Notice: _load_textdomain_just_in_time işlevi yanlış çağrıldı. Translation loading for the td-cloud-library domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Ayrıntılı bilgi almak için lütfen WordPress hata ayıklama bölümüne bakın. (Bu ileti 6.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/agaoglulevent.com/httpdocs/wp-includes/functions.php on line 6121
Kök-Gök - Levent AĞAOĞLU - Page 11
Ana Sayfa Blog Sayfa 11

Kök-Gök

0

Yazıtlarda kök olarak karşımıza çıkan kavram sonrasında gök olarak değişime uğramıştır. Gök ile bağlantılı olarak Tengri kavramı da bağlantılı olarak kullanılagelmiştir. Tengri yazılı olarak tespit edilen ilk Türk kelimesidir.

Türklerin yerde bozkır ile kurdukları ilişki, göçebelik yaşantıları boyunca daha da göze batar bir şekilde, hissedilir yaşanılır bir şekilde gök ile olmuştur. Gök ise evreni temsil etmektedir, ilahi emirler gökten gelmektedir, inmektedir.

Göğün enginliği, dış âlemde gözlerimizle gördüğümüz enginlik iç âleme de tasavvuf zenginliği olarak yansımıştır. Gökler ve göçler birbiriyle ilintilidir. Göçler yolu ile yeryüzünde yolculuğa çıkan Türkler ki sürekli yolculuk halindedirler, gökler vasıtası ile âlemlerde iç zenginliklerine yansıyan seyahatlere çıkmaktadırlar.

Göçlerde yeryüzünde 8000 km yolu katederek Asya’nın bir ucundan Avrupa’nın bir ucuna kadar ulaşan Türkler bu yolculuk esnasında gökleri de, göklerdeki hareketleri de izlemişler ve dimağlarında resmetmişler, fikir dünyalarında işlemişler, göklerle sürekli irtibat halinde olmuşlardır. Türklerdeki zengin tasavvuf oluşumunun önemli sebebi olan bu hareketlilik, dış dünyadaki hareketlilik, iç dünyada da hareketliliğe neden olmuştur.

Yazıtlardan başlayarak Türkler sürekli evrendeki sırları, zihin dünyalarına, dillerine, sözlerine ve sonunda yazıtlara ve yazmalara geçirmişler ve kayıt altına almışlardır. Tanrı ve göç en çok kullanılan kelimelerdir. Türkler, göğü aynı zamanda bir niteleme sıfatı olarak kullanmışlardır; köktürkler, kök börü, kökçin sakal, kök boya örneklerinde olduğu gibi.

  • Kökçin Sakal: Kır Sakallı
  • Kök Ayuk: Türkmen Büyüklerine verilen isim
  • Kök Börü: Gök Kurt
  • Kök Türk: Gök Türk
  • Kök Tengri: Gök Tanrı
  • Kök Boya: Doğal boya

Başlangıç efsanesi olarak niteleyebileceğimiz Oğuz Kağan Destanında evrende ilintili kavramlar kullanılmıştır; Gökhan, Ayhan, Yıldızhan gibi. Efsanenin sonunda ise “güneş bayrak, gök kurikan” ifadesi vardır “güneş bayrak, gök çadır”.

Türkler, dünyayı kucaklarken evreni de kucaklamışlardır, efsanelerde, yazıtlarda, yazmalarda önde olan en önemli kavram insandır. Öğütler hep insana verilmiştir. Dünya, sınırlarla bölünmemiştir. Güneş bayrak ise Gök çadırdır. O çadırın altında olanlar ise doğrudan insanlar olarak ifade edilmiştir Şu milletler bu milletler, şu kavimler bu kavimler tarzında bir ifade yoktur. Çünkü Türkler, kendini insan olarak görmüş, insanlar arasında bir ayrım yapmamıştır. Bütün Türkler insandır, bütün insanlar Türktür zihniyetidir asıl olan. Türklük, bir insan vasfı olarak görülmüştür.

Bilge Kağan yazıtında gök, tanrı, yer, insan kavramlarının hepsi yer almaktadır. Aynı tarihlerde Özbekistan doğumlu Ebu Hanife, Irak’ta Kufe kentinde (soyu Özbekistan Tirmiz’li) doğmuş ve orada da İslamiyet içersinde Ademiyet zihniyetini geliştirmiş, İslâmiyetin evrensel yönüne insan yönüne vurgu yapmıştır. Ardından 870 yılı doğumlu Kazakistan doğumlu Farabi evrensel devlet anlayışını kitap olarak yayınlamıştır. Kendisi ikinci Aristo ve ilk İslam filozofu olarak tanınmaktadır. Farabi âlemde insanı, insanda âlemi görmüştür.

Farabi ile aynı dönemde yaşayan Harezmî ise matematikde sıfır sayısını işlevsel olarak kullanmaya başlayarak sıfırın hamisi olmuştur. Yine aynı dönemde ve yine Harezmli Birûni ise Hindistan’a 1017’den başlayarak sayısız seferler yapmış ve Hindistan’ı kitaplaştırmıştır. Hindistan’da Hintlilerin evren bilgilerini edinmeye çalışmıştır ve bu yolda Sanskritçeyi öğrenmiştir.

Farabi’nin hemen ardından gelen Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig kitabı ile yine aynı evrensel ilkeleri daha da geliştirmiştir. Bilgeliğe kutsallık atfetmiş ve Kutadgu Bilig olarak kitaplaştırmıştır.

Türklerin göğü kavrama, kucaklama anlamında en çok ilgi duydukları bilim gökbilim (astronomi) bilimi olmuştur. Rasathaneler ve Ali Kuşçu, Uluğbey, Harezmî, Biruni, Ömer Hayyam gibi bilginler hep gökbilim ve göğün sırları, âlemdeki ilim peşinde olmuşlardı.

Türk düşünürlerinin Ortaasya’daki bu ilim ve bilim faaliyetleri batılı Amerikalı Frederick Starr tarafından “Kayıp Aydınlanma” olarak kitaplaştırılmıştır. Buradaki bakış açısı aydınlanmayı Avrupa Rönesansına inhisar ettiren anlayışı yanlışlamaktadır. Bu durumda, kendimizde olan aydınlanmayı yeniden keşfetmemiz halinde kendimizi Aydın olarak niteleyebiliriz.

Pasifik kıyılarına yaslanmış Hunlarla başlayan Türklerin gökyolculuğu‘nun zirvesi 1400 yıl sonra küçük Asya’da Anadolu’da yaşanacaktır. Bu zirvenin adı da Yunus Emre’dir. Yunus Emre kullandığı Türkçe tasavvuf kavramları ile içimizdeki göğü aydınlatmış, kamu âlemdeki insanları birbirine bir kılmıştır. Yunus ile birlikte göğ ekini biçmiştir. Göğün aydınlattığı gönün içindekidir, gönüldür. Gönül kumaşı ise gökte dokunmuştur.

Yunus Emre’nin çağdaşı Mevlana’da da Sema (Gök) ayinleri ile Semazenlerle görselleştirilen Mesnevi de gökteki sırlarla ilişkilidir.

Sibirya’nın güneyindeki su kenarlarında yaşayan su samurlarının, Türkçe tabirle kişlerin yaşantılarını gözlemleyen Türkler kendilerini yani insanı da kişi olarak nitelendirmişlerdir. Burada söz konusu olan doğa içerisindeki birliktelikteliktir; kişiler ve kişiler. Aynı şekilde göğü sürekli izleyen göçebe Türkler, bozkır yaşantıları esnasında göklerde izlediklerini yeryüzüne dizeler ve satırlarla yansıtmışlardır.

