs.Suriye.Arnavutluk.Karadağ

Doğu Avrupa: Polonya.Çekya.Macaristan.Slovakya.Romanya.Ukrayna.Belarus.Litvanya.Estonya.Latvia.Moldova

SAARC:  Hindistan.Pakistan.Bengaldeş.Afganistan.Sri Lanka.Nepal.Maldivler.Butan

BRICS: Brezilya.Rusya.Hindistan.Çin

ŞİÖ/SCO: Çin.Rusya.Kazakistan.Özbekistan.Kırgızistan.Tacikistan

Greater China: Çin.Hong Kong.Tayvan.Makau

En çok pazar payımızın olduğu bölgeler sırasıyla;

  • Türkistan
  • Kuzey Afrika
  • BDT (SSCB)
  • Ortadoğu

Bu sıralamada Kuzey, Doğu, Güney var; BATI yok..

AB ve Balkanlar’da pazar paylarımız düşük değerlerde. Balkan pazarlarında (ithalat) 2003 yılında %2,6 olan payımız, 2015’de %1,2 düzeyine gerilemiş; Avrupalı rakiplere, bilhassa Almanya’ya Balkan Pazarları kaybedilmiştir.
Kıtasal Pazar Paylarımız (2015)

Kıta Pazar (İthalat;Milyar USD Pazar (İthalat;Milyar USD Pazar Payımız (%)

  • Asya 6126 41,4 0,7
  • Avrupa 5832 77,1 1,3
  • Amerika 3723 9,2 0,3
  • Afrika 501 12,4 2,5
  • Okyanusya 267 0,7 0,3

Kaynak: TradeMap

Pazar payları sıralaması;

  • Afrika
  • Avrupa
  • Asya
  • Amerika
  • Okyanusya

şeklindedir. Gümrük Birliği ile bağlandığımız Avrupa ithalat pazarından aldığımız payın bir mislini Afrika pazarından aldık. Diğer kıtalarda pazar payımız %1 seviyesinin altındadır.

SONUÇ VE ÖNERİLER 

  1. AB ve Balkanlar’da pazar paylarımız düşük değerlerde. Avrupa ve Almanya’ya karşı kaybetmişiz.
  2. Makalenin son düzeltmeleri yapılırken, İngiltere, halkoylaması neticesinde AB’den çıkmıştır.
  3. “Doğu Avrupa’dan Doğu Türkistan’a”, Türkiye merkezli İktisadi BİRLİK, yüzyıllık bir fırsat olarak önümüze gelmiş bulunmaktadır.
  4. Pazarlarımız; artık Doğudadır, Güneydedir. İngiltere’nin “AB’ne Hayır” referandum neticesi bu gerçeği teyit etmiştir. Türkiye merkezli bir yeni BİRLİK oluşumu gündemdedir. Avrupa,  Asya ve Afrika bölgesel pazarlarına hızla açılalım.
  5. AB ile Gümrük Birliği anlaşması uygulamasına rağmen, AB pazarından (ithalat) aldığımız pay, bölgesel pazarlardan aldığımız paylar tablosunun sonlarında yeralmaktadır.
  6. Türkistan pazarları, EKİT, Afrika, İKT, Körfez İB (GCC) ile Gümrük Birliği anlaşması mevcut olmamasına rağmen, pazarlarından (ithalat) aldığımız payın AB pazar payımızdan yüksek olması,  AB ile Gümrük Birliği’nin sorgulanmasını gerekli kılmaktadır. GB, Avrupa lehine Türkiye pazarının işgal aracıdır. 20 yıllık AB-GB süreci, Türkiye’yi, Avrupa’nın açık pazarı haline getirmiştir.
  7. Türkistan pazarlarından aldığımız yüksek pazar payı diğer bölgeler için de kriter teşkil etmelidir.
  8. En düşük pazar payına sahip olduğumuz Hint Alt Kıtası pazarları (SAARC)’ndan Hindistan, dünyanın en yüksek kalkınma hızına sahiptir (%7.5). Hızla bölgeye yönelinmelidir. Bölge pazarlarının ihtiyacı olan sınai ürünlerin tamamı ülkemizde yetkinlikle üretilmektedir.
  9. İhracatta mevcut durum ölçümü doğru yöntemlerle yapılmalıdır. İhracatı değerlendirirken esas alınacak ölçü (kıstas) sözkonusu pazara satılan ürünlerin değer veya miktarı değildir. Ölçü, o pazarın, toplam ithalat değerinden alınan payımızdır; değerinin içindeki bizim yüzdemizdir; payımızdır.  Ölçü satışımız değildir; alıcı ülkenin pazarından aldığımız paydır.
  10. 50 milyon nüfuslu G.Kore, sözkonusu pazar payı stratejisi ile ihracatını 500 milyar doların üzerine çıkarmıştır.
  11. Hyundai, Samsung, LG vb. küresel marka ve şirketler bu modelin neticeleridir.
  12. Türkiye’nin bölgesel pazarlara yönelik işbirliği ve bölgeselleşme stratejisi önerimizin, Türk Sanayi Sektörlerince derinleştirilerek uygulanması halinde TÜRK SANAYİCİLİĞİ’nin önüne yeni FIRSATLAR çıkabilecektir.
  13. Türkiye merkezli SANAYİ, 1.4 milyar nüfuslu bir bölgenin (Avrupa, Avrasya) tam ortasında yer alırken;
  14. Hangi bölge ülkeleri ile yükselen Doğu Asya’daki bölgesel işbirliği örneğine benzer bir işbirliğine gidileceğinin tespiti,
  15. Türkiye içindeki ve bölgedeki işbirliğinin sınai firmalar tarafından uygulanması; temel bir stratejik tercih olacaktır.
  16. Böyle bir uygulama; Türk Sanayiciliği’ne sıçrama niteliğinde bir büyüme yaratarak, sanayi sektörlerindeki mevcut atıl kapasitelerin tam kullanımını sağlayabilir, sanayinin büyümeye devam etmesinin güvencesi olabilir.
  17. Örneğin; Avrupa ve Asya ‘dan birer küresel üretici ülke (İtalya ve Çin), dünya dericilik klasmanında ilk iki sırayı alırken, çift haneli milyar dolar tutarlarında ihracat gerçekleştirmektedirler.
  18. Her iki kıtadan özellikleri bünyesinde taşıyan yükselen Avrasya’nın merkez ülkesi Türkiye’nin Sanayisi ise, içinde bulunduğumuz küresel çağın, iki dinamik süreci olan küreselleşme/ bölgeselleşme-bölgesel işbirliği süreçlerine kendini hızlı bir biçimde uyarlamak suretiyle, benzer ihracat performansını gösterebilecektir.
  19. Bölgesel pazarların toplam ithalatından aldığımız payların düşük seviyeleri, alınacak yolun çok uzun olduğunun açık göstergeleridir.
  20. İkitelli OSB’nin vizyoner kurucusu Merhum Turgut Özal’ın  “Dış Ticaret Sermaye Şirketleri” modeli İOSB özelinde yeniden canlandırılarak, “İkitelli Organize’nin Pazarı: Dünya” hedefi ile, global markamız THY’nin uçtuğu 119 ülke pazarları hedef alınmalıdır.
  21. Merhum Turgut Özal’a Vefa; Misyonumuz ve Vizyonumuzdur.

2015 yılında Türkiye 212 ülkeye ihracat yaparken, bunlardan 61’inde ihracat artışları yaşanmıştır.

  • afrika 13
  • amerika 12
  • asya 12
  • avrupa 10
  • okyanusya 10
  • ortadoğu 4

ihracat artan ülkeler 61

%39 : Afrika ve Asya

Türkiye; yükselen Asya, Afrika ve Ortadoğu’da 29 ülkeye ihracat artırırken ; Fransa bu bölgelerde 63 ülkeye ihracatını arttırmıştır.

Fransa, Kore’yi geçerek, dünyanın 5.büyük ihracatçısı ülke olmuştur.

2015 yılında Fransa 221 ülkeye ihracat yaparken, bunlardan 99 unda ihracat artışları yaşanmıştır.

  • afrika 32
  • asya 21
  • amerika 19
  • avrupa 11
  • ortadoğu 10
  • okyanusya 6

ihracat artan ülkeler 99

%53 : Afrika ve Asya

VAHŞİ BATI’NIN DOĞU’YU İŞGALİ, İŞGAL GİRİŞİMLERİ, SALDIRILARI, DARBELERİ

0
  • 1858- Hindistan’ın İşgali
  • 1882- Mısır; işgal
  • 1917- Rusya
  • 1918- Osmanlı’nın İşgali
  • 1945- Japonya, Atom bombası
  • 1945- Çin
  • 1946- Yunanistan; iç savaş
  • 1947- Hindistan; bölünme
  • 1949- Suriye
  • 1950- Çin
  • 1950- Kore
  • 1953- İran
  • 1954- Kıbrıs; EOKA
  • 1955- Tibet
  • 1958- Endonezya
  • 1960- Irak
  • 1961- Vietnam
  • 1964- Laos
  • 1967- Yunanistan
  • 1969- Kamboçya
  • 1970- Tibet
  • 1973- Vietnam
  • 1974- Türkiye; ambargo
  • 1980- Türkiye
  • 1982- Lübnan
  • 1986- Filipinler
  • 1986- Libya
  • 1987- İran
  • 1989- Libya
  • 1991- Irak
  • 1991- Kuveyt
  • 1992- Irak
  • 1995- Bosna
  • 1998- İran
  • 1998- Afganistan
  • 2001- Afganistan
  • 2003- Irak
  • 2006- Somali
  • 2005- İran-05’ten günümüze
  • 2011- Libya
  • 2016- Türkiye; İşgal girişimi

Büyük Asya İpek Yolu ile Entegrasyon Projeleri

0

Pasifik Asya’yı Avrupa’ya bağlayan üç ana koridora bakalım:
a) Kuzey Koridor: Bu koridor, Rusya üzerinden Trans Sibirya hattı boyunca Rus anakarasından geçiyor, Kazakistan ve Belarus üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Rusya, Belarus ve Kazakistan ile gümrük birliği içinde ve bu hat, Rusya’nın Avrasya Birliği’nin temel aksı.
b) Orta Koridor: Bu yol, Çin’den kuzeye çıkıyor ve Kazakistan üzerinden Türkmenistan, Hazar (feribot) Azerbaycan ve Türkiye’den geçerek Avrupa’ya varıyor.
c) Güney Koridor: Bu yol da Kazakistan’dan başlıyor ve Türkmenistan-İran-Türkiye hattını kullanıyor.
Bütün bu ticari koridorların yeni bir ticaret düzeni olarak işlemeye başlaması, yalnızca bu güzergâhlarda yapılacak olan demiryolları, karayolu ve deniz trafiği ağı, enerji iletişimiyle mümkün olmaz. Aynı zamanda bütün bu güzergâhlardaki ülkelerin de dışa açık bir ekonomiye geçmesi ve kendi kaderlerini kendilerinin belirleyeceği yeni demokratik bir siyasetle yeni ticaret düzeni kurulur. Çünkü bütün bu bölgelere ancak böyle barış gelir ve bu bölgelerdeki soğuk çatışma alanları ancak böyle sıcak çatışma alanlarına dönüşmeden barışçı çıkışı yakalar.
Türkiye tam da bunu yaptı bu süreçte… Bölgenin kendi kaynaklarını, kendi zenginliğini eline alacak, bölge ülkelerinin bu zenginliğin yegâne sahibi olacağı bir modeli geliştirdi ve bu modelin tüm bölgeye örnek olması için bir çaba da gösterdi. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cemil-ertem/operasyon-korfez-den-pasifik-e-2464631/

ENTEGRASYON PROJELERİ

Türkiye’nin misyonu fiziki entegrasyonları kanallar, köprüler, havalimanları ile hem ülkemiz hem de bölgemiz bazında geliştirmek; ulaşım ve iletişimi hızlandırmaktır.

