Ana SayfaYazılarDış DünyaUZAK KOMŞULAR: TÜRKLER VE ÇİNLİLER

UZAK KOMŞULAR: TÜRKLER VE ÇİNLİLER

Pasifik’ten Atlantik’e, sürekli bir hareketlilik içinde, hem öz Türk kültürü, hem     de karşılaşılan topluluklarıin kültürünün yoğrulmasıyla zenginleşen ‘yatay kültür’ de Asya ve Çin kültürünün etkileri nelerdir?

Türk kültürünun Asya boyutu ve Türkler ile Çinliler arasında tarih boyunca gerçekleşen karşılıklı kültürel  etkileşim  konusunda neler söylenebilir?

   1. Çinliler, Türklerin en eski komşularıdır.

Ünlü Fransız Sinolog Alain Peyrefitte’nin deyişiyle “Türkler ve Çinliler, aynı dev kıtanın iki ucunda birbirlerine taban tabana aykırı bir konum içinde  gibidirler.   Yine de birbirlerini anlamalari icin pek çok neden vardır. Türkmen atlıları yirmi yüzyıl boyunca Asya’yı dolaşmıstır. Aynı Orta ve Güney Asya steplerinden gelmişler, Anadolu yaylalarında oldugu gibi Huang Ho  (Sarı Nehir)  vadilerinde de tarihe yön vermişlerdir. Türkmen kervanları yüzyıllar boyunca, Çin ile Batı toprakları arasında tek bağlantıyı meydana getirmişlerdir. Bugün bile, Çin’de Çinli olmayanların yaşadığı en geniş ve en kalabalık bölgelerden biri, Anadolu Türklerinin kan hısımlarının yaşadığı Çin Türkistanı’dır.”

Dünya’daki ilk ve en önemli buluşların kaynağı Çin’di. Matbaa, ilk basit saatler, pusula, barut, fırın ve başka birçok önemli buluş Çin İmparatorluğu’nda yaratılmıştı.

Matbaa yuzyıllardan beri Türklerce biliniyordu. Ondördüncü yüzyılda İran’ın Moğol hükümdarları, açıkça Çin örneklerinin taklidi olarak, kağıt para bastırmış  ve cıkarmışlardı. Daha önceki bir tarihte de Çin sınır topraklarındaki Türk budunları Uzak Doğu’da yaygın olan tahta-basmanın bir türünü kullanmışlardı. Fakat bütün bunlar  uzun zamandan beri unutulmuşlardı… Türkler hangi uygarlığa mensuptu ve gelecekleri hangi uygarlıkta bulunuyordu? Uzak ve yarı unutulmuş bir zamanda Türklerin Orta-Asyalı ataları Çin ile İslam arasında bir tereddüt geçirdikten sonra tarihlerinde bir dönüm noktasına gelmişler ve Batı alternatifini  seçmişlerdi…Türk halkı 1000 yıl önce Çin’den vazgeçip İslamlığa döndükleri zaman, Batı’ya doğru yürüyüşler baslamıştı.

Türkler ile komsuları Çinliler arasında birçok mücadele olmasına rağmen, Çinlilerin 8nci asıra kadar dünyanın en ileri medeniyetlerinden birini de kurmuş oldukları inkar edilemez. Bu sebeple Çinlilerin Türkler uzerinde yapıcı etkileri de olmuştur. Türklerin Çin usulu basılmiş sikkeleri vardı. Çinlilerden ipekciliği, çiniciliği, kağıtıçlığı öğrenmişler ve sanata kıymet vermişlerdir.

Türklerin,  Anadolu’da İznik’te çinicilikte en üstün seviyeye gelmiş olmalarında herhalde Orta Asya’dan gelen bilgi ve tecrübenin payı olmuştur. 15 ci asırda İznik’te 330 çini imalathanesinin bulunması dikkate değer.. Bütün 17 ci yuzyıl boyunca Çin’den o kadar çok porselen ithal edilmişti ki, bugün hala müzelerde gözlerimizi kamaştıran zarif İznik çinileri   bu rekabete dayanamayarak piyasadan çekilmişti.

Diğer bir örnekte Osmanlıların Bursa’yı başşehir yapmalarından sonra ipekçiliğin bu şehirde en ileri boyutlara ulaşması da yine eski bir birikimin ürünleridir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde çaydan sözetmiş  ve böylece günümüzün bu ulusal içeceğinin Anadolu’daki tüketimiyle ilgili belki de en eski belgelerden birini aktarmıştır. Çay kesin olarak Çin’den Rusya yoluyla ya da Güneydoğu Asya ve Hicaz yoluyla gelirdi. Çayın yaygınlaşmasıyla birlikte büyük miktarda Çin porseleni de Osmanlı İmparatorluğu’na girmişti.