Türkler böylece Göktürkler, olurken efsanelerinde yeralan efsanevi kurt da gökbörü olmuştur. Bilge kişiyi, Kökçin sakallı olarak adlandırmışlardır. Doğadan topladıkları bitkilerle halılarını kök boya ile boyamışlardır. Türkmenler büyüklerini kök ayuk olarak nitelendirmişlerdir. Göklerdeki kutsallık bu şekilde yeryüzüne indirilmiştir. Göğün kutsallığı anlayışı İç Asya Türk boylarından olan Chou’ların milattan önce 1000 tarihlerinde kurduğu devletten itibaren geçerli olmuştur ve bu anlayış daha sonra Türklerden Çinlilere de geçmiştir.

Eski Türkler göğe çok önem vermişlerdi. Çünkü onların gökleri Çin ve Hindistan’da olduğu gibi bulutlu değildi. Gece ve gündüz parlak bir gök, Türklerin kalplerini ve gözlerini kendine çekiyordu. Yıldızlar, eski Türk kültüründe çok büyük bir öneme sahip idiler. Çünkü eski Türkler zamanlarını, yollarını ve hatta iklim şartlarının değişip veya değişmeyeceğini, gökteki yıldızlara bakarak öğrenirlerdi. Bunun için de geniş ve iyi gelişmiş bir yıldız bilgisine sahip olmaları gerekiyordu. Bu sebeple Türkler göğe önem vermişler ve bütün ufukları tek bir renkle kaplayan göğün kendisinin de, bir tanrı olduğuna inanmışlardır. Onlar Çin’de olduğu gibi yere bakmıyorlar ve yerle bağları ancak atlarının ayakları ile meydana geliyordu. Göğün maviliği, renklerin en güzel ve en kutsalı, kalplerini dolduran sonsuz bir ilham kaynağı idi. Kaynak: Bahaeddin Ögel. Türk Kültürünün Gelişme Çağları I. İstanbul 1992 Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları. ss.15.

Türkler, disiplinli bir hayat ve toplum düzenleri yüzünden, Tek Tanrı düşüncesine çok erken çağda erişmişlerdi. Çin ve Hindistan gibi ziraat memleketlerinde, Tanrıların sayıları pek çoktur. Ziraatçının gözleri, yalnızca mahsulünde ve bereket getirebilecek her türlü sihirli şeylerde idi. Ziraatçıların üzerlerindeki gökyüzü, çoğu zaman bulutlarla kaplı idi. Zaten o da havanın bulutlu olmasını isterdi. Onun tarlasında göğe bakacak vakti de yoktu. Kaynak: Bahaeddin Ögel. Türk Kültürünün Gelişme Çağları II. İstanbul 1992 Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları. ss.87

Atlı Türklerin günlük hayatları ise ziraatçılardan bambaşka idi. Atlı Türkler yere, yalnızca atlarının ayakları ile bağlı idiler. Onlar kendilerini, yağız yer ile masmavi gök arasında asılmış ve boşlukta yürür gibi düşünürlerdi. Türkün başı gökteydi. Onun zihnini yoran ve kalbini dolduran tek şey, üzerini kaplayan sonsuz mavilikti. Sonsuz göğün tek rengi ve tek kubbesi, onun düşüncelerini birleştiren ve tek amaca yönelten önemli bir sebepti. Tıpkı ailesini, kendi başkanlığında toplayan kubbeli otağı ve evi gibi. Otağın altında bir aile reisi, gök kubbesinin altında da bir Türk Kağan’ı vardı. Elbette ki bu sonsuz ve mavi kubbenin, onun üstünde dolaşan güneş, ay ile yıldızların da bir sahibi ve Hakan’ı olacaktı. Her şeyi o yaratmış ve yaratıklara da yaşasınlar diye, yerler ile suları o vermişti. İşte Türklerin çok erken çağlarda, “tek Tanrı” ya inanmış olmalarının başlıca sebebi bu idi. İnanç ve düşüncelerdeki birlik, toplumda da dirlik ve düzen doğurmuştu. Ayrıca toplumdaki birlik ve disiplin, düşünceleri de törpülemiş ve fikirleri tek bir amaca doğru yöneltmişti. Kaynak: Bahaeddin Ögel. Türk Kültürünün Gelişme Çağları II. İstanbul 1992 Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları. ss. 88

 “Yukarıda gök tanrı, aşağıda yağız yer yaratıldığında, ikisi arasında kişioğlu yaratılmış! Kişioğlunun üzerine de, atam, amcam, Bumın Kağan ve İstemi Kağan oturmuş!.” Göktürk Yazıtları’ndan alınmış olan bu parça, Türk düşünce tarihinin en önemli bir belgesidir. Kaynak: Bahaeddin Ögel. Türk Kültürünün Gelişme Çağları II. İstanbul 1992 Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları. ss. 89

Tengri yani Tanrı sözü Türklerde başlangıçtan beri, geniş anlamda göğü ve göğün maviliğini karşılamıştır. Gök (kök), renk olarak göğün rengi ve sembolüdür. Türklerde bu mukaddes renk Kök Tengri ve Göktürk deyimlerinde, bütün açıklık ve haşmetiyle görünmektedir. Altay destanlarında gök renk, daha genişliyor ve açığa kavuşuyordu. Dünya topraklarının bittiği yerde, sonsuz bir Mavi Deniz (Kök Tengiz) vardı. Bu destanda adı geçen Hakanların adları da, Kök Han ve Kök Katay gibi, gök rengi ile tanıtılmış kişilerdi. Bu destanlarda, konuşabilen ve uçabilen, atlara da rastlanıyordu. Bu kısrakların çoğunun renkleri de, gök idi.  Prof. Dr. Bahaeddin Ögel. Türk Mitolojisi (Kaynakları ve açıklamaları ile destanlar) II. Cilt. Türk Tarih Kurumu Basımevi – Ankara 1995. Türk Tarih Kurumu Yayınları. ss.151-152

Göktürklerde Kök sözü, yalnızca gök, mavi renk için de söyleniyordu. Kök yürüng, gök beyaz veya gök açık, taş veya su tanıtmaları da, yapılıyordu. Zamanla göğün önündeki Tanrı tanıtması kalkmış ve göğe yalnızca gök denmeye başlamıştı. Uygur el yazılarında bu gelişmeyi görüyoruz. Uygur çağında Tanrı sözünün mânâsında geniş gelişmeler olmuştur. Prof. Dr. Bahaeddin Ögel. Türk Mitolojisi (Kaynakları ve açıklamaları ile destanlar) II. Cilt. Türk Tarih Kurumu Basımevi – Ankara 1995. Türk Tarih Kurumu Yayınları.  ss.152

Yunanistan’da NEA ile başlayan Yeradları

0
Nea* gibi 52 yerleşim bulundu.
sırala 
Néa Kotýli Κοτύλη köy – Kastoría GR

d1927 : Koteltsi Κοτέλτσι [ Bul ]
■ 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi.
Néa Spárti Νέα Σπάρτη x – Siátista (Nasliç) – Kozáni GR