Bu anlamda;

  1.  Hazar-Karadeniz Bağlantısı
  2. Bakü-Tiflis-Kars YHT
  3. Pekin-İstanbul YHT
  4. Türkiye-Kıbrıs Adası Su Borusu Bağlantısı
  5. Boru Hatları
  6. Enerji Hatları
  7. İstanbul 3. HavaLimanı (Atlantik-İstanbul-Pasifik)
  8. Çanakkale 1915 Köprüsü (Avrupa-Asya)
  9. 3.Boğaz Köprüsü (Avrupa-Asya)
  10. OsmanGazi Köprüsü (Avrupa-Asya)
  11. Marmaray (Avrupa-Asya)
  12. Kanal İstanbul (Avrupa-Asya; Karadeniz-Akdeniz)
  13. Karadeniz-Akdeniz Otoyolu
  14. Ordu Konteyner Limanı

projelerinin realizasyonu Beş Deniz Havzalarında bölgesel entegrasyonun altyapısını teşkil edecektir.

Sözkonusu devasa projeleri Türkiye coğrafyası ile soyutlamamak, bölgesel açılımlarımızın ayak sesleri olarak duyumsamak önemlidir.

Bu projeler ülkemizin doğu, batı, kuzey, güney yönlerinde eksik olan bağlantı noktalarını bütünlemektedir.

İPEK YOLU KORİDORLARI

  1. Orhun: Pekin. Ulanbatur
  2. Tonyukuk: Zhengzhou. Xian. Lanzhou. Urumqi. Kazan. Moskova. Avrupa
  3. Hint: Kalküta. Dhaka. Kunming
  4. HindiÇin: Kunming. Bangok. KLumpur.Singapur
  5. Uygur-Pakistan: Kaşgar Gwadar
  6. Türkistan-Türkiye: Bişkek. Semerkant. Tahran. Ankara. Istanbul

1.2.5.6 nolu koridorlar Türklük coğrafyalarını birbirine bağlamaktadır.

DOĞU’NUN COĞRAFİ KEŞİFLERİ BAŞLIYOR; Kuşak-Yol Projesi 60 ülkeyi dönüştürecek Türkiye projenin altın halkası oluyor
one road one belt ile ilgili görsel sonucu

Beş Deniz Bölgesi’ndeki Müttefiklerimiz

0
  1. Akdeniz: Arnavutluk, Bosna, Filistin
  2. Karadeniz: Ukrayna, Gürcistan, Moldova
  3. Hazar: Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan
  4. Kızıldeniz: Sudan, Somali
  5. Basra: Katar

Asya Düşüncesi Kütüphanesi

0
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
  bu memleket, bizim.

Nazım HİKMET
Tweetlerim: Asya
GOOGLE arama sonuçları:
  • “AVRUPA DÜŞÜNCESİ”: 7200 hit
  • “ASYA DÜŞÜNCESİ” :   75 hit
16 Türk Devleti'nden ikisi (Avrupa Hun İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu)
hariç diğer 14 Devlet Büyük Asya coğrafyalarında hakimiyet sağladılar.
Bir Uçtan Bir Uca Büyük Asya ;
  • Büyük Asya,
  • Asya-Pasifik,
  • Orta Asya,
  • Avrasya,
  • Afrasya,
  • Kafkasya,
  • Ön Asya,
  • Küçük Asya,
  • Doğu Asya,
  • Güney Doğu Asya

olarak adlandırılan değişik coğrafyalardan oluşuyor.
2030'larda Asya Çağı başlayacak, 500 yıldır egemen olan Avrupa Çağı kapanacak.
Avrupalılaşma kavramı gündemden düşerken, Asyalılaşma kavramı ile tanışacağız.
Aşağıdaki kitaplar adında Asya kavramının yeraldığı yayınları kapsamaktadır;

  • İpek Yolu,
  • Türkistan,
  • Türkler,
  • Türk Dünyası,
  • Türkoloji
  • Asya Ülkeleri vb.