Medeniyet bakımından en ileri durumda bulunan en yakın komşuları Çinlilerin mağmur şehirleri, türlü zarif eşyaları, harika porselenleri, bilinçli silahları, araçları ve Bat’da israrla aranan başta ipek olmak üzere zengin ürünleri, Türkleri etkiliyordu. Bunda da haklı idiler. Barut, kağıt, pusula hep Çin’de icat olunan eşyalar değil midir? Hatta matbaa..

  1. Türkçedeki Çince Unsurlar:

Türkçedeki Çince unsurlar üzerinde henüz çalısılmamıstır. Bu yolda şimdiye kadar yapılan tek şey, Çin yazılı Türkçe kelime ve cümleler, sahıs ve yer adları, kısacası Çin harfleriyle transkripsiyonlanmış Türkçe ile ilgilenmek olmuştur. Türkçeye geçmis, herhangi bir bölgede, herhangi bir devirde Türkçenin malı olmuş, Türk düşüncesinin yapı taşlarından biri haline gelmiş Çince unsurlar, bilimin ölçüleri içinde arastırılmamıştır. Bu konuda elimizde bulunan, ancak, çeşitli sözlük yazarlarının Türkçedeki varlığını açıklayamadıkları bazı kelimeleri özel bir çaba harcamaksızın Çinceye yakıştırmalarından ibârettir. Meselâ, M. Rä sä nen, sözlüğünde 147 kelimeyi Çince kaynaklğ göstermistir; fakat ne bu sözlükte Çince asıllı gösterilen kelimelerin hepsinin Çince oldukları, ne de bu 147 sayısı kesindir. Yeni devirlerin Çincesinden Türkçeye geçmiş unsurları işleyen bir çalışma, 1970 yılında, Moskova’da yayımlandı . Tabiî ki diller arasındakı alıntıların tesbiti, yazının yaygınlik kazandığı yeni devirler söz konusu olduğunda, eski devirlerle kıyaslanamayacak kadar kolaydır. Nitekim daha ilk çalışma olmasına rağmen, bugünkü Uygur Türklerinin dilinde 1873 Çince kelime ve sekil tesbit edilmistir. Bu çalışma, dediğimiz gibi Moskova’da, 1970 yılında Rahimoviç tarafindan “Uygur dilinde Çince Unsurlar” adıyla yayımlandı.

  1. Çincedeki Türkçe Unsurlar:

Çincedeki Türkçe unsurlar sözü bile maalesef kolay söylenebilen bir söz değildir. Çincede Türkçe unsurların bulunabileceği bir çok arastırmacılarca düşünülmemiştir. Bunun, tabiî ki bazı sebepleri vardır. Bu sebeplerin en önemlisi, elimizdeki en eski yazılı Türkçe belge ile Çinçenin ilk yazıya geçirildiği devir arasında bin yıllık bir sürenin bulunuşudur.

  1. Türk Kültüründeki  Çin Öğeleri:

Türk Kültür Tarihindeki kültür degişmeleri olgusu ile ilgili bilgi eksikliğinin            giderilmesine ve Türk kültüründe Arap ve İran oğelerinin etkisi oldukça              bilinen bir konu iken, Orta-Uzak Asya ve Çin öğelerinin sözkonusu                      sentezdeki etkilerinin tespitine yönelik  bir arayış gündemde canlı                      tutulmalıdır.

KÜLTÜREL ETKİLEŞİM

TÜRKLER’DEN ÇİNLİLERE                     ÇİNLİLERDEN TÜRKLERE 

SANAT          Cin Kemanı (Huqin)             Çintamani (Ejder Motifi)

Çini

Porselen

Yin-Yang

Hatayi(sitilize çiçek)

DİL                                                        Çay, bez, tahta, ipek, mandalina

YİYECEK     Mantı (Mantou)                     Çay

Huntun (Wanton)                  Kayısı, Mandalina, Portakal

Şarap (Yakut Türkleri)           Makarna

MATERYAL Deri                                      İpek

Demir                                    Kağıt

By Bilge Tonyukuk Enstitüsü zaman: Eylül 24, 2014

leventagaoglu
leventagaogluhttps://www.agaoglulevent.com
Düşünür, Araştırmacı Yazar, Şair. 1983 yılından buyana ihracat profesyoneli olarak çalışan Levent Ağaoğlu, 1997-2001 yılları arasında Hong Kong’da yaşadı; yaklaşan Büyük Asya Yüzyılı’nın ayak seslerini duydu hep. İsmail Gaspıralı’nın “Dil’de, Fikir’de; İş’te Birlik” idealinin peşinde koşarak Türk Evi, Düşünce ve İş Ocağı kitap serileri üzerinde çalışıyor; mütefekkir ve müteşebbis gözlem ve birikimlerini yazıya geçiriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz


TWITTER

Son Eklenenler