A1910 ?: Vodorina/Vudurina Βουδωρίνα [ Bul ]
■ 20. yy başında Rum dilli Müslüman yerleşimi.
Neápolis Νεάπολις köy – Siátista (Nasliç) – Kozáni GR

d1928 : Lapsişta/Lepsişta Λειψίστα [ Bul ]
A1910 ?: Naseliç/Nasliç (idari bölge) [ Bul ]
■ 20. yy başında Rum dilli Müslüman/Rum Ortodoks yerleşimi.
■ Patriyot (Yun. ‘Vallahades’) adı verilen jYunan dilli Müslüman nüfusun kültürel merkezi olan kasaba 20. yy başında Naseliç/Nasliç kazasının merkezi idi. 1927’da Voíou adı verilen idari birimin merkezi Şatista kasabasına taşındı. SN
Néa Kómi Νέα Κώμη “yeni köy” x – Florina – Florina GR

A1910 ?: Novoselo/Novoselsko Νοβοσέλο [ Bul “yeni köy” ]
■ 20. yy başında Roman (Çingene) yerleşimi.
Néa Nikópoli Νέα Νικόπολι köy – Kozáni – Kozani GR

d1950 : Skafídio Σκαφίδιο
A1910 ?: Küçük Ahmetli [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
Néa Sigí Νέα Σιγή x – Kozáni – Kozani GR

A1910 ?: Yunuslu Γιαννουσλού [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
Rodakiniá Ροδακινέα – Vérria (Karaferye) – İmathía GR

1927-1954 : Nea Stranca Νέα Στράντζα
B1913 ?: Gimnovo
Néa Zoí Νέα Ζωή köy – Édessa (Vodina) – Pélla GR

A1910 ?: Vrbeni/Vrbyani [ Bul ]
1909hr ?: Deliklikaya [ Tr ]
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
Trílofo Τρίλοφον – Vérria (Karaferye) – İmathía GR

d1954 : Nea Kúklaina Νέα Κούκλενα
B1913 ?: Yavornitsa Διαβόρνιτσα
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
Néa Nikomídeia Νέα Νικομήδε “yeni İzmit” – Vérria (Karaferye) – İmathía GR

B1913 ?: Branyate Μπρανιάται [ Bul ]
Ludías Λουδίας köy – Thessaloníki (Selanik) – Thessaloníki_m GR

A1910 ?: 
Eski adı: Néa Zoí [ Yun “yeni hayat” ]
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
■ Yenice gölünün Batı yakasında olan eski Plugar (Ludías) köyü bu yere taşındığında Nea Zoi (`yeni hayat`) adı verilmiş, ancak daha sonre Ludşas adı iade edilmiştir. SN
Aksiós bld – Thessaloníki (Selanik) – Thessaloníki_m GR

A1910 ?: Yüncüler Γιουντζήδες [ Tr ]
d1997 : Kýmina Κύμινα (mah)
d1997 : Néa Málgara Νέα Μάλγαρα (mah) [ Yun “yeni Malkara” ]
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
■ Yüncüler köyüne 1927’de Kímina adı verilmiş, yanıbaşına Doğu Trakya muhacirleri için Nea Malgara yerleşkesi kurulmuştur. SN
Néa Mesimvría Νέα Μεσημβρί köy – Thessaloníki (Selanik) – Thessaloníki_m GR

1953 : Karavía Καραβίας
B1913 ?: Bugarievo
A1910 ?: Bunarca
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
Néa Filadélfia Νέα Φιλαδέλφ “yeni Alaşehir” köy – Thessaloníki (Selanik) – Thessaloníki_m GR

d1967 : Filadelfianá Φιλαδελφιανά
A1910 ?: Nareş
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
Néa Magnisía Νέα Μαγνησία “yeni Manisa” köy – Thessaloníki (Selanik) – Thessaloníki_m GR

1952 ?: Lahanókipos Λαχανόκηπος
A1910 ?: Araplı [ Tr ]
■ 20. yy başında Bulgar yerleşimi.
Néa Sánta Νέα Σάντα köy – Kilkís – Kilkís GR

1926 1926Áno Volovod Άνω Βολοβότ [ Bul/Yun ]
1909hr ?: Yeniköy [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
■ Trabzon-Araklı ilçesine bağlı Santa (Dumanlı) bölgesi muhacirleri iskan edilmiştir. SN
Néa Raidestós Νέα Ραιδεστό “yeni Tekirdağ” köy – Thessaloníki (Selanik) – Thessaloníki_m GR

A1910 ?: Macarlık/Macárides Μαντζάρηδες [ Tr/Yun “muhacirler” ]
■ 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi.
Néa Kallikrátia Νέα Καλλικρά köy – Halkidikí – Halkidikí GR

A1910 ?: Metóhi Çali Μετόχι Τσαλί [ Yun “Çali Manastırı vakfı” ]
Néa Goniá Νέα Γωνιά köy – Halkidikí – Halkidikí GR

1927 ?: Çinganádes Τσιγκανάδες [ Yun ]
A1910 ?: Çingâneli [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
Néa Síllata Νέα Σύλλατα köy – Halkidikí – Halkidikí GR

A1910 ?: Karviá Καρβιά
Néa Tríglia Νέα Τρίγλια “yeni Tirilye” köy – Halkidikí – Halkidikí GR

A1910 ?: Sufiler/Sofular Σουφλάρ [ Tr ]
■ 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi.
Flogitá Φλογητά köy – Halkidikí – Halkidikí GR

1934 : Néa Antigonía Νέα Αντιγονεία [ Yun ]
A1910 ?: Met. Rusikó [ Yun “Rus manastırı vakfı” ]
■ Antik Antigonia ören yeri yakınında yeni yerleşimdir. SN
Néa Ténedos Νέα Τένεδος “yeni Bozcaada” köy – Halkidikí – Halkidikí GR

1926 1926Karatepe Καρά Τεπέ [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
Nea Mudaniá “yeni Mudanya” bld – Halkidikí – Halkidikí GR

A1910 ?: Ksilopirgos [ Yun “tahta kule” ]
T : Kargı Limanı [ Tr ]
Néa Sevásteia Νέα Σεβάστει x – Langadá (Langaza) – Thessaloníki GR

A1910 ?: 
Néa Tirolói Νέα Τυρολόη köy – Serrés (Serez) – Serrés GR

1927 ?: Topalovo Τοπάλοβον
■ 20. yy başında Türk/Bulgar yerleşimi.
■ Mübadele ile giden Türk ve Bulgar nüfus yerine Çorlu muhaciri Rumlar yerleştirilmiştir. SN
■ Köy’deki Hristiyan nüfusun Bulgar olduğunu Vasil Kınçov yazar lakin Eksarhlığa bağlı değil Partrikliğe bağlıdırlar. Ayrıca köyden gelen Türkler Bulgarca değil Rumca bilerek Edirne ve Manisa’ya iskan edilmişlerdir. Utku Oziz
Néa Apollonía Νέα Απολλωνί köy – Langadá (Langaza) – Thessaloníki GR

A1910 ?: 
Néa Skióni Νέα Σκιώνη köy – Halkidikí – Halkidikí GR

1930 : Keramídi Κεραμίδι
1928 ?: Çaprani
Néa Mádytos Νέα Μάδυτος “yeni Maydos (Eceabat)” köy – Langadá (Langaza) – Thessaloníki GR

A1910 ?: Strólongos mon. Στρόλογγος
Eski adı: Manditinó
■ 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi.
Néa Pétra mah – Néa Zíhni (Ziliahova) – Serrés GR

d1961 : Glykopigí Γλυκοπηγή [ Yun “şekerpınar” ]
d1927 : Mezra Μεζράς [ Tr ]
A1910 ?: Çanos/Çinos
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
Néos Marmarás Νέα Αμισός “yeni Marmara” köy – Halkidikí – Halkidikí GR