yayınlar ise ayrı bir kategori olarak derlenecektir.
  1. 2000’li Yıllarda Asya-Pasifik Bölgesinin Güvenliği, Mehmet Sami Denker, ASAM
  2. ABD’nin Güney Kafkasya Politikası Elnur Cemilli. IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  3. ABD’nin Güney Kafkasya Politikası olarak Ermenistan Sorunu.Nurşen Mazıcı.Pozitif Yayınları
  4. ABD’nin Orta Asya Politikaları Şaık Amanov Gökkubbe
  5. ABD’nin Orta Asya Politikaları.Şaık Amanov.Gökkubbe Yayınları
  6. Abhazya’nın Bağimsizliği ve Kafkasya’nın Geleceği (İngilice). Kolektif. CSA Yayın Ajansı
  7. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Avrasya ve Demirel I. Cilt Doğu Yakası’nın Hikâyesi.Hulusi Turgut.ABC Basın Ajansı
  8. Afrasya Alternatif Eksenler. Süleyman Pekin. Berikan Elektronik Basım Yayım
  9. Alman İmparatorluğu’nun Doğu Siyaseti Çerçevesinde Kafkasya Politikası ( – ).Mustafa Çolak.Türk Tarih Kurumu
  10. Asya – Pasifik’te Türk İzleri.Metin İnegöllüoğlu.Celal Bayar Üniversitesi Yayınları
  11. Asya Amerika ve Jeopolitiğin Dönüşümü.William H. Overholt.Efil Yayınevi
  12. Asya Coğrafyası Ramazan Özey Aktif Yayınevi
  13. Asya Çağınının Öncüleri Doğu Perinçek Kaynak Yayınları
  14. Asya Hun İmparatorluğu. Tilla Deniz Baykuzu. Kömen Yayınları
  15. Asya İçlerinden Balkanlara Saz Melih Duygulu CD Kalan Müzik
  16. Asya Kaplanları Dr. Murat Yülek Alfa Yayıncılık
  17. Asya Kıtası Ülkeleri Ecehan Ergin Çetin İnce Kapak Çocuk Gezegeni
  18. Asya Korku Sineması.Andy Richards.Kalkedon Yayıncılık
  19. Asya Krizi ve IMF. Gülten Demir. Der Yayınları
  20. Asya Kukla Tiyatrosu. Jayadeva Tilakasari. Mitos Boyut Yayınları
  21. Asya Mektupları, Niyazi BERKES
  22. Asya Simyası (Çin ve Hint Simyası) Simya Söylencesi.Mircea Eliade.Kabalcı Yayınevi
  23. Asya Simyası. Mircae Eliade. Kabalcı Yayınevi
  24. Asya Tarihinde Su Boyu Ovaları ve Bozkır Uygarlıkları.Baykan Sezer.İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
  25. Asya Tarihine Giriş Leon Cahun Seç Yayınevi
  26. Asya Tarihine Giriş – Türkler ve Moğollar. Leon Cahun. Toplumsal Dönüşüm Kitaplığı
  27. Asya Tipi Üretim Tarzı; Sencer Divitçioğlu
  28. Asya Tiyatrosunda Maske Perran Üstündağ Beta Yayınları
  29. Asya Üretim Tarzı ve Osmanlı İmparatorluğunda Mülkiyet İlişkileri Muzaffer İlhan Erdost Onur Basım Yayın
  30. Asya Üretim Tarzı ve Osmanlı Toplumu Sencer Divitçioğlu Alfa Yayıncılık
  31. Asya Üzerinde Fırtına Digital Kültür VCD Digital Kültür
  32. Asya Yolları Himalayalar ve Ötesi. Nasuh Mahruki. Yapı Kredi Yayınları
  33. Asya Yolları, Himalayalar ve Ötesi Nasuh Mahruki Alfa Yayıncılık
  34. Asya Yollarında Faruk Akbaş Say Yayınları
  35. Asya, Amerika ve Jeopolitiğin Dönüşümü William H. Overholt Efil Yayınevi Yayınları
  36. Asya’da Beş Türk Adil Hikmet Bey Ötüken Neşriyat
  37. Asya’da Uzaklarda Misyonerlerin Masum Olmayan Seyahat Noarı.Favell Lee Mortimer.Destek Yayınları
  38. Asya’nın Kapısı.Faruk Budak.Sigma Yayınları
  39. Asya’nın Ayak Sesleri Mehmet Ali Bulut Nesil Yayınları
  40. Asya’nın Batıya İsyanı. Pankaj Mishra. Alfa Basım Yayım Dağıtım
  41. Asya’nın Çöküşü – Asya Krizi ve Sonrası Callum Henderson Alfa Yayıncılık
  42. Asya’nın Kandilleri.Halime Toros.Hece Yayınları
  43. Asya’nın Uyanışı:İngiliz Emperyalizmi ve Milletlerin Uyanışı Rene Grousset Akçağ Yayınları
  44. Asya’nın Uyanması Rene Grousset Berikan Yayınları
  45. Asya’nın Uyanması. Saadettin Y. Gömeç. Berikan Elektronik Basım Yayım
  46. Asyalı Ayyaş. Raif Özben. Can Yayınları
  47. Asyalı Hüzün Tarık Özcan Kaldırım Yayınları
  48. Atatürkün Avrasya Devleti. İsmet Bozdağ. Tekin Yayınevi
  49. Atilla’dan Timur’a Avrupa ve Asya Emmanuel Berl Doğan Kitap
  50. Avrasya Boru Haarı ve Türkiye. Ayfer Yazgan Gül. Bağlam Yayıncılık
  51. Avrasya Çıkmazı Orhan Gafarlı Nobel Akademik Yayıncılık
  52. Avrasya Dosyası Dergisi, ASAM
  53. Avrasya Enerji Savaşları Mert Bilgin IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  54. Avrasya Etüdleri Sayı / – Serdar Çam. TİKA Yayınları
  55. Avrasya Fatihi Cengiz Han. Nadir Devlet. Başlık Yayın Grubu
  56. Avrasya Fatihi Tatarlar.İlyas Kamalov.Kaknüs Yayınları
  57. Avrasya Konuşmaları.Sevinç Alkan Özcan.Küre Yayınları
  58. Avrasya Megapolü İstanbul. Bölge – Kent ve Çevreye Kültürel…Semih Eryıldız.Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
  59. Avrasya Mucizesi. Jack Goody. Küre Yayınları
  60. Avrasya Paradoksu. Galip Çağ. Nobel Akademik Yayıncılık
  61. Avrasya Seçeneği Doğu Perinçek Kaynak Yayınları
  62. Avrasya Türkologları Sözlüğü . Cilt . Kitap. İlyas Kamalov. Türk Tarih Kurumu
  63. Avrasya ve Avrasyacılık. Ömer Göksel İşyar. Dora Yayıncılık
  64. Avrasya’da Misyonerlik, Ömer Turan, ASAM
  65. Avrasya’da Stratejik Düşünce Kültürü ve Kuruluşları. Hasan Ali Karasar. Nobel Akademik Yayıncılık
  66. Avrasya’da Şair Göçü Cemal Kurnaz Kurgan Edebiyat
  67. Avrasya’da Şamanlar.Mihaly Hoppal. Yapı Kredi Yayınları
  68. Avrasya’da Türk Jeopolitiği. Celalettin Yavuz. Berikan Elektronik Basım Yayım
  69. Avrasya’da Yeniden Çizilen Sınırlar İnşa Edilen Kimlikler Projesi Kitapları (- cilt kutulu takım). Ayşegül Aydıngün. Atatürk Kültür Merkezi Yayınları
  70. Avrasya’nın Kırılma Noktası Kıbrıs.Süleyman Özmen.IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  71. Avrasya’nın Kilidi Karadeniz.Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu.Dama Yayınları
  72. Avrasya’nın Yükselen Yıldızı Kazakistan. Abdulvahap Kara. İstanbul Ticaret Odası Yayınları Yayınları
  73. Avrasyacılık Türkiye’deki Teori ve Pratiği Bir Millet Uyanıyor: Mehmet Perinçek Bilgi Yayınevi
  74. Avrasyacılık Vügar İmanov Küre Yayınları
  75. Avrasyacılık: Rusya’nın Kimlik Arayışı.Vügar İmanov.Küre Yayınları
  76. Avrasyacılık. Meşdi İsmayılov.Doğu Batı Yayınları
  77. Avrasyadan Makaleler .Lev Nikoloyeviç Gumilev.Selenge Yayınları
  78. Avrasyalı Olmak.Banu Avar.Remzi Kitabevi
  79. Avrupa Asya Arası Yolculuklar Ester Almelek nval Yayınevi
  80. Avrupa Asya Arası Yolculuklar. Ester Almelek. Minval Yayınları
  81. Avrupa Asya ve Amerikada Lisansüstü Öğretim Reformu. Jean M. Johnson. Pegem Akademi Yayıncılık
  82. Avrupa ile Asya Arasındaki Adam Dagobert Von Mikusch Örgün Yayınları
  83. Avrupa İle Asya Arasındaki Adam.Dagobert von Mikusch.Örgün Yayınları
  84. Avrupa ve Önasya’da Eşkıyalık. Xenia Celnarova. Barış Platin Kitabevi
  85. Avrupa, Asya ve Amerika’da Lisansüstü Öğretim Reformu ve İlim İnsanları ile Mühendislerin Uluslarara Jean M. Johnson Pegem Akademi Yayıncılık
  86. Avrupalı Gözüyle Kafkaslar ve Orta Asya Jules Joseph Leclercq IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  87. Babadan Oğula Güney Kafkasya.Candan Azer.Truva Yayınları
  88. Balkan Harbinden Sonra Bahri Sefid Meselesi Asya – i Osmaniyeyi Tehdit…Şarl Velay.Resimli Kitap Matbaası
  89. Balkanlar Ortadoğu Kafkasya Vassilis K. Fouskas Aykırı Yayınları
  90. Barak’tan Avrasya’ya Bekir Okan Doğan Kitap
  91. Başımı Kafkasya’ya Çevir.Aydın O. Erkan.Çiembik Yayınları
  92. Batı Asya Birliği Beş Ülke Beş Deniz Mehmet Bedri Gültekin Kaynak Yayınları
  93. Batı Asya Birliği Beş Ülke Beş Deniz. Mehmet Bedri Gültekin. Kaynak Yayınları
  94. Batı Karşısında Asya. Daryush Shayegan. Ağaç Kitabevi Yayınları
  95. Batum’dan Orta Asya’ya Bir Yol Hikayesi: Sürgün Karadeniz Türklerinin…Adem Sağır.Atatürk Kültür Merkezi Yayınları
  96. Ben Asyalı Bir Ozan Metin Önal Mengüşoğlu Okur Kitaplığı
  97. Bey İle Büyücü: Avrasya’da Tanrı Hükümdar Devlet ve İktisat Hakkında Dilin Söyledikleri.Osman Karatay.Doğu Kütüphanesi
  98. Bilinmeyen İç Asya Louis Ligeti İnce Kapak Türk Dil Kurumu Yayınları
  99. Bir Asya Masalı Sonsuzluğun İçindeki Pusu Emine Kuraç Aygan Yayıncılık
  100. Bir Sahte Dervişin Asyay – ı Vustada Seyahati. Abdurrahman Sami Paşazade Abdülhalim.Vakit Matbaası
  101. Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi.Arminus Vambery.Kitabevi Yayınları
  102. Bir Varmış Bir Yokmuş Asya İçlerinden Masallar İbrahim İbrahimov Yurt Kitap Yayın
  103. Bir Zamanlar Orta Asya : Once Upon a Time in Central Asia.Ergun Çağatay.Tetragon Yayınları
  104. Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek Orta Asya Kavimlerinin Tarihsel Gelişmeleri.Doğu Perinçek.Kaynak Yayınları
  105. Budizm Ve Orta Asya : Xuan Zang Seyahatnamesi Gürhan Kırilen Gece Kitaplığı Yayınları
  106. Büyük Yakınsama Asya Batı ve Tek Dünyacılık Kishore Mahbubani Yarın Yayınları
  107. Cosmos Dünya Aası Asya (Çin-Japonya) Various DVD Bağımsız
  108. Cüce Evleri İspunlar : Kuzeybatı Kafkasya Dolmenleri Vladimir Markovin Kafdav Yayınları