1924 1924Balaban Μπαλαμπάν [ Tr ]
Eski adı: Néa Amisós [ Yun “yeni Samsun” ]
Néa Zíhni Νέα Ζίχνη köy – Néa Zíhni (Ziliahova) – Serrés GR

d1927 : Zíleia Ζήλεια
A1910 ?: Ziliahovo/Zilhova Ζιλιάχοβα [ Bul ]
■ 20. yy başında kısmen Türk yerleşimi.
■ Dik bir kaya üzerinde olan eski Zihne kasabası 19. yy’da terkedilerek Zihne kaza merkezi Zilhova köyüne taşındı. SN
Néa Kerdylia Νέα Κερδύλια köy – Nigríta – Serrés GR

1927 ?: İrakleítsa Ηρακλείτσα
1909hr ?: Çayağzı [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
■ 1924’te terk edilen mahalle yerinde 1950’de yeni yerleşim kuruldu. SN
Néa Amfípolis Νέα Αμφίπολι köy – Néa Zíhni (Ziliahova) – Serrés GR

1965 : Ágios Nikólaos Άγιος Νικόλαος
A1910 ?: 
■ 20. yy başında kaydedilmemiş/boş yerleşimi.
Néa Ámisos köy – Dráma – Dráma GR

A1910 ?: Funduk Çif. [ Tr ]
■ 20. yy başında Bulgar/Roman (Çingene) yerleşimi.
Néa Sevásteia Νέα Σεβάστει köy – Dráma – Dráma GR

1928-1940 : Sevastianó Σεβαστιανόν
A1910 ?: Yeni Çif. Γενή Τσιφλίκ [ Tr ]
■ 20. yy başında Bulgar/Roman (Çingene) yerleşimi.
Néa Péramos köy – Eleftherúpoli (Pravişte) – Kavála GR

A1910 ?: Kale Çiftlik [ Tr ]
■ 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi.
Néa İrákleitsa Νέα Ηρακλείτ köy – Eleftherúpoli (Pravişte) – Kavála GR

A1910 ?: 
■ 20. yy başında kaydedilmemiş/boş yerleşimi.
Kaválla il – Kavala – Kavála GR

1250~ : Kavalla [ Lat “at yeri” ]
Byz : Xristoúpolis [ Yun “Mesih kenti” ]
Rom : Neápolis [ Yun “yenikent” ]
■ 20. yy başında Türk/Rum Ortodoks yerleşimi.
■ 13. yy’da Frenk işgali döneminde beliren Kavala adı muhtemelen `at istasyonu` anlamındadır. 20. yy başında bir kısmı Arnavut ve Pomak kökenli olmak üzere nüfusun büyük çoğunluğu Türk idi. SN
Néa Kárvali “yeni Karvali” köy – Kavala – Kavála GR

■ 20. yy başında Roman (Çingene) yerleşimi.
■ Nüfusunun büyük bölümü Aksaray’ın Gelveri (Güzelyurt) kasabası muhaciridir. SN
Néa Kómi köy – Néstos (Sarışaban) – Kavála GR

A1910 ?: Yeniköy Γενή Κιόι [ Tr ]
■ 20. yy başında Türk yerleşimi.
Néa Kariá Νέα Καρυά köy – Néstos (Sarışaban) – Kavála GR

A1910 ?:  Καρά Μπέη και Μπιλάλ Αγά [ Tr ]
■ 20. yy başında Roman (Çingene) yerleşimi.
■ Nestos (Karasu) deltasında Osmanlı döneminde Çiftlikat-ı Hümayun olan sahada daha sonra zuhur eden Kara Bey ve Bilal Ağa çiftlikleri üzerinde 1923’ten sonra kurulmuş muhacir yerleşimidir. SN
Néa Ámisos Νέα Αμισσός köy – Ksánthi (İskeçe) – Ksánthi GR

1928 ?: Alacakilise Αλατζά Κλισέ [ Tr ]
Eski adı: Amisiná Αμισηνά
Néa Kessáni Νέα Κεσσάνη köy – Ksánthi (İskeçe) – Ksánthi GR

1940 ?: Plastiria Πλαστήρια [ Yun ]
■ Rum Ortodoks yerleşimi
Néa Kallísti Νέα Καλλίστη köy – Komotiní (Gümülcine) – Rodópi GR

1909hr ?: Burhaneddin [ Tr ]
Néa Pétra Νέα Πέτρα köy – Komotiní (Gümülcine) – Rodópi GR

d1963 : Néa Ergáni Νέα Εργάνη
Nea Sánta “yeni Santa” köy – Komotiní (Gümülcine) – Rodópi GR

d1950 : Pontíkia Ποντίκια [ Yun “sıçanlı” ]
A1910 ?: Sıçanlık/Sıçanlı [ Tr ]
■ Trabzon muhacirleri iskan edilmiştir. SN
Néa Hilí Νέα Χιλή köy – Aleksandrupóli (Dedeağaç) – Évros GR

1909hr ?: İki Kuralar [ Tr ]
Néa Výssa Νέα Βύσσα mah – Orestiáda – Évros GR

1932 ?: Ahırköy Αχυροχώρι [ Tr ]

Haritada yeri belli olmayanlar.
Néa Éfesos Νέα Έφεσος – Katerini GR

d1953 : Stupi Στουπί
Néa Trapezús Νέα Τραπεζού – Katerini GR

d1951 : Agios İoannis Ofis Άγιος Ιωάννης Όφις
Kaynak: www.nisanyanmap.com

BOLU (Polis) içeren Yeradlarımız

0
Gelibolu y.ada – 

Y-450 ?: Xersónêsos [ Yun “yarımada” ]
Gelibolu ilçe – Gelibolu – Çanakkale

1484 ?: Geliboli
Y-454 ?: Kallípolis [ Yun “güzelkent” ]
■ MÖ 6. yy’da Yunan kolonisi olarak kurulduğu rivayet edilir. Adı bazen Kallioúpolis olarak yazıldığı için, adın ilk yarısını oluşturan Kalli- unsurunun Yunan-öncesi bir yer adı olduğu düşünülebilir. SN
■ Âşıkpaşazâde: ”Karasi iline göçer Arap evleri gelmişti. Onları sürdüler. Rumeli’ye geçirdiler. Bir nice zaman Gelibolu bölgesinde oturdular.” Manav
Yağmurca köy – Uzunköprü (Çöpköy bucağı) – Edirne

1946 ?: Kestanbolu / Kastanbolu [ Yun ]
1901h 1909h ?-
■ Rumeli göçmeni (Pomak) yerleşimi
■ Loveč, Bilič, Orjahovo (Rahova) ve Trno köyleri ile Pleven yakınlarındaki Gornik köyünden gelen göçmenlerce kurulmuştur toplamda 340 hâne oldukları bildirilmiştir (2020) Manav
Hayrabolu ilçe – Hayrabolu – Tekirdağ

1484 ?: Xayraboli
Y787 ?: Xariópolis [ Yun “ihsan kenti” ]
Beydağ ilçe – Beydağ (Beydağı bucağı) – İzmir

1946 ?: Beyköy
1467t ?: Balyanbolu
Y535 ?: Palaiópolis [ Yun “eskişehir” ]
■ Eski adı Yunanca Palaiopolis, Türkçede Balyambolu/Balyanbolu’ya dönüşmüştür, Beydağ yeni verilmiş isim. Nezih Aytaçlar
■ © 15.08.1804 Aydın sancağı dahilinde Balyanbolu nahiyesinin Tasahorya ve tevabii karyesi Ankara mirlivasına has olarak Ankara beytülmal mukataasına merbut olduğundan… deyar heyran
Çamlı mah – Marmaris – Muğla

1891s ?: Gelibolu
1525 ?: Gelibolucuk
Y-454 ?: Kallípolis [ Yun “güzelkent” ]
Yazıkent mah – Bozdoğan – Aydın

1911h ?: İnebolu [ Yun ]
Aydınpınar mah – Mudanya – Bursa

Y1922a ?: Mysiópolis
1911h ?: Misebolu [ Yun ? ]
■ 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi.
■ Mübadele öncesinde Rumlar dışında yalnızca üç hane Tatar vardı. Mübadeleden sonra Giritli Müslüman Rumlar; Selânik, Serez ve Yanya’lı Türkler ile İşkodra’lı Arnavutlar da yerleşmiştir. Günümüzde nispi çoğunluğu Giritliler oluşturmaktadır. metonio
Boludüzü mv – Babadağ – Denizli

Y451 ?: Trapezoúpolis [ Yun “masakent” ]
Bolu mah – Kandıra – Kocaeli

1928 ?: Bollu
Nebioğlu mah – Nallıhan (Beydili bucağı) – Ankara

Eski adı: Nebolu [ Yun neápolis “yenikent” ]
Bolu il – Bolu_m – Bolu

1333 ?: Bolî [ Yun pólis “kent” ]
Y17 Y535 ?Bithynion | Klaudiópolis [ Yun “Claudius kenti” ]
■ Strabon’un Bithynia Honorias ülkesinin başkenti olarak andığı Bithynion kentine Klaudiopolis adı imp. Claudius (MS 41-54) onuruna verilmiş olmalıdır; ancak bu isim 7. yy’dan önceki kayıtlarda görülmez. Belki başka yerdeki Klaudiopolis idari birim unvanı erken Bizans çağında buraya aktarılmıştır. SN
■ 1570 Tarihli tahrir defterine göre 134 Hane Rum yaşıyordu. Daha sonraki sayımlarda Rum cemaati yoktur. 19. Yy’nin ikinci yarısında kente Safranbolu ve Kastamonu’dan gelen 20 aile yerleşti. Utku Oziz
Karabul mah – Gündoğmuş – Antalya

1911hk ?: Karabul
1530t ?: Karabolu
■ Karabolu köyü ile Karaisa arasında Asar mevkii bulunur. SN
Safranbolu ilçe – Safranbolu – Karabük

1928 ?: Zağfiranborlu
1530t ?: Borlî / Borlu
1333 ?: Borlî
■ 20. yy başında kısmen Rum Ortodoks yerleşimi.
■ `Eskiden safran yetiştirildiği için` bu adı aldığına ilişkin yaygın mitolojik görüşü Evliya Çelebi (17. yy) nakleder. Bir olasılıkla Gerede bölgesinin idari adı olan Flaviópolis’in (`Flavius kenti` veya `sarıkent`) Arapça çevirisi olmalıdır. SN
■ Gümüş mahallesinin çoğunluğu Şêxbizin Kürdüdür. metonio
■ Mübadele sonucu, Safranbolulu Ortodoks halkın Yunanistan’da Makedonya’nın Pella ilinde Skydra kasabasına yerleştirilmiştir. Manav
Aşağıçamlı köy – Ulus – Bartın

1928 ?: Bolu aş.
Değirmenlik mah Yalnızcabağ – Mut – Mersin

1914hk ?: Balabolu
E1199 ?: Balabol Պալապօլ [ Yun palaiópolis “eskikent” ]
Y535 ?: Adrasós akk. Adrasón [ AnaD “(tanrı) Adra kenti” ]
■ Köyün sırtındaki dağ halen Adras Dağı olarak anılır. Antik Adrassos kasabası sonraki devirde Rumca `Eskikent` anlamında Palaiopolis olarak adlandırılmış olmalıdır. Halk arasında yaygın olan ‘Balapoğlu’ etimolojisi ibret vericidir. SN
■ Karamanoğulları Devletinin kurucusu Nurettin Sofu Türkmani Beyin türbesi Yalnızbağ köyü Değirmenlik yaylası mevkinde bulunuyor. Yöre halkı Avşar Türkmenlerindendir. Mustafa
İnebolu ilçe – İnebolu – Kastamonu

1487c ?: İneboli
Y610 ?: İnnoúpolis
Y161y ?: İônópolis [ Yun “İon kenti” ]
Y17 Y130 ?Abonouteixos [ Yun “Abonos hisarı” ]
■ 20. yy başında kısmen Rum Ortodoks yerleşimi.
■ 1. yy başında Abónos (Abana) kentine ait bir hisar iken imp. Lucius Verus (161-169) devrinde İonopolis adıyla kendi sikkelerini basan şehir statüsü kazandı. İnebolu adı İonopolis’ten uyarlanmıştır. SN
Celilkırı köy – Çorum_m – Çorum

1925h ?: Boluz
Esenyurt mah – Vezirköprü – Samsun

1928 ?: Mihreboluz [ Yun *Mithrápolis? “Mithra/Mithridatês kenti” ]
Aktepe köy – Tokat_m (Çamlıbel bucağı) – Tokat

1928 ?: Bolus
E1902 ?: Bolis
Y610 Y640 ?Berissa? [ AnaD ]
■ 20. yy başında Ermeni/Rum Ortodoks yerleşimi.
■ 7. yy’dan itibaren piskoposluk (`kaza`) olarak anılan Berissa/Versiaa kenti olmalıdır. 1912’de 300 dolayında Ermeni nüfusu ve Surp Krikor Lusavoriç kilisesi vardı. SN
Güzelyalı mah – Ünye – Ordu

1960 ?: Yüceler
1928 ?: Midrebolu [ Yun Mithrápolis “Mithra (veya Mithridates) kenti” ]
■ 20. yy başında Gürcü yerleşimi.
■ MÖ 2./1. yy’larda Pontus kralı olan Mithridates’lerden biri onuruna adlandırılmış olması muhakkak görünüyor. Mithridatês `(tanrı) Mithra verdi` anlamındadır. SN
Gelibolu mah – Karaköprü (Akziyaret bucağı) – Şanlıurfa

Eski adı: Çokreş [ Kr ]
■ Kürt-Sünni yerleşimi
Derebaşı mah – Tirebolu – Giresun

1916h ?: Gelibolu
Tirebolu ilçe – Tirebolu – Giresun

Y75 Y130 ?Trípolis [ Yun “üçkent” ]
■ Roma İmp. devrinde idari birim adı olan Tripolis (`üçhisar`), Andoz (bugünkü Espiye yakınında), Bedrama (Örenkaya) ve Ayana (bugünkü Tirebolu) hisarlarını içermekteydi. Bugünkü ilçe merkezinin bulunduğu Ayana mevkii Strabon’un (1. yy) söz ettiği İsxopolis kenti olmalıdır. Ayana Kalesi kasaba merkezinde halen `Saint Jean` adıyla Fransızca tabelalandırılmış olan kaledir. SN
Çeşmeönü mah Beşikdüzü – Beşikdüzü – Trabzon

1928 ?: Yuvabolu
1830 ?: Yavebol
1681 1914h ?Yavabolu | Görele
Y75 ?: Liviópolis [ Yun “Livius/Livia kenti” ]
■ 20. yy başında Çepni yerleşimi. Şimdi Çepni yerleşimi
■ Beşikdüzü bölgesinin fetih öncesi dönemdeki merkezi olan kale, Augustus’un eşi olan imparatoriçe Livia onuruna adlandırılmış olabilir. Köyün Türkçe adı Yobol şeklinde telaffuz edilir. Bir dönem Görele (şimdiki Eynesil) kazası merkezi idi. SN
Kaynak: www.nisanyanmap.com