  109. Çerkesya’nın Ruslar Tarafından İşgali. Kafkas-Rus Savaşlarının Son Dönemi Kuban (Ötesi) Bölgesinde ve Kafkasya Sahilinde Yapılan Kafkas – Rus Savaşı Üzerine Tarihi Deneme.Semen Esadze.Kafkas Derneği Yayınları
  110. Çin’in Avrasya Stratejisi. Barış Adıbelli. IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  111. Çirkin Amerikalılar : Asya Piyasalarında Milyonlarca Dolarlık Vurgun Yapan Ivy League Kovboylarının Gerçek Hikayesi.Ben Mezrich.Salyangoz Yayınları
  112. Değişen Avrasya’da Kafkasya.Haleddin İbrahimli.ASAM Yayınları
  113. Değişen Dünya Düzeninde KafkasyaOkan Yeşilok Kitabevi Yayınları
  114. Değişen Rusya Orta Asya Bahaddin Yazıcı Altın Kalem Yayınları
  115. Dengesiz Güçler Merkezi Avrasya. Hakan Birsel. IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  116. Devleer ve Hanedanlar (İlk Çağ ve Asya – Afrika Devleeri) Cilt .Yılmaz Öztuna.Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
  117. Dinmeyen Acı Kafkasya.Gevher Aktaş Demirkaya.Karma Kitaplar
  118. Doğu Anadolu Erken Transkafkasya Kültürü. Mehmet Işıklı. Arkeoloji ve Sanat Yayınları
  119. Doğu Asya – Alternatif Bir Gezi Rehberi Okan Okumuş Kolektif Kitap
  120. Doğu Asya Krizi. Rıza Yürükoğlu. Alev Yayınevi
  121. Doğu Asya “mucizesi” ve Bunalımı.Attila Sönmez.İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
  122. Doğu Asya Sineması.David Carter.Kalkedon Yayıncılık
  123. Doğu Asya Tarihi – Çin Japonya Kore – Medeniyetin Köklerinden . Yüzyıla Kadar Charles Holcombe Dergah Yayınları
  124. Doğu Asya Tarihi Charles Holcombe Dergah Yayınları
  125. Doğu Asya’nın Politik Ekonomisi Kolektif Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
  126. Doğu Ve Batı’nın Ötesinde Asya Ve Avrupa Gerard Delanty Matbu Kitap
  127. Dünya Tarihinde Orta Asya Peter Benjamin Golden Ötüken Neşriyat
  128. Endonezya : Güneydoğu Asya’da Çoğu Issız Binden Fazla Adadan Oluşan Bir Takımada. Kolektif. Boyut Yayın Grubu
  129. Erken İç Asya Tarihi. Denis Sinor. İletişim Yayınları
  130. Eski İç Asya’nın Tarihi.Istvan Vasary.Ötüken Neşriyat
  131. Eski Ön Asya Uygarlıklarından Günümüze Anadolu’da Türk Varlığı.Genelkurmay ATASE Başkanlığı
  132. Eski Önasya Toplumlarında Suç Kavramı ve Ceza.Belkıs Dinçol.Ege Yayınları
  133. Eski Önasya ve Mısır’da Müzik. Belkıs Dinçol. Ege Yayınları
  134. Eski Sovyet Ülkelerinde Etnik İlişkiler ve Sorunlar (Kuzey Kafkasya).V. A. TiskovASAM Yayınları
  135. Filistin ve Küçük Asya’ya Seyahat. Wilbrand von Oldenburg. İrfan Kültür ve Eğitim Merkezi
  136. Geleceğimiz Asya’da mı? Yaralı Asya Çin ve Türkiye, Mehmet Öğütçü
  137. Gelecek Avrasya’dır.Akkan Süver.Yeniyüzyıl Yayınları
  138. Geniş Ortadoğu Projesi Geniş Orta Asya Projesi.Erol Bilbilik.Asya Şafak Yayınları
  139. Gezgin Gözüyle Hindistan ve Yakın Asya. Timur Özkan. Alter Yayıncılık
  140. Gittik Gördük Yazdık Orta Asya ve Kafkasya. Necati İyikan. Hiperlink Yayınları
  141. Gizemli Güneydoğu Asya ve Efsanevi Gerilla Komutanı Giap.Roni Alasor.Ceylan Yayınları
  142. Güney Asya Müslümanları’nın İstiklâl Davası ve Türk Milli Mücadelesi ‘Hilâfet Hareketi’ ( – ).Mim Kemal Öke.Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
  143. Güney Asya ve Uzak Doğu’da Osmanlı İzleri Ekrem Saltık Nesil Yayınları
  144. Güney Kafkasya Jeopolitiğinde Rusya Gerçeği.Fırat Karabayram.IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  145. Güney Kafkasya Sosyal Antropoloji Çalışmaları, Dr Yaşar Kalafat, ASAM
  146. Güney Kafkasya.Araz Aslanlı.Berikan Elektronik Basım Yayım
  147. Güneybatı Kafkasya. Erkan Karagöz. Park Kitap
  148. Güneybatı Kafkasya’da Toprak Mülkiyeti Rejimi – Beyruu Bir Osmanlı Kadısının Mahrem Dünyası () Erkan Karagöz Asya Şafak Yayınları
  149. Güneydoğu Asya’da İslam ve Siyaset Hasan T. Kösebalaban İlke Yayıncılık
  150. Hakasya’dan Öyküler. Derleme. Grafiker Yayınları
  151. Hatıralar ve Kafkasya – Mehmet Emin Resulzade. Sebahattin Şimşir. Doğu Kütüphanesi
  152. Hayata Işık – Güney Asya. Pırıl Yay. Cinius Yayınları
  153. Hayır Diyebilen Asya İki Lider . Yüzyılı Tartışıyor Shintaro Ishihara İlke Yayıncılık
  154. Hayvan ve Şaman – Orta Asya’nın Antik Dinleri Julian Baldick Cili Hil Yayınları
  155. Hazar’ın Kanı Orta Asya’nın Petrolle Kafkasya Yazıları yıl. sayı. yaz.
  156. Hilafet Harekeeri. “Güney Asya Müslümanlarının İstiklâl Davası ve Türk Millî Mücadelesi”.Mim Kemal Öke.Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
  157. Hilafet Ülkelerinde Türklerin Arap Dili ve Edebiyatına Hizmeeri: Moğollar Devrine Kadar Orta Asya Türk İslam Medeniyeti.Zekeriya Kitapçı.Yedikubbe Yayınları
  158. Hindistan Asya’nın Yeni Gücü. Yılmaz Tezkan. Ülke Yayınları
  159. İlk Çağda Ön Asya Uygarlık Merkezlerinde Eğitim. Nazmiye Muuay. Ütopya Yayınevi
  160. İmparatorluklar Beşiği SSCB Çin ve İslam’ın Arasında Orta Asya’nın Yazgısı.Rene Cagnat.Alan Yayıncılık
  161. İslam’ın Güneydoğu Asya’ya Girişiİ.H. Gürsoy.Beyan Yayınları
  162. İstanbul’dan Asya-yı Vusta’ya Seyahat Muhibbe Darga Everest Yayınları
  163. Jeopolitik Ödül Avrasya.Barış Adıbelli.IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  164. Kabil’den Semerkand’a – Arkeologlar Orta Asya’da Sveana Gorshenina Yapı Kredi Yayınları
  165. Kafkasya Bibliyografyası.Sefer E. Berzeg.Chiviyazıları Yayınevi
  166. Kafkasya Çemberi Sözün Anlamını Yitirdiği Yer….Nur Dolay.Chiviyazıları Yayınevi
  167. Kafkasya Gerçeği.Ufuk Tavkul.Selenge Yayınları
  168. Kafkasya Halkları.Seyit Tuğul.Nas Ajans Basım Yayın
  169. Kafkasya Hasan İzzet Altınanıt. Babıali Kültür Yayıncılığı
  170. Kafkasya Hatıraları Ahmet Cevdet Canbulat Türk Tarih Kurumu
  171. Kafkasya Jeopolitiğinde Rusya İran Türkiye Rekabeeri ve Ermeni Faktörü. Emin Arif (Şıhaliyev) . Naturel Kitap
  172. Kafkasya Mücahidi Şeyh Şamilin Gazavatı Muhammed Tahir El-Karahi Büyüyen Ay Yayınları
  173. Kafkasya Oğuzları Veya Türkmenleri. Sapar Kürznov. Ötüken Neşriyat
  174. Kafkasya Türkleri Mehmed Emin Rasulzade Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
  175. Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyeerinde Piyasa Ekonomisine Geçiş Avrupa İlişkileri Yatırımların Pazarlanması ve Yönlendirilmesi.Geybulla Geybullayev.Fakülte Kitabevi
  176. Kafkasya ve Orta Asya Enerji Kaynakları Üzerinde Mücadele.Çağrı Kürşat Yüce.Ötüken Neşriyat
  177. Kafkasya Yazıları (Yıl – Sayı ) Kolektif Chiviyazıları Yayınevi
  178. Kafkasya.Adolf Berje.Chiviyazıları Yayınevi
  179. Kafkasya.Kamer Kasım.USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  180. Kafkasya’da İmparatorluk Savaşı. Cengiz Fedakar. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
  181. Kafkasya’da İslam Medeniyeti : Islamic civilisation in Caucasia. proceeding of the international symposium Baku – Azerbaijan – december .Rafiq Aliyev.IRCICA Yayınları
  182. Kafkasya’da İslam Ordusu Kumandanı Haliç’te silah ve cephane fabrikatörü Enver Paşa’nın Kardeşi Nuri Killigil. Atilla Oral. Demkar Yayınevi
  183. Kafkasya’da Siyaset. M. Vedat Gürbüz. Kadim Yayınları Yayınları
  184. Kafkasya’da Türk Soykırımı. Hüseyin Adıgüzel. İleri Yayınları
  185. Kafkasya’da Bulunan Antik Eserlerin Keşfi ve Yazılarının Çözümlenmesi.Georgi F. Turçaninov.Kafdav Yayınları
  186. Kafkasya’da Kültürel Etkileşim.Ufuk Tavkul.Türk Dil Kurumu
  187. Kafkasyada Siyasi Gelişmeler.Alaeddin Yalçınkaya.Lalezar Kitabevi
  188. Kafkasyalı Dağlı Kavimlerin Kısa Tasviri.Adolf Berje.Kafkas Derneği Yayınları
  189. Karadeniz ve Kafkasya. Mehmet Tezcan. Serander Yayıncılık
  190. Kars . Kent Kurultayı Kafkasya’da Ortak Geleceğimiz.Oktay Belli.Kars Belediyesi Kültür Yayınları
  191. Keşkül Dergisi Sayı: Orta Asya Özel Keşkül Dergisi Sayısı. Kolektif. Sufi Kitap
  192. Kıbrıs’tan Kafkasya’ya Osmanlı Dünyasında Siyaset Adalet ve Raiyyet.Kemal Çiçek.Derya Kitabevi
  193. Kırım – Kuzey Kafkasya Sosyal Antropoloji Araştırmaları.Yaşar Kalafat.ASAM Yayınları
  194. Komünizmden Sonra İslam Orta Asya’da Din ve Politika Adeeb Khalid Sitare Yayınları
  195. Kudüs’teki Orta Asyalı ve Hini Sufi Hacılar. Thierry Zarcone. Kabalcı Yayınevi
  196. Kurtuluş Savaşımız ve Asya-Afrika’nın Uyanışı.Hadiye Yılmaz.Kaynak Yayınları
  197. Kuzey Kafkasya Mitolojisi Narardan Beri. Nuray Gök Aksamaz. Sorun Yayınları
  198. Kuzey Kafkasya üzerine düşünceler.Balo Bilatti.Birleşik Kafkasya Derneği
  199. Kuzey Kafkasya.Kadircan Kaflı.Turan Kültür Vakfı Yayınları
  200. Küçük Asya : Coğrafyası Tarihi ve Arkeolojisi – Cilt Takım. Charles Felix Marie Texier. Enformasyon ve Dökümantasyon Hizmeeri Vakfı
  201. Küçük Asya Kıtasının Tarihi Coğrafyası. İoannis Kalfoğlu. Albatros Kitap
  202. Küçük Asya Rumları . Yüzyılda İnanç Cemaat ve Etnisite. Gerasimos Augustinos. Dipnot Yayınları