Greater China Business Strategy

0

China Business Strategy
https://youtube.com/channel/UCwtivaqM4NZGJQXqZw4-7wA/videos

Traveller’s Photos: Shanghai and Coastal China
Traveller’s Talk: Eastern Coast of China. Shanghai and around.
Traveller’s Talk: Center of China Civilisation. Heathland.
Traveller’s Photos: South China. Canton Province.
Traveller’s Talk: South of China. Canton and Pearl River Delta.
Traveller’s Talks: Strategy for China Business
Traveller’s Photos: China in 1987
Traveller’s Beijing, China in 1987

Hong Kong Business Strategy
https://www.youtube.com/channel/UCwtivaqM4NZGJQXqZw4-7wA/videos

Traveller’s Talk: Strategy for Business Success in Hong Kong
Traveller’s Talk: Businessman Mr Ng of Hong Kong and Business Strategy
Traveller’s Talk: Alibaba Vision of Jack Ma.
Traveller’s Photos: Hong Kong Memorials
Traveller’s Talk: Hong Kong Memorial Friends
Traveller’s Talk: Hong Kong Memories
Traveller’s Photos: Hong Kong
Traveller’s Talk: An Expatriate in Hong Kong 1987-2001

Taiwan Business Strategy
https://www.youtube.com/channel/UCwtivaqM4NZGJQXqZw4-7wA/videos

Traveller’s Photos: Asian Tiger Taiwan.
Traveller’s Talk: Taiwan’s Business Strategy

Export Barter

0

Results 1-10 of about 46 (.07 seconds) View the first page of resultsFirst   View the previous page of resultsPrev   1   2   3   NextView the next page of results
Select All   Clear All         

Results 11-20 of about 46 (.27 seconds) View the first page of resultsFirst    View the previous page of resultsPrev   1   2   3   4   NextView the next page of results
Select All   Clear All         

Results 21-30 of about 46 (.35 seconds) View the first page of resultsFirst    View the previous page of resultsPrev   1   2   3   4   5   NextView the next page of results
Select All   Clear All         

Results 31-40 of about 46 (.13 seconds) View the first page of resultsFirst    View the previous page of resultsPrev   2   3   4   5   NextView the next page of results
Select All   Clear All         

Results 41-46 of about 46 (.10 seconds) View the first page of resultsFirst    View the previous page of resultsPrev   3   4   5   NextView the next page of results
Select All   Clear All         

Kül-Tegin monument. Turkic Khaganate and research of the First Czechoslovak- Mongolian expedition in Khöshöö Tsaidam 1958

0

Kül-Tegin monument. Turkic Khaganate and research of the First Czechoslovak- Mongolian expedition in Khöshöö Tsaidam 1958Abstract 

This thesis has been elaborated on the basis of research of the first Czechoslovak-Mongolian expedition, the pioneer and solitary foreign project of Czech archaeology, unsurpassed up to now. The current work attempted to enclose the research in honour of PhDr. Lumír Jisl and his unfinished but extremely valuable project, whose results are to be presented here, The following text is based mostly on materials collected from archives and depositories both in Czech Republic and Mongolia and available results of present Turkological studies. Regarding current state of researches the aim of this work is rather to formulate fundamental questions based on the research results, suggest some possible partial solutions and open space for further investigations than to proclaim some fixed statements.

I. Part – Thesis text 

1. Introduction 

1.1. History of the First Czechoslovak- Mongolian expedition 1958 1.2. Tasks and issues of research 1.3. Sources and methods of research 1.3.1. Archive and museum materials 1.3.2. Study on the research 1.3.3. Fieldwork

2. Specification of the locality

2.1. Khöshöö Tsaidam – a brief introduction to the topic 2.2. The Orkhon valley 2.2.1. Natural conditions of the Orkhon Valley 2.2.2. Notes on Geology 2.2.3. Notes on Pedology 2.2.4. Grazing conditions 2.3. Historical background of the Orkhon Valley 2.3.1. The city of Kharabalgasun 2.3.2. The city of Karakorum 2.3.3. Orkhon Valley as the seat of Early Medieval nomadic empires 2.4. The Orkhon valley in the light of current research 2.5. History of Turkic studies in Orkhon valley 2.5.1. Khöshöö-Tsaidam 2.5.2. The research of Kül-Tegin monument 2.5.2.1. The entrance part 2.5.2.2. Stone turtle and stela 2.5.2.3. Processional path 2.5.2.4. The central shrine 2.5.2.5. The sacrificial stone 2.5.3. The research of Bilgä-Khan monument 2.6. Questions of Turkological studies 8

3. Kül-Tegin monument A mirror of historical and social events inside the Second Eastern Turkic khaganate

3.1. Brief introduction into the history of Turkic Khaganates 3.2. Runic inscriptions – propaganda tools 3.3. “Genesis” and ethnogenesis of Turkic tribes 3.3.1. General questions of the ethnogenesis of Central Asia steppe nomads “Altaic cultural matrix? “ 3.3.2. Questions of “Ethnicity” of the Inner Asia nomads 3.3.2.1. Ethnicity versus political unity 3.3.2.2. Ethnicity versus cultural unity 3.3.2.3. The Mongols as the model of formation of a nomadic empire 3.3.3. Divergence of Turkic cultures in the Central and Eastern Asia 3.3.3.1. Ethnogenesis 3.3.3.2. Note on linguistic background 3.3.3.3. Divergence background 3.3.3.4. Archaeological aspects of the supposed migrations in the Altai region 3.3.3.5. Turkic Khaganate as a model of nomadic expansion 3.3.4. The Göktürks and Ashina phenomenon – Story and History 3.3.4.1. Origins of Ashina 3.3.4.2. Legends as the mirror of history I 3.3.4.3. The Myth, symbols and signs – “Wolves, deers and goats” 3.4. Politics 3.4.1. Foreign politics 3.4.1.1. Khöshöö Tsaidam conception – mirror of relations with the Tang Dynasty 3.4.2. Internal politics 3.4.2.1. Tonyukuk´s affair 3.5. Some questions on Turkic funeral rite 3.5.1. The “Altaic cultural matrix”again 3.5.2. The Turkic funeral customs in Chinese written sources 3.5.3. Turkic commemorative monuments – the memorials 3.5.4. Portrayal of the dead 3.5.5. Was Kül-Tegin buried or not? 3.5.6. Funeral affiliation – Ashina? 3.5.7. Legends in the mirror of history II 9 3.6. Pottery and roof tiles 3.6.1. Stamped pottery. The “Orkhon vases”. 3.6.2. Pottery / roof tile subgroup 3.6.3. Pottery context and dating 3.6.4. Pottery and building materials as possible indicia of the settlement 3.6.5. Role of the pottery in nomadic environment

4. Conclusions 

4.1. Ethno-cultural context in the nomadic environment 4.2.Archaeological context in the nomadic environment 4.2.1. Settlement context in the steppe 4.2.2. Funeral context in the steppe 4.2.3. Notes on pottery 5. Summary 6. List of figures and literature

II. Part – Attachments 

7. Catalogues of finds 

7.1. List of finds 7.2. Pottery 7.3. Roofing materials 7.4. Building materials 7.5. Sculptures

8. Excavation materials of Kül-Tegin monument 1958

8.1. GPS measurement 8.2. Preliminary report of Dr. L. Jisl – translation 8.3.List of figures

9. DVD attachments 

– Archive documentation 1958_ ARU CAS Prague 9.1. Photodocumentation 9. 2. Plans 9.3. List of photodocumenation

TURKISH HEN: Country Layer Hen

0

TURKISH COUNTRY HEN:

 A NATURAL TASTE

TASTE FROM NATURE

    DOĞANIN LEZZETİ

                 LAYER HEN

               KÖY TAVUĞU

Those who are  looking for natural taste and need to have true taste of baked chicken, meet the chickens raised on mountain pastures by means of TURKISH HEN.