  203. Küçük Asya Sikkelerinde Grifon Tasvirleri. Göktürk Ömer Çakır. Gece Kitaplığı Yayınları
  204. Küçük Asya’da Kutsal Kent Euchaita ve Bizans Dönemi Taş Eserleri Esra Keskin Serüven Kitabevi
  205. Küçük Asya’nın Bin Yüzü: Ankara.Suavi Aydın.Dost Kitabevi
  206. Küçük Asya’nın Tarih Öncesi Bleda S. Düring Koç Üniversitesi Yayınları
  207. Küçük Asyada Hint Avrupa GezintileriErmeni İdeolojisi Üzerine Denemeler.Arsen Ceyhan.Belge Yayınları
  208. Küçükasya Seyahati: Yazı Selçuklu Sanatı ve Ülkenin Coğrafyası Üzerine Araştırmalar.Friedrich Sarre.Pera Yayıncılık
  209. Küçükasya’nın Pompeisi Prine Rehberi.Frank Rumscheid.Ege Yayınları
  210. Küresel Güçlerin Çatışma Merkezi Asya Ve Yükselen Çin. Mustafa Peköz. Pales Yayınları
  211. Küresel Haçlı Seferi : Küreselleşme GOP NATO Küresel İşgal ve… Arslan Bulut Bilgi Yayınevi
  212. Küresel Politikada Orta Asya – Avrasya Üçlemesi Mustafa Aydın Nobel Akademik Yayıncılık
  213. Mavi Akım Avrasya’da Çözümsüzlüğün Öyküsü.Fırat Gazel.Metis Yayıncılık
  214. Mayıs Şimâlî Kafkasya’nın İstiklâli. Kuzey Kafkas-Türk Kültür ve Yardım Derneği Yayınları
  215. Medeniyet Coğrafyamız Aydın Bolat Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)
  216. Mehmet Emin Resulzade Hatıralar ve Kafkasya. Sebahattin Şimşir. Doğu Kütüphanesi
  217. Milli Bütünlüğümüzün Kaynakları: Asya’dan Anadolu’ya Taşınanlar.Harun Güngör.Atatürk Kültür Merkezi Yayınları
  218. Milliyeer ve Sınırlar Balkanlar Kafkasya ve Orta – Doğu.Stephane Yerasimos.İletişim Yayınları
  219. Mir’at – ı İstanbul . Cilt Asya yakası.Kolağası Mehmed Raif.Turing Yayınları
  220. Moğolların Kafkasya Politikası.İlyas Kamalov.Kaknüs Yayınları
  221. Mucizede Fırtına Doğu Asya’da Ekonomik Büyüme ve Bunalım.Naci Canpolat.Ekonomik Araştırmalar Merkezi
  222. Mustafa Kemal – Ön Asya’nın Lideri Kahraman S.Eriş Ülger İnkılap Kitabevi
  223. Nursultan Nazarbayev’in Avrasya Misyonu.Aleksandr Dugin.Yeni Avrasya Yayınları
  224. Oluş Arık’la Asyadan Anadoluya Veli Baçaru Arkeoloji ve Sanat Yayınları
  225. Orta – Asya Türk Tarihi Üzerine Altı Çalışma.Sencer Divitçioğlu.İmge Kitabevi Yayınları
  226. Orta Asya – Tarih ve Uygarlık Vasilij Vladimiroviç Barthord Cili Selenge
  227. Orta Asya (Tarih ve Uygarlık). Vasiliy Vladimiroviç Bartold (Wilhelm Barthold). Selenge Yayınları
  228. Orta Asya Battalnâmelerinden Seyitbatal Comogu Muhammed Nurallah Cicioğlu Kömen Yayınları
  229. Orta Asya Bozkırlarında Aşk Sert Eser (Ayçiçek Kız). Orhan Tez. Etki Yayınları
  230. Orta Asya Cumhuriyeeri ve Türkiye. Ahmet Şahin. Ekin Kitabevi Yayınları
  231. Orta Asya Mektupları.Feyzullah Budak.Eser Sahibinin Kendi Yayını
  232. Orta Asya Mirası.Richard N. Frye.Arkadaş Yayınevi
  233. Orta Asya Tarih ve Uygarlık Jean – Paul Roux Kabalcı Yayınevi
  234. Orta Asya Türk Cumhuriyeerinde Siyasal Hayat Ve Kurumlar.Haluk Alkan.USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  235. Orta Asya Türk İmparatrluğu Sencer Divitçioğlu Alfa Basım Yayım Dağıtım
  236. Orta Asya Türk İslam Medeniyeti – Fıkıh Kelam ve İslam Felsefesinin Gelişmesinde Müslüman Türkler’in Yeri. Zekeriya Kitapçı. Yedikubbe Yayınları
  237. Orta Asya Türk İslam Medeniyeti – Tefsir ve Hadis İlminin Gelişmesinde Müslüman Türklerin Yeri. Zekeriya Kitapçı. Yedikubbe Yayınları
  238. Orta Asya Türk İslam Medeniyeti Matematik Tıp Eczacılık ve Astronomi İlminin Gelişmesinde Türklerin Yeri.Zekeriya Kitapçı.Yedikubbe Yayınları
  239. Orta Asya Türk Tarihi Araştırmaları. Özkan İzgi. Türk Tarih Kurumu
  240. Orta Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler. Vasiliy Vladimiroviç Bartold (Wilhelm Barthold). Türk Tarih Kurumu
  241. Orta Asya Türk Tarihi Üzerine Altı Çalışma Sencer Divitçioğlu Alfa Yayıncılık
  242. Orta Asya Türk Tarihi. Vasiliy Vladimiroviç Bartold (Wilhelm Barthold). Divan Kitap
  243. Orta Asya Türk Tarihine Giriş Cilt Varis Abdurrahman Çakan A Kitap
  244. Orta Asya Türk Tarihinin Kaynakları Varis Çakan Binyıl Yayınevi
  245. Orta Asya Türklüğünün Arap dili ve edebiyatına hizmeeri.Zekeriya Kitapçı.Yedikubbe Yayınları
  246. Orta Asya Türkmen Halıları ile Tarihi Anadolu – Türk Halılarının Ortak Özellikleri.Nalan Türkmen.Atatürk Kültür Merkezi Yayınları
  247. Orta Asya Uygarlığı.Doğu Perinçek.Kaynak Yayınları
  248. Orta Asya ve Güney Kafkasya Siyasi Gelişmeler – Necati İyikan. Hiperlink Yayınları
  249. Orta Asya ve İslam Dünyasında Kimlik Politikaları Erik Jan Zürcher İletişim Yayıncılık
  250. Orta Asya ve İslâm Dünyasında Kimlik Politikaları.Willem Van Schendel.İletişim Yayınları
  251. Orta Asya ve Kafkaslar’da Türkler’in Demografik Yapısı (XX. Yüzyıl).Mehmet Halil Leylak..Tamga Yayıncılık
  252. Orta Asya ve Kafkaslara Türk Bakışı Müjdat Güler İlgi Kültür Sanat Yayıncılık
  253. Orta Asya ve Kafkaslara Türk Bakışı Müjdat Güler İlgi Kültür Sanat Yayınları
  254. Orta Asya ve Kafkasya Tayyar Arı Marmara Kitap Merkezi
  255. Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları Sayı Kolektif USAK
  256. Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları Sayı Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu USAK
  257. Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları Sayı: Kolektif.USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  258. Orta Asya ve Kafkasya Araştırmaları.Esra Hatipoğlu.USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  259. Orta Asya ve Kafkasya. Cem Karadeli. Palme Yayınevi
  260. Orta Asya ve Kafkasya.Mehmet Dikkaya.Beta Basım Yayın
  261. Orta Asya ve Karahanlı Dönemi Mimarisi.İbrahim Çeşmeli.Arkeoloji ve Sanat Yayınları
  262. Orta Asya ve Türkiye’nin Güvenlik Stratejileri.Gökhan Bayraktar.Bilge Oğuz Yayınları
  263. Orta Asya.Jean-Paul Roux.Kabalcı Yayınevi
  264. Orta Asya’da ABD Rusya ve Çin.Ainur Nogayeva.USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  265. Orta Asya’da Arap Fetihleri.Hamilton Gibb.Çağlar Yayınları
  266. Orta Asya’da Bulunmuş Kur’an Tefsiririnin Söz Varlığı (XII – XIII…. A. K. Borovkov Türk Dil Kurumu
  267. Orta Asya’da islamiyet ve türkler: Türkistanda islamiyetin sıkıntılı yılları.Zekeriya Kitapçı.Yedikubbe Yayınları
  268. Orta Asya’da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar Jean – Paul Roux Kabalcı Yayınevi
  269. Orta Asya’da Siyaset ve Toplum. M. Turgut Demirtepe. USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  270. Orta Asya’da Türk Mimarisi .Gözde Ramazanoğlu.Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
  271. Orta Asya’daki Saai Bomba: Su Sorunu. Dursun Yıldız. Truva Yayınları
  272. Orta Asya’dan Anadolu’ya Alfabeler – Mayıs Eskişehir Bildiriler. Fikret Yıldırım. Eren Yayıncılık
  273. Orta Asya’dan Anadolu’ya Bir Göçün Tarihi – Oğuz Boyları Haydar Erdoğan Gelişim Sanat Yayınları
  274. Orta Asya’dan Anadolu’ya Kültürel Sembollere Giriş.K. Özlem Alp.Efil Yayınevi
  275. Orta Asya’dan Anadolu’ya Şehir ve İnsan : From Central Asia to Anatolia. Dimitri Dimitriyeviç Vasiliyev. Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yayınları
  276. Orta Asya’dan Anadolu’ya Türk Bezeme Sanatı ve Örnekleri Hüseyin Kılıçkan İnkılap Kitabevi
  277. Orta Asya’dan Anadolu’ya Türk Bezeme Sanatı ve Örnekleri.Hüseyin Kılıçkan.İnkılap Kitabevi
  278. Orta Asya’dan Anadolu’ya Yaratılış Efsaneleri. Veysel Uğurlu.Yapı Kredi Yayınları
  279. Orta Asya’dan Balkanlara Kobi Niteliğinde Aile İşletmeleri Selim Özdemir Nobel Akademik Yayıncılık
  280. Orta Asya’dan Toroslara Gülnar (Dil Kültür Toplumsal Yaşam).Ali F. Bilir.Etik Yayınları
  281. Orta Asya’nın İslamlaşma Süreci (Buhara Örneği)..Hasan Kurt.Fecr Yayınları
  282. Orta Asya’nın İslamlaşma Süreci(Buhara Örneği) Hasan Kurt Fecr Yayınları
  283. Orta Asya’nın Sosyo-kültürel Sorunları.Ertan Efegil.Gündoğan Yayınları
  284. Orta Asya’ya Seyahat Gabriel Bonvalot Bilge Kültür Sanat
  285. Orta Asyada İslâmiyetin Yayılışı ve Türkler.Zekeriya Kitapçı.Selçuk Üniversitesi Yayınları
  286. Orta Asyada Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar. Jean-Paul Roux. Kabalcı Yayınevi
  287. Orta Asyadan Balkanlara KOBİ Niteliğinde Aile İşletmeleri. Selim Özdemir. Nobel Akademik Yayıncılık
  288. Orta Asyanın Stratejik Suları. Dursun Yıldız. Truva Yayınları
  289. Orta Doğu’dan Orta Asya’ya Abbas Karaağaçlı Yeniyüzyıl
  290. Orta Doğu’dan Orta Asya’ya. Abbas Karaağaçlı.Yeniyüzyıl Yayınları
  291. Orta-Asya Türk İmparatorluğu.Sencer Divitçioğlu.İmge Kitabevi Yayınları
  292. Orta(daki) Asya Ülkeleri Mustafa Balbay Cumhuriyet Kitapları
  293. Orta(daki) Asya Ülkeleri. Mustafa Balbay. Cumhuriyet Kitapları
  294. Ortaçağ’da İki Yahudi Seyyahın Avrupa Asya Afrika Gözlemleri.Tudelalı Benjamin.Kaknüs Yayınları
  295. Osmanlı Arşiv Belgelerinde Avrasya – Ottoman Archival Documants Eurasian. Ahmet Zeki İzgöer. Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yayınları
  296. Osmanlı Çağı’nda Kafkasya. Sadık Müfit Bilge.Kitabevi Yayınları
  297. Osmanlı Devleti ile Kafkasya Türkistan ve Kırım Hanlıkları Arasındaki Münâsebeere Dâir Arşiv Belgeleri (-).Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
  298. Osmanlı Devleti ve Kafkasya: Osmanlı Varlığı Döneminde Kafkasya’nın Siyasi – Askeri Tarihi ve İdari Taksimatı ( – ).Demet Altınyeleklioğlu.Eren Yayıncılık
  299. Osmanlı’dan Günümüze Türkiye Orta Asya. A. Ahat Andican. Doğan Kitap
  300. Ön Asya Diktatörü Mustafa Kemal ve Zaferleri.F.P. San Martino.Kamer Yayınları
  301. Ön Asya Diktatörü Mustafa Kemal.F.P. San Martino.Berikan Elektronik Basım Yayım
  302. Ön Asya Tarih Öncesi Çağları. Kurt Bittel. İstanbul Üni. Edebiyat Fakültesi
  303. Ön Asya’nın Lideri Kahraman Mustafa Kemal. Eriş Ülger. İnkılap Kitabevi
  304. Önasya Arkeolojisinde Çanak Çömlek. A. Tuba Ökse. Arkeoloji ve Sanat Yayınları
  305. Önasya Eskiçağ Sanat Tarihi.Fahri Başçavuşoğlu.MEB Yayınları
  306. Pandasya Celal Kocaman Cinius Yayınları
  307. Panislamizm’den Büyük Asyacılığa Osmanlı İmparatorluğu, Japonya ve Orta Asya Ali Merthan Dündar Ötüken Neşriyat
  308. Paşalar’ın Asya Misyonu Murat Çulcu E Yayınları
  309. Roma Döneminde Küçükasya: Sikkelerin Yansımasında Yunan Yaşamı.Peter Robert Franke.Ege Yayınları
  310. Roma İmparatorluk Çağı Küçükasyası’nda Dionysos Kültü.Bülent Öztürk.Arkeoloji ve Sanat Yayınları
  311. Rusların Asya Siyaseti George Creel Toker Yayınları
  312. Rusların Asya Siyaseti Serhat Bayram E-Kitap Toker Yayınları
  313. Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Osmanlı İstihbarat Ağı Ahmet Yüksel Dergah Yayınları
  314. Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil.John F. Baddeley.Kayıhan Yayınları
  315. Rusların Kafkasya’yı İşgalinde İngiliz Politikası ve İmam Şamil Norman Luxembourg Kayıhan Yayınları
  316. Rusya Federasyonunun Güney Kafkasya Politikası.Fırat Karabayram.Lalezar Kitabevi
  317. Rusya ve Türkiye’de Avrasyacılık.Fatih Akgül..IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  318. Rusya’nın Transkafkasya Politikası ve Türkiye’ye Etkileri.Ahmet Sapmaz.Ötüken Neşriyat
  319. Seçme Dünya Masalları – Asya Masalları Kolektif Dipnot
  320. Selçuklular ve Kafkasya. Yaşar Bedirhan. Nobel Akademik Yayıncılık
  321. Serhed Kafkasya ve Diasporada Yaşamın Adı: Sürgün Özlem.Hejare Şamil.Peri Yayınları
  322. Sessiz Devrim Orta Asya’dan Brüksel’e Şifre / Ali Ulurasba. Merdiven Kitapları
  323. Sıcak Nokta: Orta Asya Bahaddin Yazıcı Ozan Yayıncılık
  324. Sir Gerard Clauson’un Mektupları – . Yüzyıl Öncesi İç Asya’da Türkler ve…Kolektif Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
  325. Siyasi Coğrafya Penceresinden Güney Kafkasya’nın Zorunlu Dönüşümü Taşkın Deniz Pegem Akademi Yayıncılık
  326. Songs of Asia Minor/Küçük Asya Şarkıları Gamze Canyurt CD Ahenk Müzik
  327. Sovyeer Birliği’nin ve Rusya Federasyonu’nun Orta Asya Üzerindeki Stratejik Planları.Mustafa Kalkan.Bilge Kültür Sanat
  328. Sovyet Orta Asyasında Soysuzlaştırma Politikası.S. Enders Wimbush.ODTÜ Yayıncılık
  329. Sovyet Rusya’da Su Yataklarının Kazakistan ve Orta Asya İçin Önemi.Philip P. Micklin.ODTÜ Yayıncılık
  330. Sovyet Sonrası Orta Asya Sosyalist Devletten Sosyal Devlete Geçiş Güngör Turan Tasam Yayınları
  331. Sovyet Sonrası Orta Asya. Güngör Turan. Tasam Yayınları
  332. Sovyetler”den Günümüze Orta Asya Gerçeği Hüseyin Adıgüzel İleri Yayınları
  333. Sultan Galiyef Avrasya’da Dolaşan Hayalet. Attila İlhan. Bilgi Yayınevi
  334. Şahsenem’den Orta Asya Kültürü ve Yemekleri Şahsenem Truva Yayınları
  335. Şahsenem’den Orta Asya Kültürü ve Yemekleri.Şahsenem.Truva Yayınları
  336. Şiirden Coğrafyaya Arif Nihat Asya’nın Şiirinde Mekan Endişesi.Ersin Özarslan.Ötüken Neşriyat
  337. Taliban : İslamiyet , Petrol ve Orta Asya’da Yeni Büyük Oyun Ahmet Raşid Agora Kitaplığı
  338. Tarih Boyunca Kafkasya Aydın O. Erkan Chiviyazıları Yayınevi
  339. Tarihin Sıkıştığı Coğrafya : Kafkasya Adım Adım Kuzey ve Güney…Hasan Yılmaz.Elips Kitap
  340. Tarihte Kafkasya.İsmail Berkok.İstanbul Matbaası
  341. Toponim Teknikleri ve Kafkasya-Borçalı Yer Adları.Recep Albayrak.Berikan Elektronik Basım Yayım
  342. Türk Dış Politikasında Orta Asya ve Orta Doğu. Fahri Türk. Paradigma Akademi Yayınları
  343. Türk Dış Siyasetinde Kuzey Kafkasya Siyasi Muhacereti. Arsen Avagyan. Belge Yayınları
  344. Türk Kültür Tarihi İç Asya’daki Erken Saflar : the culture of Turks: the initial inner Asian phase Emel Esin Atatürk Kültür Merkezi Yayınları
  345. Türk Kültürlü Halklarda Orta Asya’dan Orta Doğu’ya İnanç Göçü. Yaşar Kalafat. Berikan Elektronik Basım Yayım
  346. Türk Sanatında Asya. Elif Kök. Kitabevi Yayınları
  347. Türk Sanatında İkonografik Motifler.Emel Esin.Kabalcı Yayınevi
  348. Türkçe Konuşanlar : Asya’dan Balkanlar’a Yıllık Sanat ve Kültür. Doğan Kuban. Tetragon Yayınları
  349. Türkiye – Kafkasya İlişkilerinde Batum. Mustafa Sarı. Türk Tarih Kurumu
  350. Türkiye Avrupa Avrasya.İsmail Cem.Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
  351. Türkiye Devrimi’nin Yol Haritası ve Avrasya Rotası Okan Gökay Emgengil Asya Şafak
  352. Türkiye Devriminin Yol Haritası ve Avrasya Rotası.Okan Gökay Emgengil.Asya Şafak Yayınları
  353. Türkiye Mucizesi İçin Vizyon Arayışları ve Asya Modelleri.Cem Kozlu.Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
  354. Türkiye Orta Asya Edebi İlişkileri. Cemal Kurnaz. Akçağ Basım Yayım Pazarlama
  355. Türkiye Ortadoğu ve Avrasya’yı Neler Bekliyor? Murat Metin Hakkı. Ötüken Neşriyat
  356. Türkiye Ortadoğu ve Avrasya’yı Neler Bekliyor?Türkiye Ortadoğu ve Avrasya’yı Neler Bekliyor?.Murat M. Hakkı.Ötüken Neşriyat
  357. Türkiye ve Asya Ülkeleri Siyasi ve Ekonomik İlişkiler.Tasam Yayınları.
  358. Türkiye ve Batı Asya Tarihi Jawaharlal, Nehru Kaynak Yayınları
  359. Türkiye ve Batı Asya Tarihi Jawaharlal Nehru Kaynak Yayınları
  360. Türkiye ve Güney Kafkasya Gerçeği. Levent Şen. Ürün Yayınları
  361. Türkiye ve Orta Asya.Kemal H. Karpat.İmge Kitabevi Yayınları
  362. Türkiye-Orta Asya Edebi İlişkileri Cemal Kurnaz Akçağ Yayınları
  363. Türkiye’nin Avrasya Macerası -Mustafa Aydın. Nobel Yayın Dağıtım
  364. Türkiye’nin Dünya Ülkeleri Açısından Jeopolitik Önemi ve Avrasya’daki Yeri.Ömer Budak.Bilge Yayınları
  365. Türkiye’nin Kafkasya Politikası ve Gürcistan.Okan Mert.IQ Kültür Sanat Yayıncılık
  366. Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya Ülkeleri İle Siyasi – İktisadi – Kültürel İlişkileri Kültürel… Kolektif Derin Yayınları
  367. Türklerin Jeopolitiği ve Avrasyacılık.Suat İlhan.Bilgi Yayınevi
  368. Uluslararası İlişkilerde Kuzeydoğu Asya. Selçuk Çolakoğlu. USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  369. Uluslararası Sistemde Orta Asya Dış Politika ve Güvenlik Güner Özkan USAK
  370. Uluslararası Sistemde Orta Asya Dış Politika ve Güvenlik. Güner Özkan. USAK (Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu)
  371. Uluslararası Türk – Asya Kongresi: Asya’da Bölgesel Örgüer Kurumsallaşma ve İş Birliği. Almagül İsina. Tasam Yayınları
  372. Uluslararası Türk – Asya Kongresi: Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma. Almagül İsina. Tasam Yayınları
  373. Uzakdoğu’dan Güney Asya’ya Şiddet ve Terörizm Bilal Sevinç Karınca
  374. Yakın Dönem Güç Mücadeleleri Işığında Orta Asya Gerçeği Hatun Kılıçbeyli Gündoğan Yayınları
  375. Yapı Kredi Sikke Kolleksiyonu Sergileri cilt- ‘Kudret ve Hüner’ ‘Saltanatın İki Yüzü’ ‘Asya’dan Anadolu’ya İnen Rüzgar’ ‘Doğu-Batı Arası Bir Gökkuşağı.Şennur Aydın.Yapı Kredi Yayınları
  376. Yeni Büyük Oyun-Orta Asya’da Kan ve Petrol Lutz Kleveman Everest Yayınları
  377. Yeni Güney Asya Feminizmleri Kolektif, Güldünya
  378. Yeni Martin Mystere Sayı: Orta Asya Çölleri Rodolfo Torti Lal
  379. Yeni Orta Asya Jeopolitiği / SSCB’nin Bitiminden Eylül Sonrasına Mohammad Reza Djalili Bilge Kültür Sanat
  380. Yeni Orta Asya ya da Ulusların İmal Edilişi Olivier Roy Metis Yayıncılık
  381. Yeni Soğuk Savaş Putin Rusya ve Avrasya.Utku Yapıcı.Başlık Yayın Grubu
  382. Yeniden Doğu – Asya Çağında Küresel Ekonomi Andre Gunder Frank İmge Kitabevi
  383. Yirmibirinci yüzyılda Avrasya’da güç dengeleri sarı istila. Yirmibirinci yüzyılda Avrasya’da güç dengeleri sarı istila.Yasin Aslan. Berikan Elektronik Basım Yayım
  384. Yükselen Asya, Mehmet Öğütçü