Lezzeti arayan ve  tandır tadında tavuk yemek isteyen tüketiciler, artık TURKISH HEN köy tavukları ile tanışıyor 

Good old natural flavor of hen comes back….

We’re all longing for the flavor of good old country hens that the smell once delightfully twisted our minds.

Big, charming country hens fed naturally in open air instead of those bred with artificial bait in poultry factories…

Consumers favoring the taste and wanting to enjoy the relish of tandoour, now try TURKISH Pasture hens.

Don’t get sad, thinking: “the period of delicious country hen is long over and here we’re condemned to machine pullets”

For the first time in Turkey, TURKISH HEN is collecting hens brought up in their natural environment for real in villages and presenting them to the taste of country hen connoisseurs, living in big cities.

 

Hen is healthy food; but what about those farm chickens we’re eating?

People favour hen more and more all around the world. Kitchens turned into a chicken’s empire after it was definitely understood how meat compels our body. Turkey could only consume 3 kg. poultry per capita yearly on the average in 1990’s, while European Union countries had annual figures as high as 21 kg. at the same period. This amount rose up to 12 kg. in recent years. Actually, 700-800 thousand tons of farm chicken is consumed in Turkey each year. As for the consumption of hens brought up in natural environment, that is, in villages, the most optimistic estimations cannot go beyond 50 thousand tons roughly per year…

On the other hand, farm chickens are bred only with artificial foodstuff in warehouses with no daylight at all and in a literally packed out environment in most poultry production farms instead of roaming at will in gardens with their funny walk as it is customary in villages.

 

Why Country Hen ?

Country hen attains a certain weight with natural feeding methods in 450 days at least -unlike chickens brought up in farms within 45 days- and by no means they’re butchered earlier.

Country hen is fed with natural foodstuff in a natural environment during all this period. The grass, grains and other food are very rich in minerals, protein and vitamins. Consequently, they’re much more delicious in comparison to poultry (farm chickens) fed with artificial bait.

You can easily understand whether the hen you bought was fed in natural conditions or with artificial substances. Country hens fed with natural methods retain a thick fat layer under their skin, as they walk around in open air. In addition, the solidity of their meat inevitably requires more time in cooking. The cooking time for farm chickens fed with artificial substances is very short instead.

Again, the color of the meat of these farm chickens fed with artificial bait quickly turns white, when boiled. Conversely, the countless minerals and nutrients that are contained in country hen’s meat, reflects fast on its color while cooking and congeals the bouillon and the meat at the same time.

 

A miracle food, Hen…

► Hen is a source of protein, minerals and vitamins. It gives strength and energy. Ancient physicians like Avicenna and Hippocrates would recommend hen as medicine for many illnesses. Poultry like hen, chicken or turkey are good sources of protein that are very valuable for human nutrition with their composition.

► An adult person requires roughly 72 gr. protein on a daily basis for an adequate and balanced nutrition. The amount of animal protein daily consumed per person doesn’t surpass 21-22 gr. in our country. This amount should be about 35 gr. to speak of a healthy, good-quality and balanced nutrition. There is a gap of animal protein in Turkey. Hen is the nearest prospect food that can play the leading role so that this gap could be filled up. Because, it contains nutrition materials in equal values with other sources of animal food. Hen is high in protein, namely 20.1% while beef and veal hold 19.7% and lamb 17.1%. This also shows it is good value for money.

► The fibers of hen meat are shorter than red meat so it can be digested more easily. Additionally, its unsaturated fatty acid rate is higher than red meat so that it ought to be preferred by heart and coronary disease patients.

► It is low in cholesterol, fat level and calories so that it is preferred by those wishing to remain fit.

► Hen meat contains the necessary amino acids required for developing healthy tissues as well as B2, B6 and B12 vitamins.

Comparative Nutritional Values Fat (g) Protein (g) Cholesterol (mg) Calories
Beef 16 18 92 219
Lamb 19 16 110 239
Hen 8 20 80 155

► Hen meat also contains iron that is necessary for the production of blood in the body and phosphorus that keeps body fluids neutral.

► Again, the substance called “Niacin” available in hen meat has cholesterol reducing effects and it supports effective working of nervous system.

► Calcium is another substance found in hen meat and it is vital for the coagulation of blood and necessary for contraction of heart and muscles as well as the effective functioning of enzymes and of nervous system. As for the ascorbic acid available in hen meat, it makes blood veins stronger.

► Yet again, zinc that is necessary for the memory and comprehension ability of the brain is available in hen meat. One portion of hen meat easily meets one third (1/3) of the daily iron and zinc requirement. Zinc strengthens the immune system and prevents bone loss in aged persons and it is equally significant for children at age of development.

► Hen meat is rich in potassium that deficiency results in complaints such as fatigue, constipation and leg cramps. Potassium that is found in meat is very important for cells, muscles and tissues. As known, cancer risk increases when one is deficient in potassium.

► Selenium that is also present in hen meat is reported to reduce cancer risk.

 

Products

  • Whole Hen
  • Wing
  • Leg
  • Chest
  • Chicken Ground Meat-MDM (Mechanical Deboned Meat)
A mix of meat and skin
  • Chicken Chest Ground Meat-MDM

Fat Max. 25-26%

Calcium Ca Max = 0,03%

Contains no skin

  • Chicken Neck Ground Meat-MDM

Fat Max. 25-26%

Calcium Ca Max 0,03%

Contains no skin

  • Shocked Chicken Skin

Package: Packed, Shocked and Shrinked

  • Shocked Turkey Skin

Package: Packed, Shocked and Shrinked

Packing

Whole Hen

  • 12 pieces in corrugated box individually wrapped nylon packing.
  • 10 pieces in corrugated box individually wrapped nylon/plated packing.

MDM

  • Standard kg (10 kg or 20 kg) in corrugated and shrinked box

Skin

  • Standard kg (10 kg or 20 kg) in corrugated and shrinked box

How to Keep

  • Fresh Layer Hen; best before 5 days in +4C
  • Frozen Layer Hen Shock Frozen at-40C

         *Best before 1 year in –18C

*Best before 1 month in –12C

  • Best before 1 week in –6C
  • Keep in deep freeze. Defrost before cooking.
  • Do not refreeze after thawing.
  • Shocked& Packed Under Hygienic conditions with Veterinarian supervision

Tips

Appearance

► The price label of hen usually displays its weight as well; this helps when deciding about the cooking way of hen.

► The skin of the hen should be light in color and wet. If the skin is soaked, the chances are that not enough care is shown when the hen is frozen.

► The yellow color of hen doesn’t necessarily indicate that it is good quality. A yellow hen isn’t always a hen fed with corn, it may be fed only with yellow color bait as well.

► The chest meat should be plump. Again, the end of the chest bone of young and tender chicken is supple.

► Young and tender hen are suitable for grill, brazier grill, frying pan or oven. Generally speaking, a hen is as much delicious as it is big. When growing, fat builds up right under the skin and at the fleshy tissue as well and this fat keeps the meat soft when cooked.

 

► However, one should be careful when buying a hen of 2 kg. or more as it may be old. Such old hens are called “hen for boiling” because their meat is tough.