Asya Düşüncesi

0
    1. Emperyallerin NATO vb planlarında piyon olarak kıta kıta kullanılmamak,sürülmemek için kendi kavramlarımızla düşünelim; konuşalım, yazalım.
    2. Dünya Siyasi Coğrafyası için ingilizce kökenli kavramları kullanmayalım. Uzak Doğu, Yakın Doğu kavramları da İngilizce kökenlidir.+
    3. Orta Doğu ve Orta Asya tabirleri Britanya İmparatorluğu’nun Dünya Siyasi Coğrafyası için kullandığı emperyal kavramlardır.+
    4. Orta Asya oldu; Büyük Asya Orta Doğu oldu; Büyük Doğu Coğrafyalarımızı kendi terimlerimizle adlandıralım.
  1. Orta Asya oldu; Büyük Asya Orta Doğu oldu; Büyük Doğu Coğrafyalarımızı kendi terimlerimizle adlandıralım.
  2. Avrupa’ya binlerce Türk yollayıp Jön Türkleştirip yabancılaştıran İttihat Terakki ancak 1914’de Asya‘ya Beş Türk yollamayı akıl edebilmişti.
  3. büyük asya‘nın küçük asya‘da dile gelişidir. neşet ertaş..
  4. Orta Asya oldu; Büyük Asya Orta Doğu oldu; Büyük Doğu Coğrafyalarımızı kendi terimlerimizle adlandıralım.
  5. Avrupa’ya binlerce Türk yollayıp Jön Türkleştirip yabancılaştıran İttihat Terakki ancak 1914’de Asya‘ya Beş Türk yollamayı akıl edebilmişti.
  6. büyük asya‘nın küçük asya‘da dile gelişidir. neşet ertaş..
  7. YÜKSELEN ASYA– 2025 – karadeniz-hazar kanalı – istanbul kanalı – süveyş kanalı 3 kıtayı 5 denizi birbirine bağlayacaktır.
  8. Orta Asya ile bağımız Ermenistan blokajı ile 100 yıldır kopuk. Orta Doğu ile bağımız da Kuzey Suriye üzerinden koparılmaya çalışılıyor
  9. 15/7 TR’nin,yükselen Asya ile entegrasyonunu önleme hamlesi idi Avr’nın dağılışı 2017’de derinleşirken Asya‘da entegrasyonlar hızlanacak.
  10.   adlı kişiye yanıt olarak
    Evsahibi, Şanlı Bayrağımızı komşu ederken, C.Başkanımızı da hemen yanından eksik etmemiş. Bir Uçtan Bir Uca Asya..
  11. Öyle mal mal bakarsın işte darbeci Obama. Türkiye’yi Çin ve Rusya ile savaştırmayı planlarken Asya İttifakı gözüktü

  12. Büyüyen Asya‘nın Merkez Ülkesi Türkiye.. Büyük Asya ve Küçük Asya..
  13. BM5 üyelerinin Birlik’leri var. Orta Doğu ve Orta Asya‘nın TR üzerinden entegrasyonu, BM5’e bir TÜRK SEDDİ çekilmesidir.
  14. Zincirleme reaksiyonlar: Büyük Orta Doğu:15/7 ile OD diktatörlere zimmetlenecek Büyük Oyun:Orta Asya yeni avsahası olacaktı
  15. Büyük Asya 3 kıtanın kalpgahı Küçük Asya üzerinden Hazar ile kesişiyor;Kafkasya Avrupa ile kesişiyor;Avrasya Afrika ile kesişiyor;Afrasya
  16. Büyük Asya Küçük Asya‘dan yönetilecek.
  17. Orta’ya Karışık.. Orta Doğu Orta Asya
  18.   adlı kişiye yanıt olarak
    Dünyayı Orta’lamışlar. Orta’lardan yönetecekler. Orta Doğu Orta Asya Ortak Akılı hiç hesaba katmıyorlar..
  19.   adlı kişiye yanıt olarak
    Küçük Asya.. TÜRKİYE.. ANADOLU Doğu… Güneşin doğduğu ülke
  20. 3.Köprünün ayakları Pergel misali. Avrupa ve Asya‘da dairelerimizi çizecek yine. Geçmişte olduğu gibi.
  21. Türkiye’nin 2015 ASEAN’a ihracatı:1,5 milyar dolar İhracatımızın sadece %1’i. Asya‘ya halen çok uzağız.
  22. Türkiye’nin 2015 ASEAN’a ihracatı:1,5 milyar dolar İhracatımızın %1’i. Asya‘ya halen çok uzağız.
  23. Eksenimizin merkezi Ankara’dır. Atlantik; hiç değil. 5 saatlik uçuş mesafemizdeki ülkelerin; Avrupa.Asya.Afrika’nın merkezindeyiz.
  24. Anadolu-Trakya Kafkasya Türkistan Balkanlar-Rumeli Doğu Avrupa Kuzey Afrika Doğu Afrika Körfez Mezopotamya Kuzey Doğu Akdeniz Güney Asya
  25. Pasifik Çağındayız artık. Asya yükselişte. Çağdışı Atlantik İttifaklarında (NATO, AB) işimiz ne? Küçük Asya (Anadolu) Büyük Asya elele…
  26. Türkiye; Atlantik yerine Pasifik Asya‘sı ile ittifak yapacak, etkileşime girecek. İstanbul-Şangay işbirliği…
  27. Başarısız Darbe girişimi neticesinde Türkiye; Atlantik (ABD+Avrupa) ile değil Pasifik Asya‘sı (Eski Dünya) ile bütünleşecek.
  28. İİT;Avrupa,Asya, Afrika,G.Amerika kıtalarında küresel güce dönüşme sürecindedir.
  29. Orhon nehrinden Meriç nehrine;Büyük Asya‘dan Rumeline; Tonyukuk’dan Cemil Meriç’e Büyük Düşünürlerimize Vefa-Bekamızı daim edelim
  30. Ticaret İşbirliği Anlaşması ile Pazar Erişimi; -4 Kıta (K.Amerika,G.Amerika,Asya-Pasifik,Avustralya) -2 Okyanus(Pasifik,Atlantik)
  31. Güney’e yapılan proaktif açılım (Arabistan,Katar,Somali); Doğuda, Büyük Asya, Asya-Pasifik yönlerine doğru hareketlenmelidir.
  32. Türkiye ve Türkistan Cumhuriyetleri; Asya-Pasifik bölgesinde proaktif tavır almalıdırlar. Temeller çok sağlamdır.+
  33. Türkistan’ın mücavir alanında yeralan Asya-Pasifik bölgesinin gündemimizde olması elzemdir.
  34. 2500 yıllık düşünce tarihimizdeki 30 büyük düşünürümüzün doğum yerleri: Büyük Asya:15 Türkiye: 9 Ortadoğu: 3 Avrupa:3
  35. 2016 UNESO : HOCA AHMED YESEVİ YILI ASYA‘nın KANDİLLERİ

  36. Büyük Asya‘yı defalarca kateden Türkçe kısırlaştırılamaz,kendi içine kapatılamaz,binlerce yıllık sözlüğü itibarsızlaştırılamaz
  37. İngiliz-Rus ortak yapımları olan Avrasya ve Orta Asya tabirleri yerine BÜYÜK ASYA ve TÜRKİSTAN; stratejik coğrafya adlandırmalarıdır.
  38. Orta Doğu, Orta Asya tabirleri İngiltere’nin stratejik mantalitesidir.
  39. Büyük Britanya-Rusya elele, Büyük Oyun (GG) ile TÜRKİSTAN tabirini Orta Asya‘ya dönüştürmüşlerdir. Yeniden BÜYÜK ASYA..Yeniden TÜRKİSTAN.
  40. Orta Asya yerine TÜRKİSTAN, Asya tabiri yerine BÜYÜK ASYA tabirlerini neden kullanmıyoruz? Türkistan ahalisine TÜRK yerine Türki demek?
  41. Hafıza ve Hazinemizdeki Latin ve Arap alfabeleri, Büyük Asya coğrafyasındaki Doğu Medeniyetleri ile yeniden buluşmamızı kolaylaştıracaktır.
  42. Kafkasya (Azerbaycan, İran, Dağıstan Cumh) da Orta Asya-KuzeyDoğu Asya DİLDAŞ HATTI’mızı, Türkiye’ye bağlamaktadır.
  43. DİLGÜCÜ:Orta Asya (Kazak,Özbek,Kırgız,Türkmen,Tacik,Afgan) ve KuzeyDoğu Asya (Japonya,Kore,Moğolistan) DİLDAŞ HATTI’mızdır.
  44. Türkiye Birliği; Afrika’ya da uzanmıştır; Ortadoğu, Afrika ve Asya kıtalarının kesiştiği noktadadır. Avrupa tükenmektedir.
  45.   adlı kişiye yanıt olarak
    Ölçmede Esas:DÜNYA.ölçüsü.. AVRUPA:(-) hasta adam ASYA:(+) yükselen Pasifik&Türkistan AFRİKA:(+) nüfus patlaması AMERİKA:(+)
  46. 2015 en büyüyen 13 ülke listesinde sadece Asya ve Afrika pazarları var. Batı ve Kuzey: (-) Doğu ve Güney (+) AFRASYA ve TÜRKİSTAN çıkışta
  47.   adlı kişiye yanıt olarak
    Doğu Asya ve Orta Asya (Türkistan)’ın kalkınma hızları aynı:%7-8.Türkistan ülkeleri; Çin,Kore,Japonya ile aramızda köprüdür.
  48.   adlı kişiye yanıt olarak
    Orta Asya yerine ASYA tabirinin kullanılması da çok yerinde olmuş. ASYA‘nın bütünlüğünü vurgulayalım yer tayini ise TÜRKİSTAN.
  49. Ticaretin altyapısının yeniden biçimleneceği bir dönemde Türkiye’nin Asya için hayalleri olması gerekiyor. Güven Sak
  50. Avrupa,Amerika,Afrika,Asya ve Avustralya kıtalarındaki 55 ülkede İngilizce resmi dildir.
  51. ABD-AVRUPA-ASYA ATLANTİK’DEN PASİFİKE Hatta; Avrupa’yı İSTANBUL temsil ediyor. YENİ ROMA..3.ROMA..DEVLET-İ ALİ
  52.   adlı kişiye yanıt olarak
    @senolgoka Asya‘ya açılımımız adına hayırlı, kutlu ve bereketli olsun inşallah..Asya-Pasifik Çağı’ndayız artık..
  53. 5A Alman Planı: Aryen, Avrupa, Alman, Acem Kapanı, Asya (Kazakistan, Çin)
  54.  Asya Pasifik Çağı’ndayız artık.Dünyanın merkezi değişti.Yuvarlak Dünya döner ha döner.

    AVRUPA Atlantik Avrupası/İngiltere’sinin kilit noktası idi Ortadoğu. Pasifik Asya‘sının kilit noktası ise AVRASYA’dır.
  55. Ön ve Orta Asya‘nın adıdır Avrasya. Uzak Asya‘nın komşusudur. O halde, ABD; Avrasya üzerinden Çin’e baskı uygulayacaktır.
  56. OBİ’leşmeye başlayan KOBİ’ler; ABİ’leşecekler de..KAPLAN’lık Doğu Asya kalkınmasıdır.. Anadolu’ya özgü olan ise ABİ’likdir..

Great Asia Thought: Asian Age on the Horizon to start soon..

0
  1. New World. Rising Asia centered by Turkey (Asia Minör) Russia and China.?
  2.   adlı kişiye yanıt olarak
    turkey middle east china central asia turkic all; colonial nominations..
  3. Asia and Africa on the rise..
  4.   adlı kişiye yanıt olarak
    Istanbul is the single migration mega-city connecting two continents Europe-Asia. Asian migrants move to both parts of Istanbul.
  5.   adlı kişiye yanıt olarak
    Asia: double growth of world total – AfroAsia: main growth area – Worst: Latin America, Eastern Europe, Japan
  6.   adlı kişiye yanıt olarak
    ASIA(India and China) will compete for the wealthy sources of AFRICA on the rise KEY BASINS: Indian Ocean and Pacific Ocean Europe ?
  7.   adlı kişiye yanıt olarak
    50% of foreign students of top 5 are from Asia.

Yükselen Asya: Japonya ve İnovasyon

0

“Bir şirketin sadece iki temel fonksiyonu vardır: Pazarlama ve İnovasyon. Pazarlama ve inovasyon sonuçları üretir, geri kalan her şey maliyettir. ” (1973) 


Peter Drucker (1909 – 2005) 


Yükselen Asya

İnovasyon Sıralaması

  1. Japonya 5.
  2. Tayvan 8.
  3. Singapur 9.
  4. Kore 17.
  5. Hong Kong 23.
  6. Malezya 25.
  7. Çin32.
  8. Endonezya 33.
  9. Hindistan  41.
  10. Türkiye 50.

Kaynak: WEF_GlobalCompetitivenessReport_2013-14

Çin Yönetiminin Sırları 

  • Çin çökmedikçe, gelecek on yıl içerisinde, Avrupa ve ABD’de “Çin Yönetiminin Sırları” başlıklı çok sayıda kitaplar göreceğiz, tıpkı geçtiğimiz on yılda “Japon Yönetiminin Sırları” başlıklı kitaplarda gördüğümüz gibi.
  • Çinliler, ayrı ve oldukça farklı yönetim tarzı ve yönetim yapısı geliştirmekteler.
  • Çin yönetiminin sırrı, aileyi modern bir şirket şekline getirmekteki kabiliyetleridir. 

Peter Drucker  Kasım 10, 1994

Üçüncü ekonomik mucizenin Japonya’da gerçekleşeceğinden eminim. 

  • Gelecek beş veya on yıl içinde, her gelişmiş ülke ve majör sektör, nasıl inovasyon yapacağını öğrenmek zorunda olacak. Ayrıca, her ülke de girişimcilere nasıl destek olacağını ve geliştireceğini öğrenmek zorunda olacak.
  • Japonya’nın büyük başarıları, ki Japonya’yı dünya lideri ve birinci sınıf ekonomik bir güç yapmıştır, büyük oranda 2.Dünya Savaşı’ndan önce ve en çok da 1920’lerde geliştirilmiş endüstriler sayesinde olmuştu: arabalar, tüketici elektronikleri, çelik, gemi yapımı, vb.
  • Pasifik Savaşından sonra, Japonya, gelişmiş ülkeler arasındaki, en başarılı girişimci performansa sahiptir. 
  • Japonya’da, en çok ihtiyaç duyulan dönemde, azalan girişimci güce ilişkin göstergeler sözkonusudur.
  • Neye ihtiyaç olduğu açıktır. Hiçbir ülke, hiçbir ekonomi, hiçbir endüstri, hiçbir şirket için, inovatif olmamanın özrü yoktur.
  • İlk olarak biliyoruz ki, paralel iki fakat farklı meydan okuma ile karşı karşıyayız.
  • Mevcut kurulu firmaların dışında, yeni işlere başlayabilecek girişimcilere ihtiyacımız vardır.
  • Honda gibi, Morito Akio (Sony) ve birçok diğerleri gibi, bugünkü Japon ekonomisini ve toplumunu, mevcut sistemin dışında işler kurarak yaratan insanlara ihtiyacımız var.
  • Mevcut iş hayatı sisteminde de inovasyon yapma kapasitesini inşa etmeliyiz.
  • Mevcut sistem girişimci ve inovatif olmayı öğrenmez ise, çok daha fazla sosyal parçalanma ile yüzyüze kalabiliriz.
  • İkinci olarak, girişimcilik ve inovasyon için nasıl organize olacağımızı biliyoruz. Disiplin sahibiyiz, kırk yıl önce olmasa da.
  • İnovasyon, başarılı inovasyon ile ilgili fırsatları bulmak için, ekonomide, toplumda ve teknolojide meydana gelmiş olan değişikliklere bakarak başlar.
  • Bildiğiniz gibi, on yıl önce, bu konu ile ilgili, kırk yıllık çalışmalarımın neticesi olarak bir kitap yazmıştım: İnovasyon ve Girişimcilik. Gerçekte, inovativ olmak, zor değildir. 

Gençler ihtiyaç var.

  • İnovasyon ve girişimcilik genç insanları zorunlu kılmaktadır. Yirmili yaşlarınızda veya en geç erken otuzlu yaşlarınızda inovasyon yapmaya başlamadıkça, hiçbir zaman yapamazsınız.
  • Daiei’yi kurmaya başladığınızda henüz otuz yaşınızda değildiniz.
  • Morita, Sony’yi kurmaya başladığında yirmiyedi, yirmisekiz yaşlarında idi. Honda daha yaşlı değildi.
  • Matsushita daha da gençti.
  • Ve Meiji dönemi inovatörleri başladıklarında yirmili yaşların sonlarında idiler.
  • Shibusawa Eiichi (modern Japonya’nın gerçek kurucusu), Japonya’nın ilk modern bankasını kurduğunda otuz yaşında idi..
  • Fukuzawa Yukichi ilk önemli kitabını yirmi altı yaşında yayınladı ve Keio Üniversitesi’ni otuzyedi yaşında yayınladı.
  • Iwasaki Yataro, Mitsubishi’yi, yirmialtı yaşında iken kurdu.
  • Her ülke için bu gerçek aynıdır.  İnovatörler ve girişimciler erken yaşlarda başlamalılar. 
  • Bu, Japonya için en büyük meydan okuma olabilir.  Finansal sistemde değişiklikler olmalıdır ki genç girişimciler sermayeye erişebilsinler.
  • Bildiğim kadarıyla, Japonya’da risk sermayesi (venture capital) temin etmek mümkün değildir.
  • Fakat, hepsinin üstünde, büyük firmaların organize oluş biçimlerinde büyük değişiklikler, özellikle kurulu firmaların genç kadrolarını  yönetim biçimlerinde  çarpıcı değişiklikler yapılmalıdır.
  • Bunun yapılabileceğine dair iki örnek vardır: Dünyanın en büyük firmalarından olmalarına rağmen inovatif olarak kalmayı başarabilmiş iki Amerikan firması.
  • 3M, altı farklı sanayide dünya lideri bir firma ve Johnson & Johnson, çok çeşitli sağlık bakım ürünlerinde dünya lideri. Her iki örnekte de otuz yaşından önce yeni bir ürün öneremez iseniz,  üst yönetime geçemezsiniz.
  • Bu yaklaşımı mevcut başarılı büyük firmaya nasıl uygulayabilirsiniz? Sadece Japon firmalarından söz etmiyorum. Aynı problemle ABD ve Avrupa’da da karşı karşıyayız.

İnovatörler takımlarda çalışmazlar

  • Problem, Japonya’da, en zor ve akut bir haldedir. Bir neden şudur ki, inovatörler, takım oyuncusu değildir. İnovasyon, komite ile yapılamaz.  Üst düzeyde bireyseldir ve birbaşınadır. Başarılı inovatörler takımlar meydana getirirler fakat takım içinde çalışmazlar. Yalnız, kendi başlarına çalışırlar. Bu ise, mevcut büyük firmaların bırakın desteklemeyi; isteyeceği, tolere edebileceği bir durum değildir. Yine de, nasıl yapabileceklerini öğrenmeliler.
  • Ödüllerde değişiklik yapmak gereklidir.
  • Firma içindeki genç insanlar, ilk on yıllarında,  değişim için radikal öneriler yapmalılar  ve firmaları da söz verdiklerini yerine getirmeleri için desteklemelidir.
  • Toplumun kendi işini kuran bireysel girişimciye değer vermesi ve saygı göstermesi  gereklidir.

Öncülerin Rolü

  • Bunların radikal değişiklikler olduğunu ve Japon firmaları ve Japon toplumu için mümkün olmadığını düşünebilirsiniz. Arkadaşlarım böyle bir durumda benim kültürel devrimden sözettiğimi söylüyorlar. Amerikalı, Alman arkadaşlarımda Japon arkadaşlarım gibi şüpheciler.
  • Fakat, Japonya’da Meiji döneminde olanlar, kırk yıl önce 1950’lerde olanlar, daha da radikal kültürel devrimleri temsil ediyorlar.
  • 1950’lerde Japonya’yı ilk ziyaretimde, işlerin büyük çoğunluğu, elli yıl önceki gibi yönetiliyordu.
  • Sadece iki veya üç firma radikal olarak yeni bir kurumsal kültür geliştirdi.
  • Radikal değişiklikteki yeni kurumsal kültürü başlatmak sadece iki veya üç firma ile mümkün oldu.– biri kalite devamlılığı, diğeri iyileştirmeler, bir diğeri çokulusluluk üzerinde yoğunlaştı. 
  • Başlangıçta, bu firmalar, çok zor zamanlar yaşadılar. Finans çevreleri, bu firmaların ne yaptıklarını anlamadılar.  MITI ve diğer kamu kurumları, onlara karşı geldi. Birinci sınıf yönetici/çalışanları cezbetmek zor oldu.
  • Beş yıl sonra, başarıları görünür hale geldi, bir beş yıl daha sonra nadir rastlanan firma örnekleriolmaktan çıktılar.  Az sayıda başarılı öncüler, yolu açtılar.

Büyük Değişim Yılları

  • Sadece Japonya’da değil, tüm gelişmiş ekonomilerde ve bu ekonomilerdeki mevcut işlerde acil bir ihtiyaç var: İnovativ olmak. Gelecek on yıllarda büyük değişiklikler yaşanacaktır. 
  • Bu yıllarda, gelişmiş ekonomilerdeki merkez , güncel gelişmiş sanayilerden yeni sanayilere kayacaktır. Perakende gibi geleneksel hizmetler, radikal derecede yeni yollarla yapılacaktır.. 

Aralık 20, 1994

Kaynak: Drucker on Asia, 1994

Japonya ve İnovasyon