► You can soften big hen by boiling. The bouillon that this simmering brings forth will make the essential ingredient of a delightful sauce.

► Hen may have various sizes. Accordingly, service measures would depend on your appetite and on other materials used.

► Pullets or young cocks are usually below 500 gr. and they are served to one person.

► Hen for frying or grilling are below 1,5 kg and they are suitable for two – for persons. They may be purchased in whole, in half or by piece.

► Hen above 1,5 kg. that you’ll cook in whole ought to be served to four persons at least.

 

Cleaning, Preparation and Protection

► Never freeze again an uncooked hen once it’s thawed. Don’t freeze hens that are stuffed. Because the ingredients inside won’t be frozen enough to prevent bacterial reproduction.

► The best way to thaw a hen is to leave it in refrigerator three hours for each 500 gr. You may put the hen into a plastic bag and leave it in a bowl full of cold water to diminish the time of thawing. Change the  water often while the hen gets thawed. In this manner, you can thaw a big hen between three to five hours.

► A frozen hen should be cooked within 12 hours after it’s thawed.

► Wash your hand both before and after touching an uncooked hen. The chopping wood, knife, kitchen robot and other kitchen material should be carefully washed under water before they’re used.

► Wrap the uncooked hen in a loose-fitting manner and let it wait in the refrigerator for two days at most.

 

► Fill the hen loosely or don’t fill at all. This way the heat would reach every part of the hen easily to kill all the bacteria.

► If you cook the hen accurately, it’ll be delicious and all its bacteria would die. The meat should easily run through a twin-tooth fork. Lift the hen a little to check whether it’s cooked or not; the fluid that pours should be clear.

► Don’t cook or heat hen in microwave ovens as some of microwave ovens cannot reach the temperature required.

► Don’t wash the hen before it’s cooked; only clean inside with a wet paper towel. If the hen is stuffed, take the moist over the skin as much as possible with a paper towel.

► The hen shouldn’t be let more than one hour at room temperature once it’s cooked. The hen that is loosely packed and put into refrigerator should be consumed within three days. The hen should be consumed within 24 hours, if it’s cooked with a heavy sauce or if it’s frozen.

 

The taste

► Knead the hen with lemon juice and leave in refrigerator for one night before frying, boiling or grilling hen. Your hen will be much more delicious the day after.

► You may alternatively marinate the hen one day earlier to make it softer and more delightful. To this end, mix an onion finely sliced with one tablespoon of vinegar, 3 tablespoons of vegetable oil and 1 clove of garlic beaten, salt, black pepper, rosemary or thyme. You may also add milk or yogurt instead of vinegar.

 

► It’s more nutritious to boil the hen with rice, potato, tomato and other seasonal green vegetables. Greenery and vegetables increase the nutritious value of the plate.

► If some dill is chopped and added into the hen bouillon, this soup will be helpful against rheumatism and joint pains in wet and misty winter days.

 

► For a different taste, add half a slice of orange or lemon with some sage leaves.

► Brush the skin of the hen with salted water when it’s about to be cooked so that it looks well-toasted.

► If you put some fresh herbs such as dill or parsley under the skin of your hen while it’s fried, you can get a delicious result without letting burn the herbs.

 

HEN AS PART OF A LOW-FAT DIET

Hen makes a great fit in your Simple Six Eating Plan. 100 gram serving of white Hen meat has just three grams of fat-about 19 percent of the total calories- with a third of it coming from heart-healthy monounsaturated fat. To boot, Hen is a great source of Vitamin B6 that helps lower homocysteine levels (an artery-damaging substance in the blood), and a fabulous source of protein– a staggering 50 percent of the Daily Value in 100 gram serving.

According to several studies, Hen as part of  a low-fat diet aimed at lowering blood cholesterol levels works wonders. In a recent study, a group of people ate Hen daily or every other day in moderate amounts (100 gram as a serving) Blood cholesterol levels fell as expected with a diet low in fatty foods. Numerous studies show that Hen fits in well with diets designed to lower high blood pressure. In the now famous DASH study, blood pressure dropped in participants who ate a low-fat diet packed with fruits and vegetables which included moderate amounts of Hen.

Select either frozen or fresh Hen and use within three days if stored in the refrigerator. Hen keeps well frozen for about six months. Bake, microwave  or grill Hen. While cooked Hen skin may taste great, peel it off before eating to save on fat. You may even take the skin off before cooking, but this not save much in the way of fat and the skin does help keep the meat moist during baking. (Just remember to take the skin off before eating.) Frying Hen in oil is a no-no as this adds a significant amount of unwanted fat- even if you removed the fried outer batter and skin layer.

HOW TO SAVE

 

HOW TO SAVE ON YOUR HEN COSTS

·        Purchase Hen by “cost per serving.” Consider how much wastage (bone, fat, gristle) there will be. In other words, how many edible servings can you get from one kg of Hen you are considering? Figuring the “cost per serving” will help you to get the most edible food at the lowest price.

  • Buy whole Hens rather than cut-up Hens if cut-up Hens are more expensive per kg.  (They normally are.) Cut them up yourself and save money.
  • Use Hen (if less expensive per edible serving than meat) at some meals.
  • Buy “family packs” of Hen if you can use that large a quantity and if it is cheaper per kg (which it usually is) than small packages. For example, a “family pack” containing a dozen Hen breasts should be cheaper per kg than a package of two breasts.
  • When you find Hen on sale at very good prices, buy several packages if the items are within your price range and if you have sufficient storage space. There should be little need to ever pay full price for these foods.

WAYS TO SAVE THROUGH FOOD PREPARATION

  • “Extend” or “stretch” Hen by using in casseroles, stews, soups, and other dishes. By making these items go a little further, you can cut back some on the purchases of them, which will save you money. These items are usually more expensive than vegetables, spaghetti, and most other foods you would normally use in casseroles, etc.
  • Put very small amounts of leifiover cooked vegetables, meat, Hen, and fish together in a container in the freezer. When you have accumulated enough food, make a soup, stew, or casserole. Saving even tiny bits of leifiovers is making use of every penny’s worth of your food.
  • Save leftover vegetable, meat, and Hen juices for possible later use. Refrigerate or freeze the juices, depending on how soon you plan to use them. Using these juices could save you money on your grocery bills. For example, saving Hen broth could save you the expense of buying canned broth.
  • When you have guests for meals at your home, stick to less expensive menus, for example, green beans rather than asparagus, a lettuce and tomato salad rather than a salad with mushrooms and avocados, a Hen casserole rather than T-bones, and an inexpensive dessert.

A BRAND NEW START IN COUNTRY HEN: TURKISH HEN

TURKISH HEN started to process country hen back in 2003. TURKISH HEN that initiated something that was unknown before in the sector, today has a butchering capacity of 100.000 units per day.

Country hen butchering is carried out at the latest technology TURKISH HEN facilities, located in TURKEY. Our purpose is to introduce a new  traditional taste that long remained only in memories to our people and also to export this valuable product to world markets providing foreign currency entry into the country.

TURKISH HEN is therefore the first and only company that carried out frozen country hen export from our country.

Today, our products reach every single corner of the world.

Our standards, our understanding of quality and service together with our approach that aims one hundred percent customer satisfaction takes us always further in world markets.

 

 

By Bilge Tonyukuk Enstitüsü zaman: Eylül 14, 2017

Top 20 Universities

0

  1. USA 8
  2. China 5
  3. Germany 2
  4. UK 2
  5. Japan 1
  6. France 1
  7. Swiss 1
Total 20